Paylaş
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kılıçdaroğlu’na “Sıkıysa cumhurbaşkanı adayı mısın değil misin onu açıkla” diye çağrı yapıyor. Muhalefet cephesinde ise Kılıçdaroğlu’nu destekleyenler ile engellemek isteyenler arasında kıran kırana bir mücadele yaşanıyor.
Ama asıl kavga cumhurbaşkanı adayının belirlenme sürecinde yaşanacak. Kılıçdaroğlu da bunun farkında. Kılıçdaroğlu’nun ekibi ise Kurban Bayramı’ndan önce cumhurbaşkanı adaylığının deklare edilmesi için bastırıyor.
Ateş hattında sadece Kılıçdaroğlu yok. Cumhurbaşkanı adaylığının iddialı diğer ismi Mansur Yavaş da var. Hatta son dönemde Yavaş’ın adaylığını engellemeye yönelik çabalar hız kazandı.
ÜÇ ADAY
Cumhurbaşkanı adaylığı için muhalefet cephesinde üç isim ön planda yer alıyor.
1- Kemal Kılıçdaroğlu
2- Mansur Yavaş
3- Ekrem İmamoğlu
ABD ve İngiltere büyükelçisinin koşa koşa görüşmeye gittiği, Meral Akşener’in ikinci Fatih’e benzettiği, HDP’nin güçlü bir şekilde destek verdiği Ekrem İmamoğlu, Batı’nın gözündeki favori aday olma özelliğini koruyor.
Amerikalılar, ABD Başkanı Biden’ın, “Muhalefeti destekleyerek Erdoğan’ı darbeyle değil, seçimle tasfiye edeceğiz” dediği rolü İmamoğlu’nda görüyorlar.
İmamoğlu, Karadeniz gezisinde yaşanan fotoğraf tartışmasıyla darbe alınca Kılıçdaroğlu, roket hızıyla ön plana çıkmıştı. Sünni, Türk ve milliyetçi kodları da Mansur Yavaş’ı favori haline getirmişti
Şimdi Ekrem İmamoğlu lehine, Kılıçdaroğlu ve Yavaş aleyhine oyundan adam eksiltme operasyonu yapılıyor.
MANSUR YAVAŞ’A KİM OPERASYON YAPIYOR
Kılıçdaroğlu’na Alevi kimliği üzerinden saldırılıp, ”Kazanamaz” algısı oluşturulmaya çalışılırken, Mansur Yavaş’a yönelik operasyon HDP medyası üzerinden Van’da gerçekleştirildi. Şehir gezisi sırasında, “Selahattin Demirtaş’ı da istiyoruz” diye seslenen birisine Yavaş’ın, “İnşallah” dediği yönündeki görüntüler servis edildi. Mansur Yavaş’ın, basın danışmanı Volkan Memduh Gültekin ise “İnşallah” temennisinin Demirtaş için yapılmadığını ifade eden bir açıklama yaptı.
HDP LİNCİ
Vay sen misin bunu diyen. Önce HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan açtı ağzını yumdu gözünü. “Kimse sizin inşallahınıza kalmadı” dedi. HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, “Korkak” diye seslendi. Ahmet Türk daha önce, “Mansur Yavaş’ın aday olması halinde Kürtlerin ona oy vereceklerini sanmıyorum” demişti. HDP Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel ise kırmızı kartı gösterdi. Böylece Mansur Yavaş’a yönelik bir HDP linçi gerçekleşmiş oldu.
HABER SERVİSİNİN MAKSADI
Aslında bunlar ülkücü kökenden gelen Yavaş için şaşırtıcı tepkiler değildi. Ama asıl operasyon, HDP’ye yakın olan yayın kuruluşlarına Mansur Yavaş’ın, Van’da Belediye Başkanları toplantısında yaptığı konuşmanın servis edilmesiyle yapıldı. Haber, “Mansur Yavaş, cumhurbaşkanı adayı olmalı diyenleri hayal kırıklığına uğratacak” diye servis edildi. Yavaş’ın, hedeflerinin 2024 seçimlerinde 2019’daki oy oranının çok üzerine çıkmak olduğu yönündeki sözleri nasıl anons edildi.
Peki bunlar ne için yapıldı? Mansur Yavaş sadece milliyetçi kökenden geldiği için mi hedef alındı? Kılıçdaroğlu’nun Aleviliği üzerinden yürütülen kampanyanın amacı neydi?
Kılıçdaroğlu’nun, Alevi olduğu için seçimi kazanamayacağı tezi bizzat kendi mahallesi tarafından işlendi. Ancak mezhep kartı tepki görünce, Kılıçdaroğlu seçimi kazanamaz algısı devreye sokuldu. Kılıçdaroğlu’nun seçimi kazanabilmesi için yarışa Erdoğan’dan 5-6 puan önde başlaması gerektiği şartı getirildi. CHP’li Erdoğan Toprak bu hamlenin önünü kesmek için, “Kılıçdaroğlu’nun anketlerde Erdoğan’dan 7-8 puan önde olduğunu” iddia etti.
MAHİR KAYNAK’IN SORUSU
Peki HDP üzerinden Mansur Yavaş’a, Alevi kimliği ve seçilemez tezi üzerinden Kılıçdaroğlu’na çekilen bu operasyonların amacı neydi? Mahir Kaynak’ın bu tür durumları anlamaya yarayan bir ölçüsü vardı. “Kime yaradı?” diye sorardı.
AMAÇ İMAMOĞLU’NUN ÖNÜNÜ AÇMAK
Mansur Yavaş ile Kemal Kılıçdaroğlu’na yönelik operasyonlar sonuç itibarıyla kime yarar? Bu operasyonlar kimin önünü açmak için yapılır? Ekrem İmamoğlu, “Vız gelir, tırıs gider” çıkışından sonra büyük irtifa kaybetti. Mansur Yavaş ile Kılıçdaroğlu ön plana çıktı. Bu operasyonların tek bir amacı var, o da Kılıçdaroğlu ve Yavaş’ı oyundan düşürüp Ekrem İmamoğlu’nun önünü açmak.
YENİ OPERASYONLAR GELEBİLİR
Bu operasyonlar gözünüzü korkutmasın. Bunlar şimdilik Kılıçdaroğlu ve Yavaş’ı yarıştan çekilmeye zorlayan operasyonlar. Ama iş ciddiye binip cumhurbaşkanı adaylığının belirlenmesi sürecine girildiğinde daha sert operasyonlar gelebilir. Şimdilik küçük bir uyarıyla yetinelim.
Çünkü birileri cumhurbaşkanı adaylığı konusunu Kılıçdaroğlu’na bırakılmayacak kadar ciddi bir iş olarak görüyorlar.
UKRAYNA’NIN BUĞDAY TEKLİFİ
AK Parti’nin Kızılcahamam kampında en çok soru sorulan bakanların başında Tarım ve Orman Bakanı Prof. Dr. Vahit Kirişçi gelmiş. Ayrıca Bakan’ın yaptığı sunum beğenilmiş. Bir süre önce röportaj yaptığım Vahit Kirişçi’yle ilgili izlenimlerimi paylaşmış, Türk tarımını en iyi bilen kişilerden biri olan Vahit Kirişçi’nin, Türk tarımının geleceğini planladığını ve iyi takip edilmesi gereken isimlerden biri olduğunu yazmıştım.
Tarım Bakanı, rekoltenin iyi olduğunu, buğday sıkıntısının yaşanmayacağını anlatmış. Tarımın geleceğine dönük planlamaları hakkında da bilgi vermiş. “Çiftçimize; mazot, gübre, enerji gibi girdilerin yüksek olabilir ama sen tarım yapmaktan vazgeçme. Biz senin yüksek girdilerini karşılayacak bir taban fiyat vereceğiz” anlayışı ile hareket ettiklerini anlatmış. Zaten Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından açıklanan taban fiyatlar da onu doğruladı.
UKRAYNA’DAN BUĞDAY KORİDORU
Bu arada biz buğday rekoltesini takip ediyoruz ama hemen yanı başımızda başka bir gelişme daha yaşanıyor. Limanları abluka altında olan Ukrayna’nın buğdayının Türkiye’ye getirilmesi için bir “buğday koridoru” oluşturulmaya çalışılıyor. Ukrayna’nın depolarında 26.5 milyon ton hububat olduğu ifade ediliyor. Bunun 15 milyon tonunun buğday, geri kalanının ise arpa ve mısır olduğu belirtiliyor. Dünyanın tahıl ambarı olan Rusya ve Ukrayna’nın savaşta olması nedeniyle gıda krizi tehlikesinin yaşandığı bir dönemde Ukrayna’nın buğday, arpa ve mısırı insanlığa can suyu olacak.
LİMANLARDAKİ ABLUKA
Ancak ciddi olarak iki sorun var.
1- Odessa ve Yuzni limanlarındaki Rusya’nın ablukasının kaldırılması.
2- Ukrayna tarafından limanların girişine döşenen mayınların temizlenmesi.
Rusya bunun için kendisine yönelik yaptırımların müzakere edilmesini ve gemilerin Batı’dan Ukrayna’ya silah taşımasına müsaade edilmemesini istiyor.
TEKLİF
Buğday krizinin çözülmesinde de gözler Cumhurbaşkanı Erdoğan’a çevrilmiş durumda. Ukrayna’dan, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Putin’le ilişkileri iyi. Size piyasanın yüzde 25 altında buğday verelim. Siz de Putin’le görüşüp buğdayın dışarıya çıkmasını sağlayın” mesajı verilmiş.
Paylaş