Futbolun da doktoru

Aslında basketbol kökenli. Öğrencilik yıllarında amatörce oynamış. Okul takımlarında başarıdan başarıya koşmuş. Çok da keyif almış. Sonrasında tenise merak salmış. Potadaki şov kortlarda da devam etmiş. Ancak yoğun iş temposu nedeniyle tam da ritmi yakalamışken bırakmak zorunda kalmış. Şimdilerde sadece yürüyor. Ama biz onu daha çok yeşil sahalardan tanıyoruz. -Arkadaşlarıyla birkaç kez halı sahada oynadığını saymazsak- ayağının topa neredeyse değmediği futbolda yazdığı destan hala hafızalarda. Dönemin Belediye Başkanı Cemil Şeboy’un biraz da zorlamasıyla önce yönetici, sonrasında başkanı olduğu Bucaspor’u, o dönem (2010-2011), 82 yıllık tarihinde ilk kez Süper Lig’e çıkarmayı başardı. Sarı-lacivertler, İzmir’i 7 sene sonra Süper Lig’de temsil eden ilk takım oldu. İzmir’in Süper Lig’de yer alan 6’ncı takımı ünvanını da elde eden Bucaspor, aynı sezon Türkiye Kupası’nda ilk defa çeyrek final oynamayı da başardı. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitiren, sonrasında sağlık işletmeciliği üzerine doktora yapan Mehmet Bektur, futbolun da doktoru olduğunu gösterdi, reçetesiyle adeta ilaç oldu. Halen Tınaztepe Hastanesi Koordinatörü olarak yoluna devam eden Bektur’un yeni hedefi vakıf üniversitesi kurmak. ‘Açılışını yaptığım gün emekli olacağım gündür’ diyen Dr. Bektur, fotoğraf merakından denize düşkünlüğüne, ‘En kıymetli hazinelerim’ dediği eşi ve çocuklarından çalındığı günden beri hasretiyle yanıp tutuştuğu köpeği ‘Dost’a kadar bilinmeyenlerini Sıradışı’na açtı...

KİMDİR
Adı: Mehmet Bektur
Doğum yeri ve yılı: Yozgat Boğazlıyan, 1969
İşi: Tınaztepe Hastanesi Koordinatörü
Eğitimi: Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi
Medeni durumu: Anestezi Uzmanı Şeniz Bektur’la evli. Eylül ve Ozan adında iki çocuk babası.

OTOMOBİL
Plakası hala aklımda

* İlk arabam babama ait, 1969 model, tek kapılı beyaz bir Anadol’du. Plakası hala aklımda: 35 ED 907... Üniversitede okuyordum, bana özgüven vermişti, o yüzden bende yeri ayrıdır, unutamam. Şu an ise 2009 model siyah bir Volkswagen Touareg’im var.
* Eskiden otomobil kullanmaktan çok büyük keyif alırdım. Şimdi yoğun iş temposunda -hafta sonları hariç- direksiyonda bir başkası var.
* Bir arabada öncelikle güvenlik ve konfor ararım.
* Otomobilin dışında motosiklete merakım hep oldu. Ancak, rahmetli annem hiç istemedi. Eşim de aynı düşüncede. Ama içimde uktedir.
* Bisikleti de seviyorum. Özellikle tatil amaçlı gittiğimiz yerlerde gündelik yaşamda varsa ailece kiralar bineriz.

BESLENME
Aç kalabildiğim sürece mutluyum

* Hoşlanmadığım yönlerimden biri kilom. Bu nedenle son iki yıldır kahvaltıma çok dikkat ediyorum. Az yağlı beyaz peynir, çeşit zeytin, 4-5 ceviz ve çay bana yetiyor.
* Öğlenleri kendi yemekhanemizde ekip arkadaşlarımızın hazırladığı, belli kaloriyle çıkan, karbonhidratı az, biraz ana yemek, biraz yoğurt ve mutlaka çorba.
* Akşamları olabildiğince yememeye çalışıyorum. Evde pişen lezzetlerden tadımlık alıyor, salatayı ise eksik etmiyorum. Ama bazen kaçamak olabiliyor.
* Ara öğün olarak, şekerimin düşmesine izin vermemek adına, incir, ceviz, fındık, badem vs atıştırıyorum.
* Ekmeği hayatımdan çıkardım. Eskiden aç kaldığımda mutsuzdum, şimdi aç kalabildiğim sürece mutluyum. Diyete uyabildiğim akşamlar mutlu yatıyorum diyebilirim.
* 40 yaşıma kadar pırasa yemedim. Keşfettimde ise yıllarca anacığımın yaptığı bu lezzeti önyargıyla tüketmediğim için pişman oldum.
* Şu an seçtiğim, yemediğim bir yemek yok. Ancak favorim balık. Ve balık varken her şey kıymetsiz geliyor. Onunla hiçbir şeyi kıyaslayamıyorum.
* Türk ve İtalyan mutfaklarına düşkünüm.
* Mutfakta yeteneğim var. Et yemeklerini iyi yaparım. Bunu ben değil, eşim söylüyor. Ancak benim bir yemek hazırlamam 3-4 saati buluyor. O nedenle çocuklar doğduğundan beri çok girmiyorum. Girersem aç kalırlar!

MEKAN
Kararında hizmet ararım

* İzmir’de Balık Pişiricisi Veli Usta, Bizim Gazino, Ali Baba, Gandi’nin Yeri, Cumba; Gaziantep’te İmam Çağdaş; Adana’da Onbaşı; Denizli’de Enver Usta; Trabzon’da Akçaabat Köftecisi.
* Bir mekanda önceliğim ambiyans. Sonrasında kararında hizmet. Güler yüz, hızlı servis, lezzet, kalite ve hijyen de önemli tabii.

SPOR
Buca’yı Süper Lig’e çıkardık

* Aslında basketbol kökenliyim. Lise ve üniversite yıllarında okul takımlarında oynadım. Keyif de aldım. Bir ara tenise merak saldım. Buca Tenis Kulübü’nde uzun süre de oynadım. Tam ritme ulaştım derken, iş tempom nedeniyle devam edemedim.
* Şimdilerde hafta 8-10 kilometre yürümeye çalışıyorum. Tercihim Ege Üniversitesi Kampusü ile Buca Kaynaklar.
* Sıkı bir Bucaspor’luyum. Bucaspor’da yöneticiliğin yanı sıra başkanlık da yaptım. Bucaspor benim başkanlığım döneminde Süper Lig’e çıktı.

TATİL
Tatil benim için özgürlük demek

* Yazın 8-10 günlük tekne tatilim var. Eşim ve çocuklarla birlikte denize açılmak keyif veriyor. Öyle ki, kışın geçmesini özlemle bekliyoruz.
* Ayda, 2 ayda bir de 2-3 günlük Orta Avrupa’ya uçmak hoşumuza gidiyor.
* Yılda 1-2 kere de mutlaka kıta değiştirecek 5-7 günlük seyahat planlıyorum. Ya amerika ya Afrika ya da Uzakdoğu.
* Tatil benim için özgürlük demek. Kimseye, işe tutsak değilsin. Müthiş bir şey!

HOBİ
Fotoğrafçılığa merak saldım

* Yapmaktan en çok keyif aldığım şey oğlum ve kızımla zaman geçirmek, derslerine yardımcı olmak.
* Kitapsız geçirdiğim günüm yok. Mutlaka başucu kitabım olur. Bazen 5, bazen 50 sayfa okurum. Şimdilerde mekansal yaşam tarzlarını işleyen kitaplar hoşuma gidiyor.
* Eskiden evin reisi bizdik, rock müzik dinlerdik. Artık çocukların dediği oluyor. Ama yalnız kaldığımda tercihim Türk Halk Müziği. Eskiden türkü dinlediğimi söylemeye utanırdım. Şimdi hem cd’lerim var, hem de herkese öneriyorum. Yeteneğim olsaydı gitar çalmak isterdim.
* Son dönemlerde eşimle birlikte fotoğraf merakımız var. Tınaztepe’de de bir fotoğrafçılık kulübü kurduk. 30 üyemiz oldu. Bu yılki takvimimizi ekibimizdeki arkadaşlarımızın çektiği karelerden oluşturduk.
* Çocukken herkes gibi pul ve rengarenk bilye biriktirdim. Sonra özenti olduğunu fark edip vazgeçtim. Bir ara şiir denemelerim de oldu. 45-50’ye yakın şiirim var.

KARİYER
Hayalimde üniversite var

* Bornova Anadolu Lisesi’nin ardından Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi’ni bitirdim. Sonrasında sağlık işletmeciliği eğitimi aldım. Kamuda 11 yıl ara yöneticilik yaptım. Mecburi hizmet yerim Afyonkarahisar’la başladım, Seferihisar’dayken istifamı verdim.
* Ardından Buca Çözüm Polikliniği’ni kurdum, sonra Buca Tıp, şimdi de Tınaztepe Hastanesi... Yeni hedefim ise üniversite... Bu amaçla Uluslararası Sağlık, Eğitim, Spor Vakfı’nı hayata geçirdik. 100 dönüm yer aldık. Tıp ve yanında 6-7 fakülte daha olacak. İsmine henüz karar vermedik.
* Bir gün televizyonda Barış Manço’yla yapılan bir sohbete kulak misafiri oldum. O güne kadar rahmetliyi çocuksu buluyorum. ‘Hedefin ne?’ diye sordular. ‘Cumhurbaşkanı olmak istiyorum’ dedi. Çok kaliteli bir hedef, hoşuma gitti. Ben de kendime sordum, ‘Peki senin hedefin ne?’ diye... Baktım, eleştirdiğim bir üniversitem var. ‘Sen bir üniversite kur da dünya görsün derdim’ dedim. Ama bunu söylemeye hep utandım. Neyse ki Tınaztepe açıldı da altımız biraz daha doldu. Artık rahatlıkla söyleyebiliyorum. ‘Temelleri sağlam atılmış, dünyanın kabul edebileceği bir bilimin yapıldığı o üniversitenin açılışını yaptığım gün emekli olacağım gündür’ diye düşünüyorum. Ne zaman kendini ispat eder, bilmiyorum. Ama kurulsun, hedefini de böyle belirlesin. Dileğim 2018’de ilk öğrencilerimizle eğitime başlamak.

MODA
Kot-kazak seviyorum ama olmuyor

* Hafta sonu hariç hep takım elbise giyiyorum, kravat takıyorum. Çünkü hastalarımız beni böyle görmek istiyor. Oysa ben kot-kazak gezeyim istiyorum, olmuyor. Takımda renk tercihim siyah ve lacivert. Gömlemkte ise beyaz ve Ecevit mavisi. Kravatta biraz daha iddialıyım. Genelde hazır giyinirim. Göbek büyüyünce diktirdiğim de oluyor.

SOSYAL MEDYA
Bence suiistimal ediliyor

* Hem Facebook’ta, hem de Twitter’da varım. Ancak suiistimal edildiğini düşündüğüm için mesafeli kullanıyorum. Daha çok takipçiyim.

ASTROLOJİ
Oğlağım; azimli, hırslıyım

* Oğlak burcuyum. Bana uyuyor mu bilmem ama azimli, hırslı, hesap kitap adamı, sistematik, duygusal, kolay sinirlenmeyen, kolay da sevinmeyen, hayatı akla geldiği gibi yaşamayan, planlı programlı biriyim.

SEVİMLİ DOSTLAR
Ne yazık ki ‘Dost’u çaldılar

* Bugüne kadar balık, kuş ve köpeğimiz oldu. Çok güzel bir kangalımız vardı. Adı da ‘Dost’tu. İyi bir arkadaşımdı. Ama çalındı. Bir şekilde internetten izine ulaştık. Dövüştürüldüğünü gördük, üzüldük. Nasıl çözeceğimizi bilmiyorum. Eğer kavuşamazsak Alman kurdu alacağım.

HAYAT FELSEFESİ
Dolu başak boynunu bükermiş... Bu nedenle her aşamada kendime şu öğütte bulunurum: Dikkatli ol, acele etme, biraz daha düşün, biraz daha bilgi sahibi ol, bir gün daha uyu, kibirli olma, tevazu göster ve öyle karar ver.