Paylaş
Havai fişek üzerine bir değil, iki değil, üç değil, onlarca kez yazı yazdım.
“Yeter artık! Fişeğiniz batsın” dedim.
“Vara yoğa patır patır patlattığınız havai fişek işkencenizden bıktık artık” dedim.
Etkili, yetkili isimlere seslendim.
“5 dakikalık bir gösterinin vereceği keyif yüzünden canlıların ölmesine, insanların zehir solumasına, havamızın, suyumuzun ve toprağımızın kirlenmesine müsaade etmeyin” dedim.
Ama bir Allah’ın kulundan tık çıkmadı.
Sonuçta; her seferinde kendim çaldım, kendim söyledim.
Ne zaman ki, Sakarya’daki fabrikada o üzücü olay yaşandı, belediyeler birbiri ardına bundan sonraki kendi etkinliklerinde havai fişek kullanmayacaklarını duyurdu.
Geç kalmış olmasına rağmen yine de alkışa değer.
Ama yetmez!
Sadece belediyelerin kendi etkinliklerinde değil, tümden yasaklanmalı.
Nokta.
Japonya’yı da fethettiler
HANİ hep diyorum ya, “Bizim çılgın zeytinyağcılar dur durak bilmiyor” diye...
Bir güzel haber de geçen hafta Japonya’dan geldi.
Bu yıl 8’incisi düzenlenen Japan Olive Oil Prize’ta (JOOP 2020) 43 markamız 60 ödül birden kazandı.
15 ülkeden 346 firmanın 6 dalda yarıştığı organizasyonda...
Hermus, ‘Türkiye’nin en iyisi’ seçildi.
Hermus (2), Nermin Hanım Zeytinliği, Özem’le Yaşam, Palamidas (2), Seloliva ve Yeşilköy Çiftliği ‘sınıfının en iyisi’ ödülüne layık görüldü.
Adalı Efe, Ali Pekin, Assos Athena, Büyükkarcı, Çoral, Deli Dane, Edremit Ticaret Odası, Fresh Future, Genius, Gizem, Granpa (2), Hermus, İzolives, İzorya, Nova Vera, Oleamea, Özem’le Yaşam, Sardolive, Sarıbaş, Savroni, Sidyma (2), Tayga, Uzbaş, Vievi ve Yusuf Kenan Eren ‘altın ödül’le taçlandı.
Absheron Zeytin Bahçesi, Anafortis, Aymis, Bab-ı Ege, Bozelli, Egemden, Ferhatoğlu, Gizem, Hayal Bahçe’den, Hermus, Hilmi Yıldırım, Mavras, Nermin Hanım Zeytinliği (2), Nova Vera (2), Olea Sumeria (2), Oleamea, Olivurla, Seroliva, Vievi, Zeytinseli ve Zeytuni’ye ise ‘gümüş ödül’ geldi.
Bu vesileyle ben de Çoral, Absheron, Olea Sumeria markaları ile tanışmış oldum.
Tabii önemli olan bu ödülleri iç piyasanın yanı sıra dış piyasada da satış argümanına çevirebilmek.
Dilerim bir gün bu ve benzeri yarışmalarda madalya alan üreticilerimizin dış satış öykülerini yazmak da kısmet olur!
Gıdatay’ı kutluyorum
BU arada, bir alkış da Gıdatay’a...
Aydın merkezli firma, 15’inci China International Olive Oil’de büyük başarıya imza attı.
‘Savrandere’ markasıyla tanıdığımız Gıdatay, yurtdışı markası ‘Attika’ ile gümüş madalya kazandı.
Ve bu yarışmada ülkemizden ödül alan tek firma oldu.
Tebrikler, Gıdatay...
41 kere maşallah!
İZMİR’in en iyi şarkütericisi kim derseniz, ‘Tereci Gıda’ derim.
Zaten zamanında bizim gazete tarafından da ‘Türkiye’nin en iyi 10 şarkütericisi’ seçilmiş.
Bir rüyayı gerçekleştirmek amacıyla ‘sağlıklı besinlerle sağlıklı nesiller’ sloganıyla çıktığı yolda kuruluşunun 41’inci yılını kutlayan firma, ‘ulusal marka’ olma yolunda da emin adımlarla ilerliyor.
Tereci Gıda son olarak pandemi döneminde farklı bir konsepte imza atarak, ‘yöreselbakkal.com.tr’ ve ‘terecidebulurum.com.tr’ siteleri üzerinden ülkemizin yöresel zenginliğini İzmir’den tüm Türkiye’ye ulaştırdı.
Sağlıklı ve yerel ürünlerin değerinin daha iyi anlaşıldığı bu süreçte (tamamını bizzat yerinden aldığı) aklınıza gelebilecek her türlü gıda ürününü mutfaklara taşıdı.
Sektördeki ‘ilk’lerine böylece bir yenisini de eklemiş oldu.
Tereci Gıda’yı farklı kılan da işte bu!
İlk günden bu yana insan sağlığını her şeyin üzerinde tutuyor.
‘Sağlığınızın güvencesi Tereci Gıda’ diyor.
Seri üretim fabrikasyon ürün alıp satmaktan ziyade, yöresel ürünleri bizzat yerine giderek yerel üreticiden alıyor.
Yani kolayı değil, zoru seçiyor.
Yaptığı anlaşmalarla yıl boyu tedarik sağlıyor.
Böylece ürünlerinin lezzeti ve kalitesi hiç değişmiyor.
Bu anlamda standardizasyon sağlıyor.
Her ürünün tadına bakma ve istediğiniz kadar alma şansınız var.
Ürünler tamamen doğal, hiçbir koruyucu içermiyor.
Bu yüzden az miktarda alıp taze taze tüketmeniz konusunda sürekli uyarılıyorsunuz.
İlk günden beri kalite, lezzet, hijyen ve güler yüzlü hizmetten taviz vermeyen...
Yerli üretim, üretici ve kooperatifleri destekleyen...
Her zaman doğalın ve tazenin peşinde koşan...
İzmir’de doğup büyüyen ama şimdi çıtasına Türkiye markası olmayı koyan Tereci Gıda ailesinin yolu açık olsun...
41 kere maşallah...
Kahvaltısı da çok özel
TERECİ’nin İzmir Mavişehir’de bir de kahvaltı salonu bulunuyor.
Burayı benzerlerinden ayıran özellik serpme ya da standart kahvaltı yerine müşteri ne istiyorsa onu sunması.
Dolayısıyla sofranıza ne geleceğine siz karar veriyorsunuz.
Neyi yemek, içmek istiyorsanız sadece onları sipariş ediyorsunuz.
Dolayısıyla aslında tüketmek istemediğiniz şeye para ödemiyor, böylece nimetin çöpe gitmesini de önlüyorsunuz.
Minik bir not: Eleştiri ve önerileriniz için doğrudan bana ulaşırsanız sevinirim.
Paylaş