Paylaş
“Bazılarına önemsiz gelebilir ama bana geleceğe dair umut veren bir olay oldu, sizinle paylaşmak istedim” diye başlayan mesajında yaşadığı bir olayı şöyle anlatmış:
“28 Aralık günü Konak’tan Alsancak’a gelmek için yağmurda uzun süre taksi bekledim ama gelmedi.
Daha fazla ıslanmamak için taksi dolmuşa binmeye karar verdim.
Şaşkınlığım daha dolmuşa binerken başladı.
Genç şoför, ‘Hoş geldiniz efendim’ diyerek ilk şoku yaşattı.
Ve benden sonra binen kişilere de aynı nezaketle seslendi.
Ücretini veren herkese ayrı ayrı teşekkür etti.
Bu arada dolmuşta harika İngilizce parçalar çalıyordu ve kendisi de kısık bir sesle eşlik ediyordu.
Bir ara, ‘Acaba kameraya falan mı alınıyoruz?’ diye düşündürecek kadar nezaket hakimdi.
Alsancak’a geldiğimizde araçtan indi ve bana kapıyı açtı.
Ben de kendisine teşekkür ederek ayrıldım ve dolmuşun plakasını aldım.
Bu dolmuşun plakasını size vermek istiyorum.
Umarım köşenizde bu nezaketi de okuyucularla paylaşırsınız.”
O taksi dolmuşun plakası 35 T 5495...
Dilerim, bir gün tüm taksi dolmuş-minibüs şoförlerimiz de bu örnekteki gibi olur!
***
PORTRE
Geleceği tarımda gördü, ‘Korudağ’la zeytinyağına girdi
İZMİR merkezli İPM Şirketler Grubu, 40 yıldan uzun bir süredir maden işletmeleri, endüstriyel tesisleri ve limancılık hizmetleriyle dünya perlit pazarının liderlerinden biri...
İş dünyasının yakından tanıdığı İper ailesi dört yıl önce farklı bir sektöre yatırım yapma kararı alınca bu iş için üçüncü kuşak temsilcisi Alican İper görevlendiriliyor.
Doğaya artı değer katacak bir sektöre yatırım yapma fikrinden yola çıkan Alican İper de bunları alt alta yazdığında ‘tarım’a sıcak bakıyor.
‘Zeytin’ ve ‘zeytinyağı’ da Ege’de tarımın göz bebeği olduğu için bu alanda karar kılıyor.
TAM 20 BİN ZEYTİN AĞACI DİKİLDİ
Uzun arayışların ardından Bergama Zeytindağ Bozköy’de 500 dönüm arazi üzerinde Korudağ Zeytin Çiftliği’ni hayata geçiriyor.
Burası muhteşem doğası ve Çandarlı Körfezi’nden gelen tertemiz havasıyla denizden 240 metre yükseklikte zeytine hayat veren, yemyeşil doğasıyla görenleri kendine hayran bırakan bir yer.
Tabii, bugünkü haline gelmesi için çok emek, zaman ve para harcanmış.
Öncelikle arazi temizlenmiş, düzleştirilmiş, ekime hazır hale getirilmiş.
Sonrasında 18 bini Edremit, bini Gemlik, bini de İspanyol Arbequina olmak üzere 20 bin zeytin ağacı dikilmiş.
Arazideki mevcut yabani delicelerden taşınamayacak olanlar yerlerinde bırakılmış, nakile uygun olanlar ise belli bir bölgeye toplanmış.
Vegatatif çoğaltma yöntemi ile çiftlik için özel olarak üretilen zeytin fidanları uzun süreli çalışmalar sonucunda bölgenin koşullarına uygun olarak ekilmiş.
100 KM’LİK SULAMA BORUSU DÖŞENDİ
Yapılan hesaplar doğrultusunda yaklaşık 100 kilometre damla sulama hattı oluşturulmuş.
İki sondaj kuyusu açılmış, 500 tonluk depo kurulmuş.
Modern tarıma uygun olarak tasarlanan çiftlikte sulama ve likit gübreleme işlemlerinin tamamı otomasyon sistemleri vasıtasıyla yapılıyor.
Ziraat mühendisleri tarafından yeni dikim bölgeleri ve yetişkin ağaçlar günlük olarak gözlemsel incelemelere tabi tutuluyor.
Bu sayede, oluşabilen rahatsızlıklar önceden tespit edilerek profesyonel müdahalelerde bulunuluyor.
Muhtelif bölgelere yerleştirilen pH ölçüm cihazlarından ve tansiyometrelerden gelen günlük veriler doğrultusunda toprağın nemlilik ve tuzluluk oranları incelenerek bitkilerin ihtiyaçlarına yönelik programlar oluşturuluyor.
Günlük analizlerin yanı sıra düzenli periyotlarda akredite kuruluşlar tarafından toprak ve su analizleri de gerçekleştiriliyor.
Toprağın işlenmesinde ise her türlü modern ziraat makineleri kullanılıyor.
TÜM MAKİNELER İTALYAN PİERALİSİ
Çiftliğin hakim tepesinde bulunan yaklaşık 10 bin metrekarelik alanda da iki farklı yöntemle zeytinyağı üretimi yapılıyor.
Bunlardan birincisi soğuk sıkım yöntemi.
İtalyan firması Pieralisi tarafından üretilen SPI 111 S model iki fazlı çalışan çevre dostu kontinü sistemle el değmeden soğuk sıkım zeytinyağı üretiliyor.
Diğeri ise ağırlıklı olarak zeytin sütü üretimine yönelik olarak hazırlamış olan sulu baskı yöntemi.
Hasat sonrası elde edilen zeytin meyveleri dalından koparıldıktan sonra 4-6 saat içinde soğuk sıkım kontinü veya 60 yıllık sulu baskı tesislerinde hijyenik koşullarda işlenerek zeytinyağına dönüştürülüyor.
Her iki yöntemle üretilen zeytinyağları fermantasyona uğramadan tesisin iklimlendirme alanında bulunan krom dinlenme tanklarına aktarılıyor ve ilk günkü tazelikleri korumaları için azot gazı ilave edilerek hava ile olan temasları kesiliyor.
Bir süre uygun koşullarda dinlendirildikten sonra da dolum ünitelerinde paketlenip sofralara hazır hale getiriliyor.
‘BİRİNCİ HASAT’ ANLAMINA GELİYOR
Çiftliğin ilk markası ise ‘Harvena’...
‘Harv’, ‘Harving’den geliyor, ‘Hasat’ anlamını taşıyor.
‘Ena’ ise Yunanca’da ‘1’ rakamını sembolize ediyor.
‘Harvena’ da ‘Birinci Hasat’ ya da ‘Erken Hasat’ olarak adlandırılıyor.
Çiftlikteki yetişkin Gemlik türü ağaçlardan yaklaşık 80-100 ton ürün elde ettiklerini dile getiren Alican İper...
“Bunun yanı sıra çiftliğimizde çok sayıda yabani delice var.
Özellikle bu ağaçlardan topladığımız zeytinlerden de oldukça farklı ve bulunması zor bir yağ elde ediyoruz.
Dikilen fidanlarımız ise 3-4 yıl içinde ürün vermeye başlayacak.
Çiftlik tam kapasiteye ulaştığı zaman yılda yaklaşık 650-700 ton civarında zeytin elde edeceğiz.
Başlangıç olarak hedeflediğimiz 20 bin fidana ulaştık.
Arazimiz büyümeye müsait, ilerleyen süreçte 100 bin ağaca kadar çıkabiliriz” diyor.
HEDEF HER TÜRE BAŞKA BİR MARKA
Hasatını gerçekleştirdikleri ağaçlardan elde ettikleri zeytinyağının 0.1 asit olduğunun altını çizen İper, ekliyor:
“Harvena’dan 5 yıl içinde 100 bin şişe üretmeyi hedefliyoruz.
İlerleyen süreçte farklı zeytin türlerinden elde edeceğimiz yağları da Korudağ Zeytin Çiftliği şemsiyesi altında farklı markalarla tüketicilerin beğenisine sunmayı, ürünlerimizi satacağımız mağazalar kurmayı hedefliyoruz.
Bir başka planımız da yurtdışı pazarlar. Malum, biz ihracatçı bir firmayız. İhracat iyi bildiğimiz bir alan. Dünyanın birçok yerinde ticari bağlantılarımız var. Lojistik imkanlarımız güçlü. O nedenle ana hedefimiz dünya zeytinyağı pazarında ülkemizi temsil etmek. Sektörde Türkiye’nin daha iyi bir noktaya gelmesine bir nebze de olsa katkıda bulunmak.
Ayrıca; bölgemizde zeytinciliği geliştirmek, zeytin-zeytinyağı tüketimini ve bu alandaki istihdamı artırmak, Bergama ve zeytinyağını özdeşleştirmek için elimizden gelen her türlü iş ve işbirliğini yapmak.”
Bu ülkenin taşına toprağına inanıp güvenen, bu uğurda yatırım yapıp emek harcayan gençlerimizin sayısının artması dileğiyle...
Paylaş