Paylaş
Erzurum’daki ilgiden yüksek moralle dönen Erdoğan, son haftayı İstanbul’a ayıracak. İstanbul’u ilçe ilçe, semt semt gezip miting yapacak. “İstanbul’u kaybeden Türkiye’yi kaybeder” sözü Erdoğan’a ait. Ama aynı zamanda, ”İstanbul’u kazanan Türkiye’yi kazanır” yaklaşımının mimarı da o.
Erdoğan seçim kampanyasına başlayınca bir yandan da rakipleriyle polemiklere başladı. Belli ki diğer cumhurbaşkanı adaylarının açıklarını yakaladıkça kullanmaktan çekinmeyecek. Ama daha çok Muharrem İnce’yi hedef alacağı anlaşılıyor. İnce’nin yerli otomobil projesini durduracağı yönündeki açıklamasına Erzurum’dan yanıt verdi. Erdoğan, seçim taktiği olarak AK Parti-CHP kutuplaşmasına oynuyor.
Muhalefet partilerinin seçim beyannamelerini izledim, cumhurbaşkanı adaylarının açıkladığı manifestoları inceledim. Muhalefetin söylem ve vaatleri iki noktada toplanıyor.
1- Mega projelerin iptali.
2- Yeni olarak eski parlamenter sisteminin önerilmesi.
Kimi Ankara-Sivas hızlı trenine, kimi Çanakkale Köprüsü’ne, kimi Kanal İstanbul’a karşı çıkıyor. Yatırımları iptal etmeyi vaat ediyorlar. Millet yatırımı iptal edene değil, daha iyisini yapacak olan oy verir. Yatırım demek, istihdam demek. Yatırım demek, büyüme demek. Çanakkaleli seçmen 18 Mart Çanakkale Köprüsü’nü iptal edecek olana, Sivas’lı seçmen hızlı trene karşı çıkana, İstanbullu seçmen Kanal İstanbul’u durdurup, yerli otomobil çalışmasını rafa kaldıracağını vaat edene neden oy versin? Millet yatırımlara karşı çıkanı sevmez. Tam aksine toplumu Erdoğan’dan daha iyisini yapacaklarına ikna etmeleri gerekmiyor mu? Ben siyaset muhabirliğine Demirel ve Özal’ı izleyerek başladım. Hep yatırım dediler, hep kalkınma dediler, hep ekmeği büyütmekten, orta direği kalkındırmaktan söz ettiler. Öyle seçim kazandılar. Erdoğan 12 seçimi de böyle kazanmadı mı? Sol yıllarca Boğaz Köprüsü’ne, Keban Barajı’na karşı çıktığı için kaybetmedi mi? “İstemezükçü kafa” ilan edilmedi mi? Demedi demeyin, rakipleri bu kafayla giderse Erdoğan’a buradan daha çok ekmek çıkar.
YENİ SİSTEMİN ÖZELLİĞİ
Seçime odaklandık ama biliyorsunuz 24 Haziran’dan sonra yeni sisteme geçilecek. Cumhurbaşkanlığı hükümeti kurulacak. AK Parti’de yeni sisteme dönük bir çalışma yürütülüyor. İcra kabiliyeti yüksek, teknokrat özellikleri ağır basan bir kabine düşünülüyor. Siyaset, Cumhurbaşkanı’na bırakılıyor. Seçimlerden sonra netleştirileceği için bu çalışmaya şimdilik taslak diyebiliriz. Ana omurgası şekillenen yeni sistemle ilgi bilgi vermek istiyorum.
Sistemin başında Cumhurbaşkanı yer alıyor. MİT, Genelkurmay ve Savunma Sanayisi Cumhurbaşkanlığı’na bağlanıyor. Cumhurbaşkanı’nın dört yardımcısı var.
1- Planlama ve İdareyi Geliştirme Başkanlığı
2- Turizm Geliştirme Başkanlığı
3- Diyanet İşleri Başkanlığı
4- Üst Kurullar
14 ARTI 4 SİSTEMİ
Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminde 14 bakanlık öngörülüyor. Bazı bakanlıkların ismi değiştiriliyor, bir kısmı birleştiriliyor.
1- Adalet Bakanlığı
2- AB ve Dışişleri Bakanlığı
3- İçişleri Bakanlığı
4- Milli Savunma Bakanlığı
5- Milli Eğitim Kültür ve Spor Bakanlığı
6- Sağlık Bakanlığı
7- Aile Gençlik ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
8- Bilimsel Araştırma ve Teknolojik Yatırımlar Bakanlığı
9- Enerji Politikaları Bakanlığı
10- Hazine ve Mali İşler Bakanlığı (Buraya Dış Ticaret Politikaları Teşkilatı-Gümrük İdaresi bağlanacak)
11- Sanayi Ticaret ve Çalışma Bakanlığı
12- Tarım Orman ve Çevre Bakanlığı
13- Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı
14- Yerel Yönetimler ve Şehircilik Bakanlığı
Tekrar ifade edeyim. Bunlar henüz taslak çalışmalar. Net olan sadece bakanlık sayısının azaltılacağı. Sistem bir yönüyle İngiltere’yi andırıyor. Tabii oradaki Kuzey İrlanda, İskoçya ve Galler bakanlıklarını ayrı tutarsak.
Sadece bakanlıklar birleştirilmeyecek. Yeni sistemde bakanlar, milletvekilleri arasından seçilemeyeceği için özel sektörden, üniversitelerden, toplumun diğer kesimlerinden liyakat ve ehliyete göre isimler bakan olabilecek. Demem o ki 24 Haziran’dan sonra yeni bir sistem geliyor.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR
Paylaş