Paylaş
Onu hangi sözcüklerle tarif etmeli bilmiyorum... Ama Didem Molay Sevin’in genç yaşına rağmen iş yaşamındaki hızlı ve yoğun temposuna bakarak, kendisini kararlı, inatçı, dirençli ve kafasına koyduğunu yapacak kadar özgüvenli ve cesur olarak tanımlarsam sanırım yanlış olmaz. Didem Hanım, 1926’dan bu yana ‘Kağıt’ deyince akla ilk gelen markalar arasında yer alan Mopak’ın dördüncü kuşak temsilcisi, azimli, zarif ve çalışkan bir işkadını... Mopak’ın yeni yatırımı ‘Masaüstü’nde gerçekleşen söyleşimizde paylaştığı ve yaşamına dair önemli kesitler içeren notlar, genç ve idealist bu girişimci iş kadınının belki de diğer tüm gençlere örnek olacak başarma inadını öyle güzel ortaya koyuyordu ki... Amerika ve Almanya’daki eğitimlerine, yurtdışı stajlarını ve iş deneyimlerini ekleyen Didem Molay Sevin, genç yaşına rağmen kendinden oldukça emin. Kazandığı deneyimleri, ‘Ben hayatın test sürüşünü yaşadım’ sözleriyle özetliyor. Çalışıyor, çabalıyor ve ekliyor: ‘İnsan gerçekten inandığı şeyin peşinde koşmalı. Olmuyorsa, ya gerçekten inanmıyor ya da istemiyor demektir. Başarı, başarıyı getirir.’
KİMDİR
Adı: Didem Molay Sevin
Doğum yeri ve tarihi: İzmir, 1983
İşi: Mopak ve Masaüstü Pazarlama Direktörü
Eğitimi: New York State Üniversitesi Pazarlama ve Finans
Medeni durumu: Mopak Müşteri Geliştirme Direktörü Emrah Sevin’le evli
OTOMOBİL
Babamın mezuniyet hediyesi
* İlk arabamı hala kullanıyorum. Babamın mezuniyet hediyesi olarak aldığı 2008 model bej rengi 320 Cabrio BMW.
* Şu an köpeğim olduğu ve ileride çocuk sahibi olmayı düşündüğüm için otomobilimi değiştirmem lazım ama bir türlü ayrılamıyorum.
* Trafikte iyi bir sürücüyüm. 8 yıl İstanbul’da araç kullanınca deneyim kazanıyor insan.
* Bir arabadan beklentim seri, yüksek performans, tasarımı şık ve konforlu olmasıdır.
BESLENME
Timsah eti yedim, hoşuma da gitti
* Kahvaltı yapmadan asla evden çıkmam. Her sabah mutlaka peynir ve ekmek tüketirim.
* Öğlenleri işyerinde isem tabildottan yerim. Dışarıdaysam genelde salata tercih ederim. Tatlı yemem.
* Akşamları soframızda mutlaka salata, zeytinyağlı yemek, kırmızı veya beyaz et, pilav vey makarna bulunur.
* Fast-foodla pek aram yok, sadece mecbur kaldığımda yerim.
* Kereviz ve bezelye dışında yemek seçmem.
* Yurtdışına gittiğimde birçok farklı lezzeti denemekten hoşlanırım. New Orleans’ta timsah eti yedim mesela. Çok hoşuma gitti. Fakat Çin’de kokudan ve görüntüden dolayı hiçbir şey yiyemedim.
* Babamdan kalma bir alışkanlık olarak balığı çok severim. Aynı zamanda Giritliyiz. Küçüklükten beri Ege otları beniz için vazgeçilmezdir.
* Çok güzel kahvaltı hazırlarım. Bir gün eşimle dışarıya kahvaltıya gittik, ‘Senin hazırladığın daha güzel’ dedi. Börek, kurabiye, yumurta çeşitlerini güzel hazırlarım. Evde yardımcım var. Yemek yapmaya pek zamanım yok açıkçası.
MEKAN
İlgi, kalite ve sigarasız ortam
* İstanbul’da en sevdiğim mekan, hem manzarası hem de lezzetleriyle Mangerie... Son zamanlarda Karaköy’de Bej diye bir yer keşfettim, oraya gitmekten de hoşlanırım. Onun dışında Beyoğlu’nda Mama Shelter ve Cihangir’de mezeleriyle ünlü Hayat Meyhanesi var.
* İzmir’de yeni olduğum için pek özel bir yer bilmiyorum.
* Yurtdışında Paris’te Cafe De Flor’da kahve ve çikolatalı kruvasan yemeyi severim. New York’ta Soho’daki ufak kafeleri severim.
* Mia posta diye, yeni mekanları tanıtan bir mail geliyor bana her gün. Oradaki yeni yerleri görmeyi çok seviyorum.
* Bir mekanda aradığım en önemli özellikler personel sıcaklığı, hizmet kalitesi ve sigara içilmemesidir.
SPOR
Pilates ve yürüyüş iyi geliyor
* Haftada iki defa pilatese gidiyorum. Oturarak çalıştığım için özellikle sırt ağrılarıma iyi geliyor. İzmirli olmamdan ötürü deniz tutkum var. İzmir’e geldiğimden beri köpeğimle deniz kıyısında yürüyüş yapıyorum. Önümüzdeki yaz Çeşme’de sörf yapmayı denemek istiyorum. Galatasaraylıyım. Eşim de koyu bir Galatasaraylı. Onunla maçlara gidiyoruz.
TATİL
Yeni yerler keşfetmek isterim
* Her iki bayramda da mutlaka bir yerlere tatile gideriz. 23 Nisan’ı da hafta sonuyla bağlarım. 5 yıldır annemle 23 Nisan’da birlikte tatil yapıyoruz. Her sene farklı yerler görmeye çalışırım. Eskiden daha fazla yurtdışına giderdim. Son zamanlarda Türkiye’de görmediğim ve görmek istediğim birçok yer olduğunu fark ettim. Rize Çamlıhemşin’de Minimoy Otel’i keşfettim. Fırtına Deresi’nin kenarında. İnanılmaz bir manzara ve atmosfer var. 60 yaşından sonra orada yaşamak istiyorum. Seneye rotamda Afrika var. Tatil benim için bir dinlenme değildir. Tam tersine sabah erken kalkarım. Tatilden önce iyi bir planlama yaparım. Uygun otelleri bulurum, gezecek yerleri çıkartırım, restoranlara rezervasyonlarımı yaparım.
HOBİ
Kayak ruhumu dinlendiriyor
* Seramik yapmayı çok seviyorum. İstanbul’da kursa gidiyordum. Kil şekillendikçe beni rahatlatıyor. Ortaya bir şey çıkartmış oluyorum.
* Kışın kayak yaparım, Kartalkaya ve Uludağ’dan hoşlanırım. İş stresinden sonra uçsuz bucaksız beyazlık ve dağ havasının insan ruhuna iyi geldiğini düşünüyorum.
* Annem balerin olduğu için küçük yaşlardan beri bale resitallerine gidiyorum. Müzikalleri de çok severim. Her yurtdışına çıktığımda bir müzikale gitmeye çalışıyorum. Uzun yıllar piyano da çaldım. Ama şimdi zaman ayıramıyorum.
KARİYER
Ayaklarımın üzerinde durdum
* New York States Üniversitesi’nde Pazarlama ve Finans bölümlerinde çift anadal yaptım.
* Üniversitedeyken orada kalıp çalışmayı istiyordum. Ancak ailem geri dönmemde ısrar etti.
* Ama ben hep kendi ayaklarımın üzerinde durmak ve kendi başıma bir şeyleri başarmak istedim. ‘Arkamda nasılsa ailem var’ diye düşünerek rahat davranmadım.
* Almanya’da kardeşim okuyordu. Orada kursa giderek Almancamı ilerlettim. Bir kağıt firmasında 3 ay staj yaptım.
* 2006’da İzmir’e döndüm, babamla beraber Mopak’ta çalışmaya başladım. Değiştirmek istediğim şeyler vardı ama değiştiremiyordum. Belli kurallar altında çalışmak beni mutsuz etti. Kendimi sıkışmış hissediyordum. Babamla konuştum. ‘Kendi başıma pazarlama alanında İstanbul’da çalışmak istiyorum’ dedim. Kabul etti.
* Tek başıma gittim, bir çocukluk arkadaşımın evinde kaldım. İş aramaya başladım. Ailem, ‘Maddi desteği yok, geri dönecektir’ diye düşünüyordu.
* Sanki hayatın test sürüşünü yaşadım. Kendi çabamla Ülker’e iş görüşmesine gittim ve kabul edildim. Çikolota departmanında ürün müdür yardımcısı olarak başladım. Yaklaşık 2.5 çalıştım.
* Bir gün Unilever’den aradılar. Bir arkadaşım tavsiye etmiş. Magnum Ürün Müdür Yardımcısı olarak işe başladım. Uluslararası bir şirket tecrübesi bana çok şey kazandırdı. Geçen yıl mayısta Signal Ürün Müdürlüğü’ne terfi ettim.
* Daha sonra kardeşimin de İzmir’e dönme konusunda etkisi oldu. Sonuçta, bir yanda 1926’dan beri devam eden aile şirketimiz Mopak vardı. İzmir’e yerleşmeye karar verdik. Eşim Mopak’ta Müşteri Geliştirme Direktörü olarak çalışıyor. Ben de hem Mopak, hem de Masaüstü Pazarlama Direktörü olarak görev yapıyorum.
* Çocukluk hayalim galiba babamın yerinde olmaktı. Yazın ilkokul zamanı fabrikada defter paketlerdik. 50 lira almıştım. İlk kazandığım paraydı. Anneaneme tatlı ısmarlamıştım.
TOPLANTI
Odada değil kafede toplanırız
* Haftada bir pazarlama departmanıyla toplantı yaparız. Her çalışanın ayrı bir fikri, yeteneği ve vizyonu var. Bu nedenle herkesin eşit şekilde katılımını sağlarım. Toplantıları da toplantı odasında değil, aşağıdaki kafede yapmaya dikkat ederim. Böylelikle toplantı atmosferinden uzak, motivasyonu yüksek bir ortam oluyor. Daha rahat bir ortam oluşunca düşünce özgürlüğü oluyor, yaratıcılık artıyor. 2014 pazarlama toplantısını Alsancak House Cafe’de yaptık, hepimiz için çok da verimli geçti.
GÜNE BAŞLANGIÇ
8 saatlik uykuyu tamamlarım
* En geç 23.00’te yatarım. Benim için uyku çok önemli. 8 saatlik uykuyu mutlaka tamamlarım. Kalkar kalkmaz duşa girip hazırlanırım. Önce telefonuma bakar, haberleri okurum. Twitter’ı takip ederim. Kahvaltımı yaparım. Köpeğimin mamasını ve suyunu veririm. Genelde 07.40’ta da evden çıkarım.
MODA
Toplantım varsa yüksek topuk
* Her kadın gibi modayı takip ederim. Günlük hayatımda sürekli koşuşturma halinde olduğum için şık ve rahat kıyafetler giymekten hoşlanırım. Önemli toplantılar olduğu zaman yüksek topuklu giyiyorum. Alışveriş yapmayı ve ayakkabı almayı çok seviyorum. Renkli giyinmeyi seviyorum. Yazın rengarengim. Renklerin karşı tarafa bir enerji akışı verdiğini düşünüyorum. Hazır giyim severim. Terziye bir şey diktirmekten hoşlanmam. Çok çabuk karar veririm. Gelinliğimi bile çok hızlı seçtim.
SOSYAL MEDYA
Sosyal medyayı sürekli izlerim
* Bir pazarlamacı olarak sosyal medyayı sürekli takip ediyorum. Bütün dünyadaki yenilikleri de yakından izlerim. Iphone kullanıyorum. ‘Yenisi çıktığı zaman acaba alsam mı?’ diye düşünüyorum. Yeni işimle birlikte mac kullanmaya başladım. PC kullanmayı seviyordum, ama artık alıştım. Bilgisayar günlük yaşamımın parçası artık.
ASTROLOJİ
Eskiye göre daha dengeliyim
* İkizler burcuyum, yükselenim de ikizler. ‘Çift karakterli ve günü gününe uymaz’ derler. Artık daha dengeli olduğuma inanıyorum. Ufak şeylerin beni mutsuz etmesine izin vermiyorum.
SEVİMLİ DOSTLAR
Alman kurdumuz var: John Rambo
* 5 aylık siyah bir Alman kurdumuz var. Almanya’dan özel olarak getirttik. Yetiştiricisi bir Türkmüş. Adını John Rambo koyduk. Çok yaramaz.
HAYAT FELSEFESİ
İnsan gerçekten inandığı şeyin peşinde koşmalı. Olmuyorsa, gerçekten inanmıyor veya istemiyor demektir. Başarı başarıyı getirir. Benim için hayatımda dönüm noktası Mopak’ta bir yıl çalıştıktan sonra bavulumu alıp İstanbul’a gitmekti. Hayatımda ‘İyi ki yapmışım’ dediğim bir şeydir.
Paylaş