Paylaş
Türkiye ile ABD, operasyona yoğun hava desteği sağlayacak. Karadan ise ağırlığını, “Musul Gücü” dediğimiz yerli Arap ve peşmergelerden oluşan birlikler girecek.
“Musul Gücü”nü biraz açmak istiyorum.
Türkiye’nin Başika kampında eğitim verdiği Arap, Türkmen ve peşmergeden oluşan 4 bin-4 bin 500 kişilik bir grup. ABD, Almanya, Fransa ve Hollanda’nın eğitim verdikleri ile birlikte bu sayı 15 bini buluyor. Eğitim süreleri uzunluğu ve ABD, Türkiye, Almanya, Fransa ve Hollanda gibi askeri kapasitesi yüksek ülkeler tarafından eğitildikleri için, Musul Gücü’nün Suriye’deki Özgür Suriye Ordusu’ndan birkaç gömlek üstün olduğu söyleniyor. 63 koalisyon ülkesi Musul Gücü’nü bugün için eğitip yetiştirdi. Ancak operasyon başlayacak, ABD, Musul Gücü’nü tercih etmiyor. Bu bir çelişki mi yoksa başka bir hesap mı var işin içinde?
MUSUL BARAJI PATLARSA
Musul operasyonu en az Irak kadar Türkiye’yi de ilgilendiriyor.
1- Musul operasyonu iyi yönetilemezse çok büyük bir göç kitlesi bekleniyor. Sünni Araplardan oluşan Musul halkı, Şiilerin olduğu güneye değil, Türkiye’ye gelmek isteyecek.
2- Musul’u kaybedeceğini anlayan DAEŞ’in Musul barajını patlatması durumunda büyük bir felaket yaşanacak. DAEŞ böyle bir çılgınlık yapmaz diyebilir miyiz?
ABD, Sünni Musul’a Şii İranlılarla operasyon yapmayı tercih ediyor. İran’ın güdümündeki KYB kılıfı altında PKK’yı da sokmayı hedefliyorlar.
BARZANİ YERİNE PKK
Uzun vadede Irak’ın kuzeyinde Barzani’nin gücünü kırıp, enerji hatlarının güvenliğini PKK’ya teslim etmek istiyorlar. PKK’ya Sincar’da ikinci Kandil’in kurulmasının nedeni bu. Kuzey Irak petrolünün Türkiye’ye akmasından rahatsızlar. Hesap, DAEŞ hesabı değil. Plan, uzun vadeli olarak Suriye’de olduğu gibi Irak’ın kuzeyinde de PKK’ya alan açmak. Hesap enerji hatlarının Barzani’nin kontrolünden çıkarılıp PKK’nın hâkimiyetine girmesi. DAEŞ, ABD’nin kullanışlı bir maymuncuğu. Açmadığı kapı, çizdirmediği harita kalmadı. Şimdi DAEŞ adı altında Türkiye’yi Musul ve Rakka denkleminin dışında tutma oyunu oynanıyor. Musul operasyonundan kaçan DAEŞ nereye gidecek? Ürdün ve Suriye güzergâhından söz ediliyor ama ibre Suriye’den yana. Çünkü DAEŞ, Rakka’da güçlü. Şu ana kadar Rakka’ya yönelik ciddi bir operasyon yapılmadı. DAEŞ, Rakka’dan petrol satmaya devam ediyor. DAEŞ’tan petrol yükleyen tek bir tanker vurulmadı. ABD, DAEŞ’in Irak’la bağını koparıp Suriye’ye hapsetmek istiyor. Suriye’de güçlerini tahkim eden DAEŞ’in kuzeye yönelip Türkiye’ye tehdit olması ise düşünülmüyor. DAEŞ, Suriye’de PYD-YPG’ye bir tehdit oluşturmuyor.
BİNALARIN KOORDİNATLARI ABD’DE
Türkiye’nin Rakka, Dabık, Rai ve El Bab’da DAEŞ’e karşı çok net bir teklifi var. ABD’de DAEŞ’in elindeki binaların, sığınakların koordinatları var. Türkiye’nin sunduğu askeri planda, DAEŞ’e ait stratejik ve lojistik merkezlerin, Türk ve ABD savaş uçakları tarafından, “nokta atış”la vurulması, ardından özel birliklerin koordine ettiği ÖSO’nun karadan girmesi şeklinde.
Peki ABD ne yapıyor? Türkiye, El Bab’a yöneldiği günden bu yana PYD-YPG’yi silah ve mühimmat açısından tahkim ediyor. Türkiye, El Bab’da DAEŞ’e karşı mücadele ederken ABD, Menbiç’te PYD-YPG’yi güçlendirmekle meşgul. Bir ara 150-200 seviyesine gerileyen PYD-YPG’lilerin sayısı 1200’e çıktı. ABD, YPG’yi kime karşı güçlendiriyor? DAEŞ’e karşı mı? Hayır.
PYD-DAEŞ BİRBİRİNE DOKUNMUYOR
Türkiye, Cerablus operasyonuna başladığı günden bu yana DAEŞ’le YPG birbirlerine dokunmuyorlar. Adeta üst akıl, iki güç için, “çatışmasızlık kuralı”nı devreye soktu. Birbirlerine ateş açmıyorlar. O zaman Menbiç’te PYD-YPG kime karşı güçlendiriliyor? Sakın bize karşı olmasın? Ama hem Cerablus’taki askeri varlığımız, hem Başika’daki gücümüz ellerini kollarını bağlıyor. Irak’ta İbadi’yi konuşturarak, Suriye’de YPG’yi güçlendirerek, Türkiye’yi denklem dışına, bizi denklemin dışına itemeyecekler. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Rusya Devlet Başkanı Putin’in görüşmeleri bu açıdan önemli. Türkiye, Musul ve Rakka denkleminde, Rusya faktörünü yanına alarak yer alıyor. Türkiye, Ortadoğu’da hangi dille konuşulduğunu öğrendi. Ama biraz geç oldu.
Paylaş