Hayatımda hep büyük düşündüm

Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Yılmaz, hedeflerinin, Aydın Germencik’te 15 milyon dolarlık yatırımla sektörün en modern tesislerinden birini kurup üçüncü yılın sonunda günlük 400 tona çıkarak Türkiye’nin en büyük 500 şirketi arasında yerlerini almak olduğunu söylüyor, “Ayrıca, pizza zinciri kurmak istiyorum” diyor.

 Kaç çeşit peyniriniz var?
Yaklaşık 50-60 çeşit.

Peynirin dışında başka bir ürün var mı?
Tereyağı, zeytin, meze ve pizzamız mevcut. 20 çeşit zeytinimiz, 30’un üzerinde de mezemiz var. Zeytin bizim apayrı işimiz. Bu üründe de çok başarılı olduk. İleride zeytinyağı da düşünüyoruz. İlk beşe gireceğimize inanıyoruz.

Mezeyi, nerelere veriyorsunuz?
Zincir mağazalara ve beş yıldızlı birçok otele veriyoruz. Diğer ürünlerimizde olduğu gibi yine ‘Polonezköy’ etiketi taşıyor. Hedefimiz çok büyük. Birkaç yıla kadar günde 10 ton hedefliyoruz.

Ya, pizza?
Kipa için üretiyoruz. Şimdilik günde bin adet. Ege’de hazır yemek bölümü olan şubelerde satılıyor.

Polonezköy’ün dışında başka markanız var mı?
Bir de ‘Egeden’ var. Ağırlıklı olarak Kipa’larda satılıyor.

Gündemde yeni yatırım var mı?
Aydın Germencik’e bağlı Hıdırbeyli’de sektörün en modern fabrikalarından birini kuracağız. Günlük 50 tonla başlayacağız. Üçüncü yılın sonunda 400 tona çıkacağız. İlk etapta 15 milyon dolarlık bir yatırım olacak. Toplamda 30-35 milyon lirayı bulacak. Her çeşit peynir, yoğurt, ayran, tereyağı üreteceğiz. Bayramdan sonra ilk kazmayı vuracağız. Aslında daha önce planlamıştık. Ancak krizin etkisiyle bankaların katı davraması nedeniyle biraz sarktı. Amacımız, bu tesisle birlikte Türkiye’nin en büyük 500 şirketi listesinde yer almak. İzmir’de de ilk 10 firma arasında olmak. İştahımız çok, her ikisini de gerçekleştireceğimize inanıyorum.

Gelecek planlarınız arasında başka ne var?
Germencik’teki fabrika devreye girdikten sonra pizza zinciri kurmak istiyorum. Uzakdoğu’da gördüğüm bir zincirden etkilendim. Benzerini önce İzmir’de yapmayı, sonrasında da tüm yurda yaymayı hedefliyorum. İnanıyorum ki bir numara olacağız.

GÜNE BAŞLANGIÇ

40 dakikada hazırım
Genelde 1-1.30 gibi yatar, 8.20’de kalkarım.
Saat 9’da evden çıkarım.
Aradaki 40 dakikada duş alır, hızlı şekilde giyinir, hafif bir kahvaltı yaparım. Tıraşımı sabaha bırakmam, akşamdan olurum.
Uyandıktan sonra ne zaman işe gideceğim sevdasına kapılırım. Bu nedenle evde gazete okumam, TV seyretmem. Arabayı gün içinde en hızlı sabah işe giderken kullanırım.

SADIKDOSTLAR

Alman kurdumuz var

Hayvanların ölümüne dayanamıyorum. Çok duygusalım. Daha önce evimizde su kaplumbağası, kuş vardı. Ömürleri doldu ve onları kaybettik. Bu nedenle yeniden almak istemiyorum.
Ama bir köpeğimiz var. Alman kurdu. Adı, Zimba. 10 yaşında. Zeytinalanı’nda huzurevine kiraya verdiğimiz villalarımızın sakinlerine eşlik ediyor.

OTOMOBİL

Gözüm gibi bakarım
İlk arabam Rover 400’dü, şimdiki Range Rover HSE.
Şoförüm yok, kendim kullanıyorum.
Kurallara harfiyen uyarım. Hız yapmam, yapmayı da sevmem.
Arabalarıma çok özenirim. Yıpranmasın, bozulmasın, kirlenmesin isterim.
Bir otomobilden beklentim güven, dizayn ve sürüş konforudur.

BESLENME

Çiğköfteye bayılırım
Hafta içi kahvaltımı genellikle geçiştiririm. Hafta sonu ise atlamam.
Özel bir tercihim yoktur. Ancak, klasik bir kahvaltıda olması gereken her şey masada bulunsun isterim.
Öğlenleri iş toplantım yoksa mutlaka fabrikada yerim. Çalışanlarımla birlikte aynı sofraya oturmaktan büyük keyif alırım. Mönüye karışmam ama temizlik, hijyen, kalite ve lezzetten taviz vermem. Her malzemenin en iyisinin kullanılmasını isterim.
Akşamları evdeysem eşim ne pişirmişse onu yerim. Dışarıdaysam ağırlıklı olarak balık tercih ederim.
Evde dikkat eder az yerim, dışarıda ise ipin ucu bazen kaçabiliyor.
Dengeli beslenirim. Kırmızı et, beyaz et ve sebzeyi eşit oranda tüketmeye gayret ederim.
En sevdiğim yiyecek çiğköfte, en az hoşlandığım ise taze fasulye.
Mutfağa sadece sofra hazırlamak ve bulaşığa yardım için girerim.

MEKAN

Hijyen çok önemli
İzmir’de en çok Fish House, Le Cigale, Mikasa’yı (Alaçatı) seviyorum.
Yurtiçi ve dışında gideceğim mekanları öneri üzerine seçerim.
Bir mekanda en çok personelin kalitesine dikkat ederim.
Mutfak ve tuvaletin hijyeni de çok önemli.

SPOR

Pilates yapıyorum
2003’ten bu yana düzenli olarak spor merkezine devam ediyorum.
Her gün yarım saat tempolu yürüyorum.
Sonrasında 1 saat hoca eşliğinde pilates yapıyorum.
Spor sayesinde 83 kilodan 75’e düştüm. Hedefim 70 kilo.
Basketbol oynamayı da seviyorum.
Koyu Beşiktaşlıyım.

TATİL

10 yılda beş kez
Bu yaz Çeşme’de yazlık kiraladık. Eşim ve çocuklar kalıyor, ben de hafta sonları gidiyorum.
Onun dışında iş yoğunluğundan tatile pek çıkamıyorum.
Son 10 yılda planlı tatil sayımız 5’i geçmez.
Ben tatili aslında günlük yaşıyorum. Bazen işe geç gidiyor, bazen de erken paydos ediyorum. O saatleri kendime ayırıyorum.
Ama idealinin yılda 3-5 kez 3-5’er günlük kaçamaklar olduğunu düşünüyorum.

HOBİ

Arabaya meraklıyım
En büyük hobim arabalar, ikincisi güzel giyinmek, üçüncüsü de okey oynamak.
Ayrıca; eski araba maketi, radyo, telefon, asırlık küp gibi objeler biriktiriyorum.
Kentlerin simgelerini yansıtan tablolara da meraklıyım.
Kitapla aram çok iyi değil, kendimi bir türlü veremiyorum.
Güzel olan her türlü müzikten hoşlanıyorum.
Keman ve bateri çalmayı çok isterdim ama yeteneğim yok.

KARİYER

Heyecanım bitmiyor
İzmir İnönü Lisesi’ni bitirdim.
Mezun olduktan sonra babamın Alsancak’taki şarküteri dükkanında iş hayatına atıldım.
10 yıl sonra, 1990’da kendi ayaklarımın üzerinde durma düşüncesiyle Gül Sokak’ta “Polonezköy Şarküteri”yi açtım.
1996’da Yenişehir Gıda Çarşısı’nda büyük bir depo kurdum.
Dört yıl sonra perakendeyi tamamen ortağıma bıraktım.
2003’te Polonezköy’le Polonez’in et ve et ürünleri dışındaki markalarını satın aldım.
2006’dan bu yana Gaziemir Sarnıç’taki tesisimizde yoluma en küçük kardeşimle birlikte devam ediyorum.
Çocukluğumdan beri hep büyük hayaller kurdum, istedim ve başardım.
Heyecanım ilk günkü gibi sürüyor.

TOPLANTI

‘Patron benim’ demem
Yönetim olarak haftada bir, tüm ekip halinde ise iki ayda bir toplanırız.
Ortalama 1.5-2 saat sürer. Zorunlu kalmadıkça uzatmam.
Toplantılarımızda tam bir demokrasi vardır.
Herkes her türlü görüşü, eleştiriyi özgürce dile getirir.
Eleştiriye açığımdır ama haklı olduğum konuda kendimi savunur, ikna ederim. “Ben patronum, bu böyledir” deyip kestirip atmam.

MODA

Eleştiriye açığım
Güzel giyinmeyi, güzel giyinen insanları severim.
Alışverişimi kendim yaparım ama yanımda fikir verecek biri olsun isterim.
Biri, ‘Sana yakışmamış’ dediğinde huzursuz olur, hemen çıkarırım.
Eskiden siyah-beyaz ağırlıklı giyinirdim. Şimdi renkli giysilerim de var.
Takım elbisede ise gri tonlar daha çok hoşuma gidiyor.