Paylaş
DÜN, “Böyle ‘Mikrop’ dostlar başına” demiştik...
Sahnelerin ‘Mikrop Hikmet’i Hikmet Durmuş’u anlatırken...
Yeşilçam filmlerini aratmayan hayat öyküsüyle dikkat çeken Mikrop’un aynı zamanda ‘Biz Bize Yeteriz’ adlı bir grubun da öncüsü olduğunu hatırlatıp ayrıntıları bugüne saklamıştık...
Gerçekten de sosyal sorumluluk projeleriyle bugüne kadar binlerce insanın gönlünde taht kurmayı başarmış Mikrop Hikmet...
Nasıl mı?..
Siz aynı zamanda bir hayırseversiniz. Sosyal sorumluluk projeleri nasıl başladı?
- Bir gün bir kahvaltıya davet edildim. Tamamı kadın 10 kişilik bir gruptu. Sohbet ettik, şarkılar söyledim, taklitler yaptım. Çok beğenildi. Sürekli davet edilir oldum. 10 kişi önce 20, sonra 30 oldu. Gün geldi, 100’e çıktı. Para, pul falan almıyorum. Ama zaman ayırıyorum. Beni davet eden o hanımlara dedim ki, ‘Madem sayı arttı, o halde bu toplantılarda bir şeyler yapalım. Örneğin, gelen herkes yanında birer oyuncak getirsin. Bu oyuncakları KİTVAK aracılığıyla ilik bekleyen çocuklara hediye edelim.’ Sonra bu konu sosyal medya aracılığıyla duyuldu. Basında da haberler çıkınca davetli sayısı bine yükseldi. 2 bin 400 oyuncak toplandı. Böylece ortaya ‘Biz Bize Yeteriz’ çıktı.
‘Biz Bize Yeteriz’ kimlerden oluşuyor?
- İsim olarak söyleyemeyeceğim kadar çok kişi ve kuruluş destek veriyor. Ama kurucusu benim. Birine hayır yapılacaksa ben ararım, hayrımızı yapar döneriz. Bu bir ‘İyilik Harekatı’dır. Bir nevi ‘emin el’ görevi yürütüyorum. Bana güvenen insanların, ‘Mikrop yapıyorsa doğru bir iştir’ diye düşünmesi mutlu ediyor.
Neler yapmadık ki...
Oyuncak toplamanın yanında başka ne tür ‘yararlı’ işler yaptınız?
- 5 çayında, Simav için 1 kamyon kuru bakliyat topladık. ‘Kitap getirene eğlence bedava’ dedik, Bingöllü ve Mardinli çocuklara binlerce kitap gönderdik. Günlere konuk olup Urla Zeytinalan’daki Sosyal Bilimler Lisesi’ne 10 bin kitap ulaştırdık. Ameliyat oldum. Çiçek, kolonya yerine kitap istedim. Bu sayede Fethiye Toparlar İlköğretim Okulu’na bin 500 kitap geldi. ‘Bir Fidan Yeşert, Bir Hayat Yaşat’ sloganıyla Ege Orman Vakfı’na bin 750 fidan bağışladık. Çeşme Ildırı’da 2 bin 400 ağaçtan oluşan ‘Mikrop Hikmet ile Biz Bize Yeteriz Fidanlığı’ kurduk. Urla Kızılayı ile sünnet şenliği düzenledik. Engelliler için 40 tekerlekli sandalye aldık. Kansere dikkat çekmek için gökyüzüne yüzlerce balon bıraktık. 150 hayvanseverle sokak hayvanları için su-yiyecek kampanyasına imza attık. Orman ve sahillerde çevre temizliği yaptık. Huzurevlerinde kral kraliçe seçtik. Yoksullara giysi yardımımız oldu. Başta kadınlarımıza olmak üzere şiddetin her türlüsüne ‘Hayır’ dedik. Çocuk tacizine karşı çıktık. Soma’da can veren maden işçilerimizin ailelerine destek olduk. Seçim öncesi, ‘Sandığa git, oy ver’ çağrısı yaptık. Bonzaiyle savaşta biz de yer aldık. Buzlu suyla ALS’ye meydan da okuduk! www.haberhurriyetim.com’un Atatürk Çocukları Kütüphanesi projesinin de her zaman yanındayız.
Bundan sonra neler planlıyorsunuz?
- En büyük hayallerimden biri akülü sandalyeler için belediyelerin merkezi yerlere şarj aleti koyması. Onların şarjı gecenin yarısında bitebiliyor, manuel de gidemediği için yolda kalıyor. Bunlar aslında basit şeyler. Kolay çözümler. Bir şarj aleti engelliler için çok önemli. Onlara engel çıkarmayalım. Bir de Doğu ve Güneydoğu’da hiç deniz görmemiş 35 çocuğu İzmir’e getirmek, buradan da hiç köy ve mezra görmemiş 35 çocuğu oraya götürmek istiyorum. Ama bu konuda son bir sözüm var. İzmir bürokrasisine kırgınım. Bugüne kadar bir telefon açıp da ne takdir eden oldu, ne de gönlümü okşayan... Bir teşekkürü, kutlamayı bile çok gördüler. Olsun varsın ben elimden geldiğince yine bu işlerin içinde olacağım.
Paylaş