Futboldan ürktüm

Yalıtım sektörünün lokomotiflerinden BTM Yönetim Kurulu Başkanı Levent Ürkmez, işadamı kimliğinin yanı sıra futbola olan ilgisi ve desteğiyle tanınyor. Ama son dönemde yaşadıkları onu soyadının aksine futboldan ürkütmüş ve soğutmuş. Doğduğu günden beri sıkı bir Göztepeli olan, ancak yöneticilik döneminin sonlarına doğru bazı kırıcı olaylara maruz kalan Ürkmez, “O nedenle futboldan soğudum. Hatta koptum. Bir daha maç izlemeye stada gitmedim. Gitmek niyetinde de değilim” diyor. Şimdi futboldan yalıtılmış bir hayat sürüyor. Urla’da, eşi İnci Hanım’la, ‘Mabedimiz’ dediği 5 dönüme kurulu çiftlik evinde her dakikasını programlayarak yaşayan Levent Ürkmez, “Öyle ki, kalkış-yatış saatim de yemek saatim de çok özel istisnalar dışında değişmiyor. Randevularıma çok sadığım. En geç beş dakika öncesinde orada olurum. Aynı titizliği karşı taraftan da beklerim” diye konuşuyor. Gezmekten, ünlü ressamların tablolarını biriktirmekten hoşlanan Ürkmez, ilk kazandığı paradan gençlere tavsiyelerine kadar birçok konuyu Sıradışı’yla paylaştı.

OTOMOBİL
Borca karşılık aldım

* İlk arabamı 1980’de bir alacak karşılığında Adanalı bir müşterimden aldım. Bej renginde Renault TS12’ydi. Sonra Doğan, ardından da Mercedes kullanmaya başladım.
* Şu an Chryles’im var. Geçen yıl aldım. Bir süre kullanıp yine Mercedes’e döneceğim.
* Özel şoförüm var. Hafta sonları ve izin günleri hariç direksiyon ona emanet. Bu sayede kitap, gazete, dergi okuyabiliyorum.
* Çok araba kullanma meraklısı değilim. Aşırı hızı sevmem. 110-120’nin üzerine çıkmam. Ceza yediğimi hatırlamıyorum.
* Bir araba alırken güven, güç, konfor ve motor kriterlerine dikkat ederim. Aksesuvar o kadar da önemli değil benim için.

BESLENME
Saatlerimden şaşmam

* Yemek konusunda çok prensipliyim. Saatlerim bellidir, kolay kolay değiştirmem. 08.30’da kahvaltıya otururum. İki adet doğal kuru kayısı, iki adet bütün ceviz, yarım Urla gevreği, bahçemden taze taze toplanmış organik salatalık, domates, roka, maydonoz yer ve yeşil çay içerim. Sonra bir bardak çayla 12-15 adet arası badem yerim.
* Öğlenleri saat 12.30’da kağıt fabrikamızdaki rahmetli babamla annemin oturduğu küçük villa lojmanda aşçımızın yaptığı lezzetlerden yerim. Oğlum, kızım ve erkek kardeşim de bana eşlik eder. Genelde tencere yemeği ya da anne tarafından Giritli olmamızdan ötürü ot türevi (yumurtalı ya da kavurma tarzı) yemekler tercih ederim. Yanında yoğurt ve bir dilim ekmek tüketirim.
* Ara öğün oylarak saat 16.00 gibi bir elma yerim.
* Akşamları ise öğün saatim 19.30’dur. Haberleri seyreder, sofraya otururum. Evdeysem tek çeşit yer kalkarım. Dışarıdaysam bazen ipin ucu kaçabiliyor. 21.30 civarında da bir adet portakal ya da muz yerim.
* En çok kurufasulye, etli nohut ve mercimekten hoşlanırım. Pırasa ve kerevizi ise çok sevmem. Haftada 3-4 gün de akşamları balık isterim.
* Türk, İtalyan, Fransız ve Çin mutfaklarını severim.
* Mutfağa hiç girmem. Yumurta dahi pişiremem. Ancak sofra kurmada, eksikleri tamamlamada lojistik destek sağlarım. Hayatımda bir kez bile tencere karıştırmışlığım yoktur.

MEKAN
Önce güleryüz ararım

* İzmir’de Deniz, Sipari, Körfez, Yengeç (Urla). İstanbul’da İskele, Park Fora, Kaşıbeyaz, Nusret, Yakup, Topaz. Ankara’da Trilye. Yurtdışında ise şehrine göre değişir. Genelde kalabalık ve sirkülasyonu fazla mekanlara gitmeye çalışırım.
* Bir mekanda güleryüz, kaliteli hizmet ve serviste zamanlama ararım.

SPOR
Futboldan soğuttular

* Futbolla aram çocukluğumdan beri çok iyi. Diyebilirim ki doğduğum günden beri Göztepeliyim. Çeşitli kademelerinde görev de yaptım. Ancak yöneticilik evremin sonuna doğru bazı kırıcı olaylar yaşadım. O nedenle de futboldan soğudum. Hatta koptum. Bir daha maç izlemeye gitmedim. Gitmek niyetinde de değilim. Gazete ve televizyondan takip ediyorum ama özellikle peşinden koşturmuyorum. İZVAK’ta onursal başkanım.
* Şu an aktif olarak her gün eşimle birlikte Urla’daki evimizin etrafında 45 dakika ile 1 saat arasında yürüyoruz. Hava yağışlı veya soğuksa o zaman evde yürüme bantlarımız var, yine beraber sohbet ederek sporumuzu yapıyoruz.
* Yüzmeyi de severim. Genelde evimizin havuzunu kullanırım. Deniz için ise Çeşme’ye giderim.

TATİL
“60-75” grubumuz var

* Tatili hiç atlamam. Yılda hemen hemen bir aydan fazla tatilim var. 3-4 parça halinde yaparım. Bazen yılbaşı ve bayramları da bunun içine katarım.
* Adını “60-75” koyduğumuz bir seyahat arkadaş grubumuz var. 75’imize kadar uzak, sonrasında daha yakın yerleri gezmeyi kararlaştırdık. Bugüne kadar 7 kıtada birçok ülkeyi ziyaret ettik. Rotamızda şimdi Meksika ve Guetemala var.

HOBİ
Tablo biriktiriyorum

* En büyük hobim çalışmak ve seyahat etmek.
* Kitap okumak da benim için vazgeçilmez bir hobi. Daha çok beni dinlendirecek tarzda eserleri tercih ediyorum. Şu sıralar Sinan Yağmur’un Hz. Mevlana ve Tebrizli Şems’i başucumda. Ayrıca, Tom Peters’in Mükemmele Ulaşmanın 163 Yolu da elimin altında.
* Hafta sonları gündüzleri evden çıkmayı sevmem. Gazetelerimi okur, long play’den klasik müzik dinlerim. Türk Sanat Müziği’ni de severim. Çok sayıda eski taş plağım var.
* Televizyonda Yalan Dünya ve Muhteşem Yüzyıl’ın hastasıyım.
* Resime de meraklıyım. İnci Hanım’la birlikte müzayedelere katılırız. Fikret Mualla, Nuri İyem, Fikret Otyam ve Nazlı Ecevit’in de aralarında bulunduğu ünlü ressamlara ait 20’nin üzerinde tablo koleksiyonuna sahibim.
* Bir de gittiğim ülkelerden orayı anlatan minik objeler biriktiriyorum.
 

KARİYER
İlk parayla sinemaya
 
* Ege Üniversitesi Ticari İlimler Yüksekokulu mezunuyum.
* Hayatım hep programlarla, hedeflerle geçti. Hep, “Okuyup çok büyük bir işadamı olacağım. Ama eğitimim süresince de kendime zaman ayıracağım. Mezun olduktan sonra da kendimi öyle bir işe vereceğim ki işkolik olacağım” derdim. Öyle de oldu zaten.
* Şu an BTM, pazarın en önemli oyuncularından. Mustafa Oran’la yüzde 50’şer ortaklıkla satın aldığımız firmayı 27 yıldır gayet güzel şekilde götürüyoruz. Sektörde birçok ilke imza attık, atmaya da devam edeceğiz.
* Ayrıca, tamamı bana ait Levent İzolasyon ile yine Mustafa Bey’le yarı yarıya ortak olduğumuz Levent Kağıt var.
* 9-13 yaş arasında her yaz çalıştım. Gazete, çizgi roman, fuar zamanı da babamdan borç aldığım 22.5 lirayı sermaye yaparak sigara sattım. Kazandığım ilk parayla babaannemi yazlık sinemaya götürdüğümü hatırlıyorum.
 
TOPLANTI
Çok heyecanlı geçer
 
* Benim olduğum toplantılarda heyecan olur. Bende hala 20 yaşındaki gencin heyecanı var. Milletin ağzına lafı sıkmam. Olabildiğince onları konuştururum. Hatta bunun için tahrik ederim. Demokratımdır. Tabii ki en son sözü patron söyler. Ancak patrona o sözü söyleten çalışanlarıdır.
 
GÜNE BAŞLANGIÇ
Kurulu saat gibiyim
 
* 07.30-08.00 gibi kalkarım. Tıraşımı olur, duşumu alır, kahvaltıya inerim. Gazetelere göz gezdirir, televizyondan haberlere bakarım. 09.00’da da iş için evden çıkarım.
* Uyanmak için bir şey kurmam. Biyolojik saatle kalkarım. Çok erken kalkmam gereken günlerde riske etmemek adına saatimi kurduğum olur ama daha çalmasına izin vermedim.
* Akşamları ise 23.00 gibi odama çekilir, uyumadan önce bir saat süreyle gazetelerin köşe yazılarını okurum.
 
MODA
Modacım Hikmet Alcan
 
* Gençliğimden beri giyim kuşama özel ilgim var. Öyle ki, babam işletme okumamı istememiş olsa inanıyorum ki iyi bir tekstilci olurdum.
* Modacım Hikmet Alcan. Yıllardır beni o giydiriyor. Takım elbiselerimden gömleklerime, kravatlarımdan ayakkabılarıma her şey onun ürünü.
* Spor giysilerimi ise yurtdışından alıyorum.
* Hafta içi yüzde 95 takım giyinirim. Kendime güvenimi artırıyor. İşadamı kimliğimi bana daha net veriyor. Karşımdakini de etkiliyor.
* Çok katı kuralcı olmamakla birlikte koyu renkleri severim. Gömlekte ise beyaz ve maviyi tercih ederim.
* Mendil ve kol düğmesiz yapamam. Kendimi çıplak hissederim.
* Çok tertipliyim. Dolabımı kendim düzenlerim. Takımlarım, tek ceketlerim, pantolonlarım, gömleklerim bir yerdedir.
 
SOSYAL MEDYA
Ayıracak zamanım yok
 
* Facebook’ta da Twitter’da da yokum. İlgilenecek zamanım yok. Müptelası da olmak istemiyorum.
 
ASTROLOJİ
Hepsi benim ruhumda
 
* Oğlak burcuyum. Tüm özelliklerini taşıdığıma inanıyorum. Liderlik, sabır, inatçılık, hedefleri olmak, dürüstlük, yardımseverlik, ahde vefa... Bunların hepsi benim ruhumda var. Her ne kadar bu özelliklerimden dolayı hayatta çok kazık yediysem de vazgeçemiyorum.

SEVİMLİ DOSTLAR
Hem köpek hem sincap
 
* Üç köpeğimiz var. İkisi Alman kurdu, diğeri beagle. Kenya, Petra ve Rio... “Mabedimiz” dediğimiz evimizin bahçesinde besliyoruz. 5 dönüm arazi üzerindeki ağaçlarda da çok sayıda sincabımız mevcut.
 
HAYAT FELSEFESİ
Doğru, dürüst insan olmak. İnsanları anlamaya çalışmak. Hayata karamsar bakmamak.