Ege’de ikiye katlayacağız

CHP Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel iddialı konuştu: İzmir’de 9+9 kesin, 10+10 da sürpriz olmaz. Ege’nin diğer illerinde de birinci parti görünüyoruz, çarpı iki yapacağız.

Haberin Devamı

SEÇİM için geri sayım başlarken adaylardan iddialı açıklamalar birbiri ardına gelmeye başladı. Bu isimlerden biri de CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir 2. Bölge birinci sıra adayı Alaattin Yüksel. İzmir’de son yerel seçimlerde aldıkları oyu egale edeceklerini, hatta daha da artıracaklarını söyleyen Yüksel, “9+9’a kesin gözüyle bakıyoruz. 10+10 da çok büyük sürpriz olmaz. Zaten asıl hedefimiz de bu” dedi.
Ege’de (İzmir, Aydın, Çanakkale, Denizli, Manisa, Muğla, Uşak) 2007 genel seçimlerine göre toplam 20 vekilleri olduğunu hatırlatan Alaattin Yüksel, bu tablonun son il genel meclisi oyları baz alındığında büyük ölçüde değiştiğini dile getirdi. Bölgedeki birçok ilde birinci parti göründüklerini ifade eden Yüksel, “Akademisyenlerin yaptığı tamamen bilimsel bir çalışmaya göre CHP’nin Türkiye genelinde milletvekili sayısını artırma potansiyeli en yüksek bölge Ege görülüyor. Düşünün; İzmir’de 10 vekil var, biz 20’den söz ediyoruz. Çok büyük rakam. İzmir’de yüzde 100 artarsa, Ege’de de paralellik göstereceğini çok rahat söyleyebiliriz. Şu an 20 olan vekil sayısı en az 40 olabilir” diye konuştu.

Haberin Devamı

/images/100/0x0/55ea5cabf018fbb8f87af9fa

İzmir’deki oyumuzu egale edeceğiz

CHP son yerel seçimlerde İzmir’de aldığı rekor kabul edilen oyu genel seçime taşıyabilecek mi?
- Yerel seçimlerdeki oyumuzu egale edeceğiz, daha da artıracağız.
- Zira, İzmirli bize sahip çıktıkça sorumluluğumuz daha da arttı.
- Bizim yerel yönetimlerimizin her biri birer proje üretim merkezi olarak çalışıyor. Yörelerinde yurttaşlarla tam bir dayanışma içinde çalışmalarını sürdürüyorlar. O nedenle de İzmir giderek CHP’yi daha çok sahipleniyor.
Seçimlerde beklentiniz nedir?
- Yüzde 60’ın üzerine çıkmak.
Kaç vekil hedefliyorsunuz?
- 9+9’a kesin gözüyle bakıyoruz.
- 10+10 da çok büyük sürpriz olmaz. Zaten asıl hedefimiz de bu.

Milletvekili sayısını artırma potansiyeli en yüksek bölge Ege

CHP’nin son dönemde İzmir’de oyunu artırırken, Ege’nin büyük bölümünde kan kaybettiği görüşüne katılıyor musunuz?
- Katılmıyorum. yanlış bir tespit.
- 2007 seçimlerine göre Ege’de (İzmir, Aydın, Çanakkale, Denizli, Manisa, Muğla, Uşak) toplam 20 vekilimiz var. Gelelim 2009 yerel seçimlerine. Bu tablo il genel meclisi oyları baz alındığında çok büyük ölçüde değişti.
- Aydın’da 3-4 olan CHP’li belediye sayısı 17’ye çıktı. Manisa’da, Balıkesir’de birinci görünüyoruz.
- İlk kez sizinle paylaşıyorum, MYK’da bir sunum izledik. Buna göre şu anda CHP’nin Türkiye genelinde milletvekili sayısını artırma potansiyeli en yüksek bölge Ege görülüyor.
- Düşünün; İzmir’de 10 vekil var, biz 20’den söz ediyoruz. Çok büyük rakam. İzmir’de yüzde 100 artarsa, Ege’de de paralellik göstereceğini çok rahat söyleyebiliriz. Şu an 20 olan vekil sayısı en az 40 olabilir. Bunların hiçbiri afaki değil, hepsi bilimsel çalışmalara dayanıyor.

Haberin Devamı

Kılıçdaroğlu için de İzmir, demokrasinin değişmez bir kalesi

Kemal Kılıçdaroğlu’nun gözünde İzmir nasıl bir şehir?
- İzmir’i çok önemsiyor.
- CHP’nin kalesi, arka bahçesi değil, demokrasinin kalesi görüyor.
- İzmir’i özgürlüklerin, hoşgörünün, enerjinin, dayanışmanın, kardeşliğin, her ırk ve dinden insanın birlikte barış içinde yaşadığı, kimsenin üzerinde baskı hissetmediği bir kent olarak görüyor.
- İzmir’i bu anlamda Türkiye’ye bir model olarak öneriyor. Türkiye, İzmir gibi olsun istiyor. Her köşesi İzmir gibi bir ülke hayal ediyor. Rakiplerimizin bir türlü anlayamadığı şey işte bu.
- Bu nedenle, 80 ilde bir kez, İzmir’de ise iki kez ymiting apacak.

Haberin Devamı

Kendimize bu kadar güvenmemiz AKP’den kaynaklanıyor

“Başbakan dahil, Bakanlar Kurulu bile gelse İzmir’de sonuç değişmez” dediniz. Bunu neye dayanarak söylüyorsunuz? İzmirlilere bu kadar güvenmenizin altında ne yatıyor?
- AKP bir türlü İzmir’i anlayamıyor.
- Önce sürekli hakaret ettiler. “Sümüklü çocuk”, “Kir, pas içinde”, “Ucube kent” dediler. Sonra türlü tehditte, şantajda bulundular. İzmir’e korku salmaya çalıştılar. İzmir’le ilgili yapmak istedikleri her şeyi (EXPO dahil) bir seçim rüşvetine dönüştürdüler.
- İzmirli öfkeyi de, şiddeti de, tehdidi de reddediyor.
- Dünyanın her yerinde bu kabadayılık, baskı, rüşvet anlayışı prim yapabilir ama İzmir’de yapmaz.
- Şimdi, İzmir’e böyle yaklaşamadıklarını görünce iki bakanı aday gösterdiler. Çok büyük yanlış. AKP’nin İzmirliler’den bakan çıkarmak gibi bir iddiası yok demek ki... İzmir’e bakan ithali bu.
- O bakanlardan biri Ordu’da doğup Antalya’da oturup Çeşme’deki ecrimisil sorununu bir türlü çözemiyor. Çünkü ne olduğunu anlayamıyor, göremiyor.
- İzmir’e bakanlık taslamayı bıraksınlar. Kürsüde pazarlık yaparak o anda akıllarına gelen ‘Verdim gitti’ anlayışını terk etsinler. Bu anlayışla İzmir’de siyaset yapmaları mümkün değil.
- İzmirliler bu tür yaklaşımları reddediyor. Dayanışma ruhuyla kentine sahip çıkıyor.
- O anlamda AKP bizim için, CHP’yi İzmir’de güçlendirmek için çalışıyor diyebilirim. Kendilerine teşekkür ediyorum.

Haberin Devamı

Proje hakemliğini İzmirliler yapsın

Kılıçdaroğlu’nun seçim beyannamesini açıklarken İstanbul’a üç sayfa, İzmir’e sekiz satır ayırması da eleştirildi. Siz de, “Aslında bu kadar değil, matbaadan kaynaklanan bir hata oldu” açıklamasında bulundunuz. Bu da yadırgandı. Samimiyetten mi bunu söylediniz yoksa o an aklınıza bu mu geldi?
- Tamamen samimiyetten. Gizlimiz, saklımız yok. Neyse o. Kafamız net. Siyaseti de böyle yapıyoruz. Evet, adaylara yetiştirmek için hazırlanan bir kitapçıktı. Aceleden bazı bölümler eksik basıldı. Ama şimdi bu giderildi. AKP’nin açıkladığı projelerin çoğu daha önce de söylediğimiz gibi Büyükşehir’e ait. “Al, kopyala, yapıştır” projeleri. Bunu herkes biliyor ve gülüyor.
Peki, CHP’nin İzmir’e yönelik projeleri neler?
- Bizim uçuk değil, ayağı yere basan projelerimiz var.
- En önemlisi, kentin değerlerini ortaya çıkarmak. Peki, nedir bunlar? Agora’yı bütünüyle gün yüzüne çıkarmak. O bölgede yeraltında saklı duran Roma Dönemi’nin en büyük antik tiyatrosunu dünyanın hizmetine sunmak. 8 bin 500 yıllık kente yeniden dünyanın dikkatini çekmek.
- Turizmi çeşitlendirmek.
- Fuarlar, kongreler merkezi yapmak.
- Limanı derinleştirip genişletmek.
- Çandarlı’ya yeni liman yapmak.
- İzmir’i, Akdeniz’in kültür başkenti haline getirmek.
- Hükümetin teşvikte birinci bölge, komşularını üçüncü bölge ilan edip yatırım merkezi olmaktan çıkardığı İzmir’i yeniden cazibe merkezi yapmak.
- Tabi bunlar yeterli değil. İzmirliler bizi beklesin. İzmir’e özel projelerimizi çok yakında paylaşacağız. Kendine güvenen varsa, çıkar tartışırız. Hakemliği de İzmirlilere bırakırız.

Haberin Devamı

‘Tayland’ yorumu bu kente hakaret

Başbakan’ın İzmir’e yönelik projeleriyle ilgili, “Büyükşehir’in” diyerek tartışma başlatmıştınız. Şimdi de Kılıçdaroğlu’nun Tayland modeli tartışılıyor. Nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Kılıçdaroğlu, İzmir için Tayland modeli önermiyor. Onu bir kez düzeltelim. Söylediği şu: AB’nin sağlık merkezi. Buna bağlı olarak biyomedikal sanayi.
- Tayland da bunu başarmış bir ülke. 100 milyar dolarlık bu pazardan yaklaşık 8 milyar dolar alıyor. “Biz İzmir için bunun yüzde 10’unu hedefliyoruz” diyor. Gerçekleşirse muhteşem bir rakam olur.
- Bunun tartışılıyor olması çok ayıp. Koskoca bakan düzeyinde bir insanın bu konuyu gayri ahlaki bir şeyin içine çekmeye çalışmasını anlayamıyorum. Bu düşünce yapıları bizzat kendi ahlaklarının sorgulanmasını gerektiriyor. Bu, İzmir’e de hakarettir.

Bizden daha İzmirliler

CHP’nin adaylarının ithal olduğu, İzmir ve Ege’ye yabancı oldukları iddialarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Bu konu gündemden kalktı. Özellikle CHP’lilerin gündeminde kesinlikle yok.
- İthal denilen arkadaşlarımızın hemen hepsi İzmir doğumlu. Öğrencilik yaşamları, gençlikleri İzmir’de geçmiş. Halen aileleri burada oturuyor. Hepsi de çok iyi eğitimli. Kendi alanlarında önemli uzmanlıkları var. Üniversite eğitimleri ve işleri gereği ayrılmak zorunda kalmışlar. Ancak bağları hiç kopmamış. Bizden (örneğin siz Sinoplu, ben Manisalıyım) daha İzmirliler. Gerçek İzmirliler.
- Dünya çapında bir hukukçu olan Rıza Türmen’in adaylığı İzmir için bir ayrıcalıktır. Kucaklanması gereken bir adaydır.

Balbay bir özgürlük mücadelesi sembolü

Mustafa Balbay’ın adaylığı CHP’ye ve İzmir’e ne kazandıracak? Yoksa, AK Parti’nin iddia ettiği gibi oy mu kaybettirecek?
- Mustafa Balbay, baskıya, şiddete, zulme her zaman baş kaldıran, direnen bir kent olarak İzmir için semboldür. Uzun zaman bu kentte gazetecilik yapmıştır. Ege doğumludur.
- Balbay, AKP’nin iddiasının aksine, dokunulmazlık zırhına sığınmak için değil, zırhını yırtmak için imza attı, taahhütte bulundu.
Peki, Balbay hapiste olmasaydı CHP onu yine aday gösterir miydi?
- O bir başka tartışma konusu. Bir kez daha altını çizmek istiyorum ki, Balbay bir özgürlük ve demokrasi mücadelesinin semboldür.
- Balbay belki normal koşullarda bizden aday gösterilmeyebilirdi. Böyle bir siyaset talebi de olmayabilirdi.
- Biz bugün Balbay’la bu ruh birliği içindeyiz.

Ne benim, ne de Aziz Bey’in listesi

Parti içinden bazı çevreler, özellikle de eski il başkanları, İzmir adayları için, “Alaattin Yüksel’le Aziz Kocaoğlu’nun listesi” diyor. Doğru mu?
- Belki başlangıçta bir-iki böyle bir şey söylendi ama artık bu konu da gündemimizde yok.
- Kesinlikle ne benim ne de Kocaoğlu’nun listesi. Kabul etmiyorum, böyle birşey yok.
- Belirlenmiş liste en iyi listedir, en iyi takımdır. Sıralamaya alınamamış hepsi birbirinden değerli arkadaşlarımızla omuz omuza CHP’yi iktidara taşıma mücadelesini sürdürüyoruz.

Yazarın Tüm Yazıları