Paylaş
“İlk arabamı unutmam. Koyu kahverengi bir Murat’tı. O günün parasıyla 5 milyara almıştım. Dar gelirli bir ailenin çocuğu olduğumdan benim için çok özeldi. Plakası hala aklımda” diyor. Direksiyonda olmayı seviyor. Ne de olsa üniversite yıllarında uzun yol kamyon şoförlüğü yapmış. Antalya’dan İzmir’e çoook sebze taşımış. Protokol dışında otomobilini hala kendisi kullanıyor. Sadece onu mu? Çiftliğindeki traktörünü de kimselere bırakmıyor. Tamirini bile kendisi yapıyor. ‘Direksiyon bende, uzun yola alışkınım’ diyerek, seçilmesi halinde, bir anlamda Büyükşehir’de nasıl bir yönetim sergileyeceğinin de işaretini veriyor. O, MHP’nin İzmir Büyükşehir adayı Murat Taşer... Aslında belediyeciliğe yakın bir isim. Burhan Özfatura’nın yıldız bürokratları arasındaydı.
Önce İZBAK, sonrasında toplu konutta çığır açan EVKA’ların yapımını üstlenen Ege Şehir Planlama’da genel müdürlük yaptı. İZELMAN’da 25 birim ve 8 bin 500 personelden sorumlu oldu. Metro ve Büyük Kanal’da etkin görev aldı. Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde de BELTAŞ ve BELKO’da genel müdürlük görevinde bulundu. Bunları zaten çoğunuz biliyorsunuz. Ya bilmedikleriniz? Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Uygulamalı Matematik Bölümü mezunu. Öncesinde yine aynı fakülteden matematik-fizik ön lisans diploması var. Halen damızlık düve yetiştiriciliği ve süt inekçiliği yapıyor.
Yemek seçmiyor ama özellikle kuzu etiyle yapılmış enginara ve şevketibostana bayılıyor. Gençliğinde aletli cimnastik yapmış, futbol oynamış. İranlı keman üstadı Farid Farjad hayranı. Günde 5 saat uyku ona yetiyor. Kot, gömlek, deri mont en sevdiği üçlü. Balık, kuş, tavşan, civciv, kedi, köpek, kaz, eşek, at, tavuk, hindi... Aklınıza ne gelirse beslemiş. “Diyebilirim ki doğadaki hayvanlarla aramda çok özel bir iletişim var. Kim aç, kim hasta vs hissederim” diyor. Hayat felsefesiyle de bir anlamda ders veriyor: “Yarının ne olacağı beni ilgilendirmiyor. Ben o gün yapacağım doğruya bakarım.” İşte ayrıntılar...
HAYAT FELSEFESİ
Üretmek, insanlara faydalı olabilmek. Kıyametin kopacağını dahi bilsem elimde bir fidan ve onu dikme imkanım varsa, dikmek. Yarının ne olacağı beni hiç ilgilendirmiyor. Ben o gün yapacağım doğruya bakarım.
KİMDİR?
Adı: Murat Taşer
Doğum yeri ve yılı: İzmir Bornova, 1958
Burcu: Balık
Eğitimi: Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Uygulamalı Matematik Bölümü
Medeni durumu: Ev hanımı Nilgün Taşer’le evli, iki çocuk, 1 torun sahibi
OTOMOBİL
Uzun yol kamyon şoförlüğü yaptım
* İlk arabam 1994’te aldığım koyu kahverengi bir Murat Şahin’di. O günün parasıyla 5 milyara almıştım. Dar gelirli bir ailenin çocuğu olduğumdan benim için çok özel, çok değerliydi. Diyebilirim ki bir dönüm noktasıydı. O yüzden plakasını (35 AT 686) hala unutmam.
* Bugün; benim kurduğum, halen kardeşim ve oğlumun ortaklığında devam eden şirkete ait siyah bir Volkswagen Jetta’yı kullanıyorum.
* Direksiyonda olmayı severim. Ama protokolün gerektiği yerde şoför de tercih ederim. Ekonomik durumum sürekli şoför kullanacak noktada değil. İyi olsa mutlaka şoför alırım ki en azından bir kişiyi daha yanımda istihdam etmenin verdiği gururu taşımak isterim. Üniversite yıllarında da uzun yol kamyon şoförlüğü (sebze taşımacılığı) yaptığımdan şoförlüğü hem meslek olarak benimsemişimdir hem de severim.
* (Özeleştiride bulunmam gerekirse) kendime çok fazla güvendiğim için trafikte çok iyi bir sürücü olduğumu söyleyemem. Yolu boş bolduğumda sürat yapmayı severim. Biraz da sabırsızım. Bunu düzeltmek için çaba sarf ettiğimi de ifade etmek isterim.
BESLENME
Sebzeyle doymam üzerine et yerim
* Hayvancılık yaptığım, bilfiil işin içinde olduğum için sabahları çok erken kalkarım. Dolayısıyla eşimi de o saatte kalksın diye zorlamam. Bu nedenle pek kahvaltı alışkanlığım yok. Genelde çiftçiler kahvesine gider, bir çay içerim.
* Öğlen yemeklerini dışarıda yer, akşamları ise evde yemek için çaba sarf ederim. Mide sorunum olduğundan sebze yerine et ve balık ağırlıklı lezzetler tercih ederim. Ancak akşamları bu konuda eşimle çatışırız. Dışarıda et ağırlıklı yediğimi bildiğinden dengelesin diye sebze ağırlıklı yemekler hazırlar. Onu kırmamak için yerim ama doymadığımdan gider üstüne de et tüketirim.
* Seçim döneminde olduğumuz şu günlerde sabahları güçlü kahvaltı yapıyorum. Bir daha da programım bitinceye kadar hiçbir şey yemiyorum. Dikkatim dağılıyor, uyuşukluk söz konusu oluyor. Oğlum sürekli yanımda, ara sıra küçük atıştırmalıklar, doktor tavsiyesiyle organik takviyeler veriyor.
* Yemek seçmem ama özellikle kuzu etiyle yapılmış enginara ve şevketibostana bayılırım.
* Evde mutfağa girmem, çünkü eşim sokmaz. Tabak, çatal, kaşık, ekmek nerdedir bilmem. Ama Çiçekliköy’de bir çiftliğim var. Orada sırf bana ait olan, kimine göre kulübe, bana göre saray olan bir bölüm bulunuyor. Orada yemek yapmak en büyük zevkim. Çorbasından kurufasulyesine kadar aklınıza ne gelirse yaparım. Ama en büyük favorim odun ateşinde saatlerce pişen etli güvecimdir.
MEKAN
Salaş ve tenha yerleri tercih ederim
* Dışarıda pek yemek yemem. Protokol gereği olmadıkça çok lüks yerlere gitmem. Daha çok orta tabakanın gittiği, salaş, tenha mekanlardan zevk ve lezzet alırım. Zaman zaman Bornova’da aileye ait Suare Balık’a giderim.
SPOR
Aletli cimnastik yaptım, futbol oynadım
* Gençliğimde aletli cimnastik yaptım. Oldukça da iddialıydım. Milli takıma girmeyi sağlayacak dereceler de elde ettim ama kısmet olmadı. Daha sonra İzmir’de çeşitli amatör kümelerde futbol oynadım. Profesyonel olma konusunda önüme fırsatlar da çıktı ama geçim kaynağı olarak görmediğim için teklifleri kabul etmedim. Şimdi çiftlikte herhangi bir sporu yaptığımda yakacak kadar kendime meşgale bulmaya çalışıyorum.
* İzmir takımlarının hepsini seviyor, destekliyorum. Allah elimize bir güç, kuvvet verirse inşallah başarılı olmaları için biz de bir takım katkıları vereceğiz. Ulusalda ise özellikle Avrupa maçlarında renk ayrımı yapmaksızın kazanmaları için yeri gelir dua bile ederim.
TATİL
İkinci gün sıkılır, çiftliğime dönerim
* Çocukluğumdan beri tatil merfumum, beklentim yok. Esnaf bir aile olduğumuz için kendimi bildiğimden beri çalışıyorum. İnsanların tatil zamanı bizim para kazanma zamanlarımızdı. Hafta sonları, bayramlar bizim en çok iş yaptığımız günlerdi. Dolayısıyla tatile hiç ihtiyaç duymadım. Mordoğan’da yazlığımız var. Eşim, çocuklar, torunlar gider, 3 ay kadar kalır. Ben daha ikinci gün sıkılırım, çiftliğe dönerim. Sanki ben olmazsam işler aksar gibi bir psikolojim var.
HOBİ
Elimden her çeşit tamirat işleri gelir
* En büyük hobim çiftliğim ve oradaki hayvanlarım. Irk ıslahına çok önem veriyorum. Örneğin, sakız koyunlarım var. Saf kan olmalarına özen gösteriyorum. Bütün Ege’de, “Murat Taşer’in sakız koyunları iyi damardır” dedirtmek isterim. Yine Saanen keçilerim var. Irk ıslahı için çaba sarf ediyorum. Çok çabuk ürüyor. Fazlalaştığı zaman hangi genç bu işe meraklı, emek harcıyorsa normal fiyatının altında dahi olsa ona vermeye çalışırım.
* Tamirat işlerinden hoşlanırım. Çiftlikte 100 metrekarelik, duvarlarında sadece alet edevat olan kendime göre bir atölyem var. Her şeyi kendim yapmak isterim. Kaynaktan tutun da kesime kadar ilgilenirim. Yorulmam, bıkmam, saatlerce uğraşırım. Traktörüm dağın başında arıza yaptığı zaman motor hariç her türlü arızasını giderebilecek bilgi birikime ve alete sahibim.
* Müziğin her türünü severim. O gün ne dinleyeceğim moral ve ruh halimle orantılı olarak değişir. Çiftlikte Türk Halk Müziği dinleyerek çalışmaktan keyif alırım. Klasik Batı Müziği’nden de, Türk Sanat Müziği’nden de çok hoşlanırım. Hayatım boyunca bir enstrüman çalmamanın ezikliğini yaşadım. Saz çalmayı çok isterdim. Keman ise dinlemekten büyük haz aldığım çalgı. İranlı Farid Farjad’ı dinlemek büyük keyif.
* Gittiğim yöreleri anlatan objeleri alıp eşe dosta ve ilk kez tanışmama rağmen enerjisini sevdiğim insanlara hediye etmekten mutluluk duyarım.
KARİYER
Çok param olmadı ama parasız da kalmadım
* Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Uygulamalı Matematik Bölümü mezunuyum. Öncesinde yine aynı fakülteden matematik-fizik ön lisans diplomam var.
* Babam hayvancılıkla uğraşıyordu. Ayrıca manav dükkanı ve kamyonu vardı. İş hayatıyla tanışmam işte o manavda oldu. Hayatım boyunca çok param olmadı ama hiç parasız da kalmadım. Babamdan harçlık aldığımı hatırlamam. Hep çalıştım ve emeğimin karşılığını aldım. Biraz daha büyüyünce koyunlarla ilgilenmeye başladım. Ardından babama ait kamyonla köylerden süt toplama sorumluluğu bana verildi. 5-6 yıl kadar sürdü. Yazları da Finike’den İzmir’e sebze taşıdım. Anlayacağınız hayatım hep çalışmakla geçti. Hiç kimnseden medet ummadım. Hiçbir şeyim de eksik kalmadı. Gönlümden ne geçiyorsa oldu.
* Üniversite sonrasında bir anda kendimi siyasetin içinde buldum. DYP Bornova İlçe Başkanı oldum. 3 dönem yaptım. 1 dönem de il sekreterliği görevini üstlendim. 1994’te Bornova Belediye Başkan adayı oldum, az bir oyla kaybettim. Bu dönemde İzmir Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı Burhan Özfatura’yla tanıştım. İZBAK (Ağır Bakım ve Atölyeler) Genel Müdürlüğü’nü yaptım. EVKA’ların yapımını üstlenen Ege Şehir Planlama Genel Müdürlüğü görevini de üstlendim. Sonrasında İZELMAN Genel Müdürlüğü... 25 birim ve 8 bin 500 personelden sorumlu oldum. İşte o dönemde Büyükşehir’in bütün kılcal damarlarını öğrendim. Ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi dönemim başladı. BELTAŞ ve BELKO genel müdürlüğü görevlerinde bulundum.
* Bu arada, bugün 11 bin üyesi bulunan İzmir Damızlık Sığır Yetiştiriciliği Birliği’ni kurdum, başkan yardımcılığını üstlendim.
* Halen damızlık düve yetiştiriciliği ve süt inekçiliği yapıyorum. 150 civarında hayvanım var. Hepsi benim çocuğum. Hepsi elime doğdu. Ticaretten çekildim. Onları oğlum ve akrabalarım yürütüyor.
GÜNE BAŞLANGIÇ
5 saatten fazla uyursam yatak bana batar
* 23.00’ten önce eve girmem, bir saat içinde de yatarım. 05.00-06.00 gibi de kalkarım. Yaş itibariyle 5-6 saat uyku bana yeter. Daha fazla yattığımda yatak bana batar! Gerekirse gün içinde çiftlikte dinlenirim. Düğün uykusuna yatarım. Yarım saat bana bir günlük uyku gibi gelir. Saat kurarım ama çalmadan uyanırım. Uzun yol kamyon şoförlüğü ve hayvancılık dönemimde tedirgin yattığım için en ufak seste sıçrayarak uyanırım. Dolayısıyla eşimin sesinin dışında hiçbir ses beni uyandırsın istemem. Aksi halde tepki veririm.
MODA
Kot, gömlek, deri mont en sevdiğim üçlü
* Giyim kuşamıma çok itina göstermem ama göstermem için çok baskı görürüm. Genelde rahat giyimi severim. Kot, gömlek ve deri mont... Ayağımda da spor ayakkabı. Ancak şu günlerde pozisyonum gereği takım giyiniyorum. Lacivert, gri renklerini severim. Gömlekte tercihim ise mavi ve tonları.
SOSYAL MEDYA
Twitter’da iddialı olduğumu söyleyemem
* Facebook’ta da, Twitter’da da varım. Seçimle birlikte diyebilirim ki Facebook’ta patlama oldu. Twitter’da da yok değilim ama aynı oranda iddialı olduğumu söyleyemem. Bu atmosferde, zaman darlığında çok fazla da ilgilenme fırsatı bulamıyorum. Benim adıma arkadaşlar ilgileniyor. Ama yanıtları ben söylüyorum, onlar yazıyor.
SEVİMLİ DOSTLAR
Hayvanlarla aramda özel bir iletişim var
* Balık, kuş, tavşan, civciv, kedi, köpek, kaz, eşek, at, tavuk, hindi... Aklınıza ne gelirse besledim. Ama en çok hoşuma giden bahçede otururken kuşların, sincanların korkmadan gelip bıraktığım kırıntıları yemesi. Diyebilirim ki doğadaki hayvanlarla aramda çok özel bir iletişim var. Kim aç, kim hasta vs hissederim.
Paylaş