Paylaş
16 yaşında okul çıkışı büyük bir trafik kazası geçirdi. Öleceğini düşündüler, ama o pes etmedi! 1 yıl yataktan kalkamadı. Defalarca ameliyat oldu. 2 sene koltuk değnekleriyle yürüdü. Kişisel azmi ve ailesinin desteğiyle 3 yıl süren tedaviler sonucu yeniden yürümeyi başardı. Olup bitene takılıp kalmadı. ‘Yaşandı, geçti’ kabul etti. Kısa sürede de kazanın tüm izlerini hayatından çıkardı. ‘Hayatın ne zaman ne getireceği hiç belli olmuyor’ diyerek, içinde bulunduğu anı keyifli yaşamaya karar verdi. 38 yaşında yeni bir başlangıç için ABD’ye gitti. Psikoloji masteri yapıp Türkiye’ye döndü. Yeniden iş hayatına atıldı. Bu kez de kanser olduğunu öğrendi. O gece, ‘Neden ben?’ diye çok ağladı. Ancak yılmadı. Onu da yendi. Ardından, ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’in örnek gösterdiği bir girişimci kadın olarak karşımıza çıktı. Evet... O, Bedriye Hülya... Yarattığı ‘b-fit’ markasıyla ülkemizin dört bir yanında kadınları spor yapmaya ve girişimci olmaya teşvik eden kişi. Bir proje insanı. 23 yaşından beri şirket kuruyor. İnanılmaz mücadeleci ve yaratıcı. Sözlüğünde ‘Olmaz’ diye bir kelime yok. Aynı zamanda güleç ve sempatik. Kendi ifadesiyle hayattaki en büyük artısı çok kitap okuması. En önemli özelliği ise, İzmirli oluşu. “Hayatım boyunca hep bir şeyler yapmak istedim. Çocukluğumdan beri dosyalarım oldu. Onlara yapmak istediğim şeyleri yazdım. 300’üme kadar yaşasam yapacak işim var. Ruh halim ben budur” diyerek her zaman sıfırdan, yeniden kurmaya hazır hayatıyla ilham veren Bedriye Hülya, hayatının ‘sıradışı’ yanlarını Hürriyet EGE’ye açtı. Keyifle okumanız dileğiyle, iyi pazarlar...
HAYAT FELSEFESİ
Olmuşla ölmüş arasındaki tek fark 4 noktadır. ‘Tamam, ben oldum artık’ dediğimiz günün, hayatı yaşamamayı seçtiğimiz gün olduğuna inanıyorum. Kanımca, gelen yeni deneyimlerin üzerine atlamak bizi diri tutuyor.
OTOMOBİL
Erkek gibi sürücüyüm
* İlk arabam büyük kısmı çalınan mücevherlerime sigortanın ödediği bedelle alınan bir Renault’tu. Ondan çok evvel babamın aldığı bir Vosvos vardı ancak o kadar eskiydi ki göz açıp kapayana kadar kendi kendini imha etmişti. Şu an İstanbul’da araba kullanmıyorum. Olabildiğince toplu taşım araçlarını ve taksi tercih ediyorum. Bir kez şoför deneyimim oldu, ama bir insanın başka bir şey yapmadan sabahtan akşama kadar beni bir yerlerde bekliyor olmasını gönlüm kaldırmadı. Bir otomobilden beklentim atak ve yerden yüksek olması. Tabii bir de güvenli sürüş. Sanırım biraz sert kullanıyorum.
BESLENME
Biber mutlaka olmalı
* Kahvaltı hayatımın önemli parçalarından. Her gün mutlaka yaparım, yoksa huzursuz olurum. Köy peyniri, domates ve yeşil biber mutlaka olsun isterim. Yurtdışında bile biber aratmışlığım vardır. Kışın güzel domates bulmak zor. O nedenle daha fazla omlet, müsli, yoğurt, meyveye yöneliyorum. Öğlen işyerine bir şeyler söylüyoruz veya sebze-salata ağırlıklı bir yemek için dışarı çıkabiliyorum. Balık çok severim. Kırmızı et çok çok az yerim ve tavuk tüketmem. En beğendiğim lezzetler Thai yemekleri ve zeytinyağlılar. Mutfağa aşkla bağlıyım. Yemek yapmak bir şölen benim için. Yengemden öğrendiğim Ermeni plakisini (barbunya), portakallı kerevizi ve mezeleri iyi yaptığımı düşünüyorum. Kardeşim risottoyu da iyi yaptığımı söylüyor. Bir de arkadaşlarım patlıcanlı sütlü balığımı seviyor.
MEKAN
Tat atmosferden önemli
* Lezzet benim için mekanın atmosferinden daha önemli. Lezzet taşan yerlere doğru çekilirim. Kaba ve içten olmayan servis beni en lezzetli mekandan bile soğutur. İstanbul’da en sık gittiğim lokanta Kadıköy’de Benusen. Bir de Lacivert’i seviyorum. İzmir’de Tepekule A7 ve Sığacık’ta Liman Restoran. New Yok’ta University pl.de Spice en sevdiğim pad thai yapan yer. Ayrıca, Le Bernardine en beğendiğim deniz ürünleri mekanı. Union Square Cafe ise iyi fusion denemelerin yapıldığı bir mutfak. Bir mekanda yemeğin lezzeti dışında, garsonların tavrına dikkat ederim. Tabii işlek bir yer olması ve ışıklandırması da önemli.
SPOR
Hedefim paraglaiding
* Her gün mutlaka aerobik kapasitemi artıracak bir şeyler yapıyorum. Ayrıca, vücut ağırlığımla çalışmayı seviyorum. Ortaokul lisedeyken voleybol takımındaydım. Galatasaray’a karşı oynayan her takımı tutuyorum. Üstenci dillerini sevmiyorum. Fırsatım olduğunda paraglaiding yapmak istiyorum.
TATİL
Unutalı epey oldu
* Tatilin ne olduğunu unutalı epey oldu. Çok yer geziyorum, ama işi tamamen geride bırakıp tatil kafasına giremiyorum. Yaşasın akıllı telefonlar ve laptoplar... Onlar sayesinden daha çok tatil yapıyor ve daha çok çalışıyorum. En bayıldığım durum denizden çıkıp en sıkı toplantıyı ofisteymişcesine Skype’tan yapıyor olmak. En sevdiğim yer New York ve Yunanistan. Yurtiçinde tekne dışında tatil yapmıyorum. Ülkenin büyük kısmını da gezdim. Gitmek istediğim Kars, Siirt ve Van kaldı. Tatil benim için gittiğim yerin havasını koklama, varsa suyuna girme, yemeğini yeme, sanatına mutlaka bir bakma, müziğini illaki dinleme ve insanlarıyla muhabbet etme demek. Umuyorum dinlenme kısmını da bir ara bu saydıklarım arasına alacağım.
HOBİ
İnsanların öykülerini dinlerim
* Kitapçı gezmek, yemek yapmak, dans, müzik, resim gibi şeylerden en az birini yapıyor olmak, insanların öykülerini dinlemek, film izlemek en büyük hobilerim. Kitap okumadığım tek bir günüm yok. Şu aralar daha çok psikolojiyle ilgili bilimsel kitaplar okuyorum. Eskiden herg ün kafamın içinde bir şarkıyla uyanırdım. Her çeşit müzik dinlerim. Ancak, Fikret Kızılok’tan sonra Türkçe Pop’la aram yok. Hele arabeske hiç tahammülüm yok. Türkü dinlemeyi ve söylemeyi de çok severim.
KARİYER
10’uncu yılımızı kutluyoruz
* Sırasıyla Hakimiyeti Milliye İlkokulu, İzmir Amerikan Lisesi, DEÜ İşletme’yi bitirdim. Daha sonra ABD’de City University of New York’ta psikoloji masteri yaptım. Şu an İstanbul’da klinik psikoloji doktorası yapıyorum. Üniversitede okurken çalışmaya başladım. Zira okuldan çok sıkıldım. Pakom ilk iş yerim. İlk işverenim Koray Bey iş hayatımda başıma gelen en iyi şey diyebilirim. Daha sonra öğretim görevlisi oldum. Bodrum’a taşındıktan sonra bir İngiliz turizm firmasında 9 yıl yöneticilik yaptım. Bu arada kendi işlerimi kurmaya başladım. Tekstil, otel, restoran derken; şimdi B-fit’in 10’uncu yılını kutluyoruz. Bir de çocuklar için Muzipo markamız var. Küçükken balerin olmak isterdim. İlk paramı 1983’te kazandım ve onunla eve Bonjour’dan süprem pasta aldım. Sonra maaşıma her ay zam almaya başladım. 3’üncü ayda patronuma gidip, “Eğer bir ay daha zam yaparsanız ayrılmak zorundayım, çünkü burada benden başka kimse zam almıyormuş, utanıyorum” dedim.
GÜNE BAŞLANGIÇ
Sabahı iple çekerim
* 24:00’ten önce mutlaka yatmış olurum. Sabahı iple çekerim ve en geç 07:00’de kalkarım. Evden çıkışım toplantı saatlerime bağlı olarak değişir. Aradaki sürede mutlaka kahvaltı ederim. Gazeteleri okurum. Hava güzelse her şeyden önce parka iner ve spor yaparım.
MODA
Bedriye elbiselerim var
* Spor, rahat, iyi dikilmiş, pamuklu veya keten kumaş giyinmekten hoşlanırım. En rahat ettiğim kıyafet tişört, jean ve spor ayakkabı. Yazın da elbise giyerim. Arkadaşlarım arasında literatüre geçmiş ‘Bedriye elbiseleri’ diye anılan rahat, uçuşan, çiçekli elbiselerim var. Bir de altına giydiğim her rengi mevcut olan flip floplarım. Her rengi severim. Yılda iki kez alışveriş yaparım. Onun dışında vitrin bakmak gibi isteğim de vaktim de yok.
TEKNOLOJİ
İddia üzerine çıktım
* Teknolojiyle çok erken yaşta tanıştım ve hiç ayrılmadım. Onun sayesinde işimiz kolaylaşıyor ve her yerden çalışma imkanı buluyoruz. Ancak biraz insan ilişkileri bozukluğu da yaratmıyor değil. Facebook’tan kendi kendime girdiğim bir iddia yüzünden 3 sene evvel çıktım. Hayalet hesaplarım var. Twitter’ı da daha çok okumayı seviyorum. Instagram kolay geliyor. Daha çok sarkastik paylaşımlarda bulunuyorum.
SEVİMLİ DOSTLAR
İnsan ruhunu tedavi ediyor
* Terrier ve sokak köpeği kırması ‘Garfield’ isimli özür ruh bir köpeğim vardı. Onu kaybettikten sonra, çok seyahat ettiğim için bir daha göze alamadım.
ASTROLOJİ
İç sesime inanıyorum
* Aslan burcuyum. Okumuyor ve biraz da saçma buluyorum. Çünkü ben her gün değişiyorum. Dünkü Bedriye ile bugünkü Bedriye arasında farklar var. Burcum değişmedi, ama ben değişiyorum. Dolayısıyla iç sesime burçlardan daha çok inanıyor, güveniyor ve dinliyorum.
KİMDİR?
Adı ve soyadı: Bedriye Hülya
Doğum yeri ve yılı: Konya, 1964 (Evde ve annesi hipnoz edilerek doğmuş)
Eğitimi: DEÜ İşletme
İşi: B-fit ve Muzipo’nun kurucusu
Burcu: Aslan
Medeni durumu: Bekar
Paylaş