Paylaş
Yıllardır demir ticaretinin içinde olan, inşaat demiri, çimento ve diğer malzemeleri satan Erbaş, çocuk ve bilgisiz olarak atıldığı iş hayatında öğrenmeye her zaman açık biri olmanın, tecrübeleri dikkate alıp kendini geliştirmenin, iş disiplininin insanları nerelere taşıyabildiğinin en güzel örneklerinden. “İşyerime, patronlarıma müthiş bir bağla bağlıydım. Benim için önce Allah, sonra onlar geliyordu. İşe geç kalmak veya gitmemek, erken çıkmak, patronlarıma karşı gelmek, çalışmaktan şikayet etmek diye bir şey benim lügatımda hiçbir zaman olmadı. Zaten öyle sürekli mızmızlanan insanları da sevmem. Gayretli ve iyi niyetli insanlar her zaman kazanır, buna inanırım. Başarmak için süper zeki falan olmak da gerekmiyor. Bence çok çalışmak, başka sesleri duymak-dinlemek, vicdanlı olmak, minnet duymak, sağlam bir inanç, düzenli bir aile hayatı ve mutlaka paylaşmak başarmanın olmazsa olmazlarıdır” diyerek, hem iş felsefesini ortaya koyuyor, hem de bir anlamda bugünlere nasıl geldiğini özetliyor. Şimdilerde demir-çeliğin yanı sıra inşaat ve turizmde de emin adımlarla yoluna devam eden Figen Erbaş, aynı zamanda çok sosyal bir insan olmasına rağmen, pek göz önünde olmayı sevmiyor. İş dışı yaşamının kapılarını ilk kez Sıradışı’na açan Erbaş’ın en büyük hobileri dekorasyon ve yemek yapmak. Hurma ve evde yapılmış yoğurt hastası. Bol bol yürüyor ve yüzüyor. İşletmeler için zor bir müşteri. Titiz, ayrıntıcı, seçici. Tam bir aslan burcu kadını. Sadık, ailesine düşkün ve konformist. Aynı zamanda inançlı bir insan. Bu hayatta bir imtihanda olduğumuzu düşünüyor. O yüzden de hayatı adeta parmak ucunda yaşıyor. Hayat felsefesi kimseyi bilerek üzmeden, doğruluktan, dürüstlükten taviz vermeden çalışmak. İşte, ayrıntılar...
HAYAT FELSEFESİ
Ben bir imtihanda olduğumuzu düşünüyorum ve o yüzden de hayatı parmak ucumda yaşıyorum diyebilirim. Felsefem; kimseyi bilerek üzmeden, doğruluktan, dürüstlükten taviz vermeden çalışmak. Ailemle ve sevdiklerimle paylaşmak.
OTOMOBİL
Güvenlik ve iyi ses sitemi isterim
* İlk arabam 1989 model yeşil bir Tofaş Doğan’dı. Ve tabii ki ikinci eldi. Onunla özgürlüğümü fark ettim. Uzun yıllardır Volvo kullanıyorum. Otomobilime düşkünüm. Çoğunlukla arabamı kendim kullanırım. Direksiyonda başkası olursa rahat edemem, karışırım, biraz da kıskanırım. Bir otomobilde birinci sırada benim için güvenlik gelir. Sonrasında iyi bir ses sistemi isterim. Dikkatli ve birazcık hızlı bir sürücüyüm. İtiraf ediyorum, bazen trafik canavarı olabiliyorum. Özellikle de kadın sürücüleri taciz eden sürücülere karşı.
BESLENME
Hurma ve ev yapımı yoğurda dayanamam
* Kahvaltısız güne başlayamam. Uzun uzun kahvaltı etmeyi severim. Peynir, ekmek, çay olduktan sonra başka bir şey olmasa da olur. Bir de yumurtasız yapamam. Öğlenleri genelde ofiste veya otelde oluyorum. O gün personel yemeğimiz ne çıkmışsa onu yerim. Her iki işyerimize de Ayvalık’tan veya Seferihisar’dan kendi zeytinliklerimizden ve dayılarımın zeytinliklerinden zeytinyağı alırım. Tüm yemeklerimizi kendi evimde kullandığım zeytinyağıyla yaptırırım. Çok akşam yemeği meraklısı biri değilim. Basit şeylerle karnımı doyurabilirim. Ara öğün olarak hurma tüketirim, hastasıyım. Her gün mutlaka 1 tane yerim. Yanında da 3-4 kavrulmamış badem ve 1 adet kuru kayısı. Evde yapılmış yoğurda dayanamam. Yemek yapmaya, yeni tarifler denemeye bayılırım. Otlarla yaptığım yemekler, zeytinyağlılarım, el açması böreklerim ve kuzu tandırım çok beğenilir.
MEKAN
Zor bir müşteriyim
* Kendimi rahat hissettiğim birkaç mekan var, genellikle aynı yerlere giderim. Mevsimine göre balık ve sebze yemeyi tercih ederim. Yeni bir yer açılınca da mutlaka gitmeye ve denemeye çalışırım. Esnaf lokantalarını, bir de iyi deniz mahsulü pişirebilen yerleri severim. Ama çok azlar. Genellikle kömür ızgarasındaki gaz kokusu ete veya balığa geçmiş olur, hemen tadını alırım. Ve de söylerim, zor bir müşteriyim bu anlamda. Restoranlar konusunda uzun uzun konuşabilirim aslına bakarsanız. Personelin kıyafetinin temizliği, masa örtüsü, masaya konan çiçekten tabak ve bardaklara kadar bence bir bütünlük içinde olmalı. Mesele sadece güzel yemek yemek değil. Dışarı çıktığımızda hoş bir ortam, kaliteli sunum ve servis bekliyor insan. Öncelikle de hijyen! Güzel bir servis ve beğeneceğim lezzetler. Tabii Türkiye’de üçünü bir arada bulmak çok zor. Olsa da sürekliliği olamıyor. Servis elemanı servis ettiği yemeğin içeriğini bilmiyorsa bundan rahatsız olurum.
SPOR
Yeniden pilates yapmak istiyorum
* Yürüyorum ve yüzüyorum. Takım tutmam. Yaptığım ve tekrar yapmak istediğim tek spor var, o da pilates.
TATİL
Türkiye’de Alaçatı yurt dışında adalar
* Kısa tatilleri değerlendiririm. Hafta sonları mutlaka İzmir dışına çıkarım. Sezon dışı Yunan adalarına gitmeyi severim. Yurt içinde Alaçatı ve Çeşme her zaman birinci tercihim olur. Kuzey Ege’yi, Ayvalık’ı çok beğenirim. Tatil benim için keşfetmek, dinlenmek ve güzel yemekler yemek anlamına geliyor.
HOBİ
Yemek yapmak ve dekorasyon
* Dekorasyon en büyük hobim. Bu anlamda sürekli takip ettiğim kitaplar, dergiler, internet siteleri var. Keser, not alır, dosyalar ve saklarım. Yemek yapmak da en sevdiğim meşguliyetlerimden biri. Ve gezmek, bol bol yeni yerler görmekten de keyif alırım. Araştırma, roman ve bilim kurgu türünde kitaplar okumayı severim. Müzisyen bir babanın kızı olduğum için müzik benim ve ailem için vazgeçilmezimizdir diyebilirim. Pop, rock ve Ege türkülerini dinlemekten hoşlanırım.
KARİYER
Sultanhamam’dan yetiştim
* Tüm eğitim hayatım İstanbul’da geçti. İlk çalışma hayatım Sultanhamam, yani şimdiki adıyla Mahmutpaşa’da lisede öğrenciyken başladı. O zamanların en ünlü çamaşır firmasıydı. Ben ise çok çocuk ve bilgisizdim. Şimdi çok basit gelen bazı işlemleri bile anlayamıyordum. Onlar çok sabırlı ve tecrübeliydiler ve bana destek oldular. Daha sonra yine o zamanların en büyük ve faal işletmelerinden bir demir çelik fabrikasında çalıştım. Yönetim kurulu başkanımız dünya görüşü çok yüksek vizyonlu öngörülü bir insandı. O kadar çok şey öğrendim ki, anlatamam. İnanın o insanlara şükran duymadığım bir gün bile yoktur. Çok şükür hep iyi insanlarla karşılaştım ve onların tecrübelerinden öğrendiklerimle kendimi geliştirdim. Sonra İzmir’e geldim, 9 ay yine demir çelik sektöründe çalıştıktan sonra kendi işimi kurdum. ‘Kurdum’ derken, ‘Biraz etrafın gazına geldim, biraz da cahillikten oldu’ diyebilirim. Ama iş başa düşünce var olmak ve ayakta kalabilmek için çok ama çok mücadele verdim. Düşünün, tamamen erkeklerin egemen olduğu bir sektörde kadın olarak başarmak, takdir görmek, onanmak çok kolay bir iş değil. Ama beni zaman içinde bağırlarına bastılar, kızları gibi gördüler ve saygı duydular. Çünkü işinden başka bir şey düşünmeyen, çok çalışan ve hakkını sonuna kadar korkusuzca arayan genç bir kadın olarak varoluş savaşı veriyordum, bunu takdir ettiler diye düşünüyorum. 1990’dan beri Fe Metal Demir Çelik A.Ş. devam ediyor. Bu arada ürün yelpazemiz genişledi, çimento, beton ve diğer kaba inşaat için gerekli malzemeleri de satmaya başladık. Kendi nakliyemizi kendimiz yapmak amacıyla araçlarımızı aldık, böylece müşterimize her şey dahil servis vermeye başladık, bu da satışlarımızı artırdı. Sonra erkek kardeşimle inşaat işine girdik, çok şükür onda da başarılı olduk. Konut ve villa yapıyoruz. Halihazırda Çiftlikköy ve Çeşme Ovacık’ta ‘Toskana Konakları’ adıyla yaptığımız projelerimiz devam ediyor. İşlerimizin arasında turizmcilik de var. Alaçatı’da Temmuz 2014’ten beri faaliyette olan 32 odalı otelimiz (Viento) var. O da ayrı bir macera tabii... Yıllar önce ev yapmak maksadıyla aldığımız antik taş ev ve arsasını biraz da arkadaşlarımızın etkisiyle otel yapmaya karar verdik. Ancak itiraf edeyim girdiğim sektörler arasında en çok zorlandığım turizm. İnanmayacaksınız ama çocukken de iş kadını olmak istiyordum. Babamın kuzenlerinden biri o zamanlar ünlü bir iş kadınıydı ve ona çok özenirdim.
GÜNE BAŞLANGIÇ
Evden öyle çok kolay çıkamam
* 23.30-24.00 gibi yatarım. Sabahları da 06.30’da kalkarım. Evden öyle kolay çıkamam. Hava müsaitse yürürüm, sonra gelip duşumu alır, ibadetimi ederim. Bunu söylemem ne kadar doğru bilmiyorum ama belki birilerine örnek olurum diye paylaşıyorum. İnançlı biriyim ve benim için günün en güzel saatleri o anlardır. Evde akşamları seçerek TV izlerim, belgesellere bayılırım. Sonra biraz kitap okur ve yatarım.
MODA
Pantolon gömlek tercih ederim
* Rahat giyinirim. Ağırlıklı pantolon ve gömlek tercih ederim. Mavi, lacivert ve beyaz en sevdiğim renkler. Kıyafetlerimi kendim alırım (çoğunlukla da yurt dışından) ve alışverişe yalnız giderim.
TEKNOLOJİ
Twitter’da yokum, ısınamadım
* Teknolojiyle aram süper. Çok yakından takip ederim. 36 yıldır çalışan biri olarak hayatımızı çok kolaylaştırdığını düşünüyorum. Twitter’da yokum, ısınamadım oraya. Facebook ise benim için aile ve sülale ile iletişim yeri gibi bir şey.
SEVİMLİ DOSTLAR
Yoğunluğumdan besleyemiyorum
* Maalesef yoğunluğumdan ve stabil bir ev hayatım olmamasından besleyemiyorum.
ASTROLOJİ
Sadık, aile düşkünü, konformistim
* Burcum aslan. Hiç takip etmem. Bu burca atfedilen sadık, aile düşkünü, konformist özellikleri aynı ben! Lüksü sevdiği de söylenir ama o pek benzemiyor.
KİMDİR?
Adı ve soyadı: Figen Erbaş
Doğum yeri ve yılı: İzmir, 1964
Eğitimi: Eyüp Ticaret Lisesi
İşi: Fe Metal Demir Çelik A.Ş. Kurucusu
Burcu: Aslan
Medeni durumu: Evli
Paylaş