Paylaş
Biliyorsunuz, Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ile Savunma Bakanı Şoygu’nun Türkiye ziyareti ertelenmişti. Türkiye’nin Hafter’e zaman kazandırmayı amaçlayan ateşkes talebini kabul etmemesi nedeniyle iki Rus bakanın ziyareti ertelediği söylenmişti. Bu doğrulandı. “İlgisi olabilir. Bununla irtibat kurulabilir” yanıtını aldım. Rusya’nın desteğiyle Sisi ve Hafter tarafından ilan edilen ateşkesi tanımamıştık. “‘Ateşkese gerek yok’ diyoruz. Kabul etmiyoruz” deniliyor. İki bakanın ziyareti konusunda ise “Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Putin’in münasebetleri çok belirleyici olur” diye açık kapı bırakılıyor.
Türkiye’nin devreye girmesiyle birlikte Libya’da denge değişti. “Türkiye’nin Libya’da yeteri kadar askeri var. Eğitim ve danışmanlık hizmeti veriyorlar” denilmekle yetiniliyor.
S-400’LER AKTİF OLACAK MI?
ABD’den gelen ambargo tehditlerine rağmen Rusya’dan alınan S-400’ler Türkiye’ye getirildi. Akıncı Üssü’ne kurulacak S-400’lerin mayıs ayında aktif hale getirilmesi gerekiyordu. Ama pandemi süreci nedeniyle S-400’lerin kurulumunun yapılmadığı açıklandı. Peki normalleşme sürecine geçilmesiyle birlikte S-400’lerle ilgili çalışmalar başladı mı? S-400’lerle ilgili soruların hepsini sıraladım. İşte aldığım yanıt: ‘‘Alamazsınız’ dediler aldık. ‘Getiremezsiniz’ dediler, getirdik. Kullanacak olan personele eğitimini verdik. Mecrasında devam ediyor” denildi. S-400’ler konusunda iki gelişme önemli:
1. Türkiye ile Rusya arasındaki ilişkilerin gerilmesinden S-400’ler doğrudan etkileniyor. Son dönemde Libya ve Hafter konusunda yaşanan sorunların seyri S-400’lerin aktif hale getirilmesi sürecini de etkileyecek.
2. Türkiye ile ABD arasındaki ilişkiler düzeldikçe, S-400’lerin aktif hale getirilmesi gecikiyor.
Resmi açıklamalar işin mecrasında yürüdüğü şeklinde ama Rusya-ABD-Türkiye üçgenindeki gelişmelere bakıp S-400’lerin aktif hale gelme sürecinin uzayacağını görüyorum. Ama henüz S-400’ler aktif hale getirilmeyecek diyemiyorum. Henüz o noktaya gelmedi.
DİŞLİ İLE İLGİLİ MİT RAPORU
Ahmet Davutoğlu, 2015 Yüksek Askeri Şurası’nda MİT’ten gelen bir rapor üzerine 15 Temmuz darbe girişiminin liderlerinden general Mehmet Dişli’yi emekliye sevk etmek istediklerini söylemişti. Davutoğlu, “Mehmet Dişli’nin kesinlikle emekliye sevk edilmesi konusunda ben de MİT Müsteşarı da çok ısrarcı olduk. Bunu MİT’ten gelen bir rapor üzerine söyledim. Ve son geceye kadar da Dişli’nin emekliye sevki söz konusuydu. Son gece kanaat değişti” demişti.
Davutoğlu’nun iddiasına ilişkin Cumhurbaşkanı Erdoğan ve dönemin Genelkurmay Başkanı olan Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar bir değerlendirme yapmadı. Ancak iki noktaya dikkat çekiliyor.
1. Sayın Davutoğlu, o dönem başbakan olarak Yüksek Askeri Şura’nın başkanıdır. Neden gereğini yapmadı?
2. Akar’ın Dişli’yle ilgili belgeyi Davutoğlu’nun açıklamasından sonra gördüğü söyleniyor.
MÜYESSER YILDIZ'DAN ŞİKÂYETÇİ OLDU MU?
ODATV Ankara Haber Müdürü Müyesser Yıldız, Genelkurmay Başkanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı sırasında Hulusi Akar’la ilgili yazılar yazmıştı. 15 Temmuz’a ilişkin haberlere imza atmıştı. Müyesser Yıldız tutuklanınca “Hulusi Akar ya da Milli Savunma Bakanlığı’nın şikâyeti üzerine mi tutuklandı” sorusu gündeme gelmişti. “Milli Savunma Bakanlığı’nın Müyesser Yıldız hakkında bir şikâyeti yok. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın Müyesser Yıldız’la ilgili bir şikâyeti yok. Müyesser Yıldız’ın tutuklanmasıyla Milli Savunma Bakanlığı’nın ilgisi yoktur” yanıtını aldım.
Hürriyet’in başarılı adliye muhabiri Mesut Hasan Benli’ye sordum. “Adli sürecin bir ihbara dayalı olarak başladığı ifade ediliyor” dedi.
DARBE TARTIŞMALARI İÇİN NE DENİLİYOR?
DARBE tartışmaları bir türlü gündemden düşmüyor. Sadece geçmiş darbeleri tartışmıyoruz, aynı zamanda yeni bir darbe olur mu endişesini taşıyoruz. “Gözümüzü dört açarak, kulağımızı açarak her anlamda bakıyoruz. Şu anda böyle bir şey yok. Ama hiçbir savaş bir önceki savaşın kurallarına göre olmaz. Müteyakkız olmak gerekiyor. Şu anda elimizde öyle bir şey yok. Şu anda tüm birliklerimiz terörle mücadeleye angaje.”
RÜTBELERİ SÖKÜLDÜ ER OLDULAR
Türk Silahlı Kuvvetleri’nde FETÖ’yle mücadele hız kesmeden devam ediyor.OHAL sürecinde Cumhurbaşkanlığı kararnamesiyle 23 bin 741 kişi atılmış. 15 Temmuz’dan bu yana 16 bin 692 FETÖ’cü ihraç edilmiş. Bunların 4 bin 677’si Milli Savunma Bakanı’nın imzasıyla gerçekleşmiş. 4 bin 49 kişinin FETÖ’den açığa alma ve ihraç işlemlerinin devam ettiği belirtiliyor. Bu arada geri dönenler de olmuş. FETÖ’den ihraç edilen 464 kişi yargıda FETÖ’cü olmadığını kanıtlayıp geri dönmüş. Ha bu arada emekli olan FETÖ’cüler de var. Emekliler arasında FETÖ bağlantısı tespit edilen 1179 kişinin rütbeleri alınmış, er olmuşlar. Ülkesine karşı darbe yapanlara er olma onuru bile fazla ama, neyse..
BEDELLİLER ASKERE ALINACAK MI?
KORONAVİRÜS nedeniyle terhislerin ve askere almanın ertelendiği dönemde bedellilerin uzaktan eğitimi gündeme gelmişti. Ancak bundan hızla vazgeçilmiş. Bedelliler, askere gelmeden önce PCR testi yaptıracaklar. Testi negatif çıkanlar alınacak. Pozitif çıkanlar tedavi görüp iyileştikten sonra alınacaklar. “Bedelliler 28 gün askerlik yapacaklar. Bunu bozarsak ‘Niye 6 ay, niye 12 ay, niye dövizli askerlik’ diyecekler” deniliyor. Bedelliler kimi zaman rahatsız edici bir kampanya yürütüyorlar. Ama 28 gün askerlik konusunda kararlı bir tutum gördüm.
Paylaş