Tarihten bir not

1876’DA tahta çıkan II. Abdülhamit, 25’inci yılını kutlamak için, Osmanlı vilayetlerinde birçok saat kulesi yapılmasını ister. Bu şehirlerden biri de İzmir’dir.

Haberin Devamı

 

Tarihten bir notTarihten bir not

 

Fransız mimar Raymond Charles Pere ile el sıkışılır. Kordon’daki Alman Konsolosluğu’nu da yapan Pere, Konak Meydanı’na, 25 metre yüksekliğinde son derece zarif dev bir kule diker. Şadırvanına 4 çeşme koyar. Kolonlarında da Kuzey Afrika temasını işler. Alman İmparatoru II. Wilhelm de kulenin saatini hediye eder. 1 Eylül 1901’de görkemli bir törenle açılır. Bir anda İzmir’in en önemli simgesi olur. Sadece İzmir’in mi? Aynı zamanda Osmanlı İmparatorluğu’nun modernleşme sürecinin de simgelerinden biri olarak tarihe geçer. İnşaat masrafının artmaya başlaması üzerine kaynak arayışına giren ve yardım kampanyası başlatan valiliğe halk da destek verir. Vali Mehmet Kamil Paşa 50 Osmanlı Lirası... Matyos Efendi 50 Osmanlı Lirası... Tüccar İstefan Efendi 50 Osmanlı Lirası... Tüccar Arabyan Karabet Efendi 50 Osmanlı Lirası...

 

Haberin Devamı

Tarihten bir not


Hakim Emin Efendi 20 Osmanlı Lirası... Belediye Reisi Eşref Paşa 20 Osmanlı Lirası... Yemişci Tahir Efendi 20 Osmanlı Lirası... Evliyazade Refik Bey 20 Osmanlı Lirası... Caferizade Şamlı Sait Efendi 20 Osmanlı Lirası... Tüccar Sarrafim Efendi 15 Osmanlı Lirası... Tüccar Atıf Efendi 15 Osmanlı Lirası... Pirinççi Fehmi Efendi 10 Osmanlı Lirası... Tüccar Simon Simonaki Efendi 5 Osmanlı Lirası bağışta bulunur. Özetle, her kesimden İzmirliler söz verdikleri bin 500 liranın bin 52 lirasını ne yapar eder, öder. O günden bugüne tam 115 yıl geçti. Saat Kulesi ve içinde bulunduğu meydan ihtilallerden işgallere, kurtuluşlardan devrimlere... Suikastlerden toplumsal dönüşümlere, kentsel değişimlerden yangınlara... Şenliklerden liderlerin İzmir’e gelişlerine, ilk gençlik aşklarındaki buluşmalardan randevulara kadar... Birçok acı-tatlı, güzel-çirkin olaya tanıklık etti. Bu süreçte saat kurulduğu günden bu yana yalnızca 1 kere durdu. 5.2 büyüklüğündeki 1974 İzmir Depremi’nde kulenin son katı yıkıldı ve saat sarsıntının olduğu 02.04’te çalışmadı. Ne var ki, İzmirlilerin ya da İzmir’e gelenlerin her gün birkaç kez önünden gelip geçtikleri... Önünde hatıra fotoğrafları çekildikleri bu yaşayan tarih şimdi ağır yaralı. Darbe girişimine karşı Konak Meydanı’nda devam eden ‘demokrasi nöbeti’ sırasında birçok bölümü istemeden de olsa hasar gördü. Tarihi taşları, çeşmeleri söküldü. Denize bakan bölümündeki asırlık saati tahrip edildi. Duvarında asılı ay-yıldızlar parçalandı. Kapısı, asma kilidi kırıldı. Süsleme ve mermer oymaları da tüm olup bitenden nasibini aldı. Darbecilere “Dur” demek... “Bu ülkede darbe dönemi artık kapanmıştır” demek... Birlik ve beraberliğimizi el ele, kol kola, omuz omuza vererek dosta düşmana göstermek için çıktığımız yolda... - Demokrasi nöbeti tuanları tenzih ederek söylüyorum- ne yazık ki kimilerinin neden olduğu bu manzara üzdü. Tamam; meydanlara çıkalım, tepkimizi ortaya koyalım, ama... Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökçe’nin de dediği gibi... Ne olur tarihe biraz saygı... Unutmayalım ki, bu yapı da bize atalarımızdan miras. Ve onu gelecek nesillere taşımak da boynumuzun borcu!

 

Haberin Devamı

                                                                                                        ***


TEŞEKKÜR

ŞU son 1 haftadır öyle şeyler yaşadık ki... Doğal olarak bazı haberler ya gözden kaçtı ya da birkaç satır çıktı. Örneğin Karşıyaka Belediyesi, can dostlara yönelik yeni bir uygulama başlattı ki, bence alkışı hak ediyor. Belediye şirketi Kent A.Ş.’nin işlettiği restoran ve kafelerdeki artan yemekler artık çöpe gitmeyecek. Örnekköy Geçici Köpek Bakımevi’nin sakinlerini doyurmakta kullanılacak. Ayrıca, belediyeye ait sosyal tesislerin bir köşesine tüylü dostlar için sabit su kapları da konulacak. Bir belediye için belki çok küçük, ama çoğu kez yiyecek bir lokma yemek, içecek bir damla su bulamayan hayvanlar için çok büyük bir olay. Düşünen, projelendiren ve hayata geçiren herkese sadık dostlar adına teşekkürler.

 

Haberin Devamı

Benimle yemeğini
paylaştığın için

ŞU son 1 haftadır öyle şeyler yaşadık ki...
Doğal olarak bazı haberler ya gözden kaçtı ya da birkaç satır çıktı.
Örneğin Karşıyaka Belediyesi, can dostlara yönelik yeni bir uygulama başlattı ki, bence alkışı hak ediyor.
Belediye şirketi Kent A.Ş.’nin işlettiği restoran ve kafelerdeki artan yemekler artık çöpe gitmeyecek.
Örnekköy Geçici Köpek Bakımevi’nin sakinlerini doyurmakta kullanılacak.
Ayrıca, belediyeye ait sosyal tesislerin bir köşesine tüylü dostlar için sabit su kapları da konulacak.
Bir belediye için belki çok küçük, ama çoğu kez yiyecek bir lokma yemek, içecek bir damla su bulamayan hayvanlar için çok büyük bir olay.
Düşünen, projelendiren ve hayata geçiren herkese sadık dostlar adına teşekkürler.

 

Haberin Devamı

Tarihten bir not

                                                                                                           ***
BRAVO DİLAN

Kızlarımıza
sahip çıkalım

Tarihten bir not

 

SERAMİKSAN, Kırçiçeği Bodrum Basket ve Becker 35 Albatros’un başarı öykülerini anlatırken... “Sadece Ege’yi branşlarında bir üst lige taşımakla kalmadılar... Sporun ‘futbol’ olarak algılandığı ve başarının genelde ‘erkekler’den beklendiği ülkemizde başka dalların da olduğunu... Kadınların isterlerse neler yapabileceklerini cümle aleme gösterdiler...” demiştim. Takım halinde bize gurur yaşatan kızlarımız olduğu gibi, bireysel olarak bunu başaranlar da var. İşte, Dilan Doğan onlardan yalnızca biri. Karataş Anadolu Lisesi öğrencisi. İzmir Büyükşehir Belediyespor’un milli judocusu. Trabzon’da yapılan Dünya Okul Sporları Olimpiyatı’nda yine boş geçmedi. Sıkletinde ikinci olarak gümüş madalya kazandı. Böylece, bu yıl katıldığı 6’ncı uluslararası yarışmada da şeref kürsüsüne çıkmayı başardı. Spor otoriteleri, Dilan’ın judoda yakın geleceğin en büyük yıldızları arasında olacağını söylüyor. Bize düşen ise... Dilan ve onun gibi nice genç yıldızları bulmak, ellerinden tutmak, desteklemek, yatırım yapmak.

Yazarın Tüm Yazıları