İmamoğlu adaylık turunda beklediğini bulamadı

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olduğunda “Her şey çok güzel olacak” demişti. Şimdi, “1 yıl sonra her şey çok güzel olacak” diyor. Peki 1 yıl sonra yerel seçimler mi var? Yok. 2023’te cumhurbaşkanlığı seçimi yapılacak. Zaten İmamoğlu’nun hedefi de yerel seçimler değil. O tüm mesajlarını cumhurbaşkanlığı seçimi için veriyor.

ADAYLIK ÇIKIŞI

İmamoğlu, Karadeniz gezisine cumhurbaşkanı adaylığı için çıktı. Şimdiye kadar İstanbul belediye başkanlarından hangisi bayramlaşmak için Karadeniz turuna çıktı? Niyeti bayramlaşma olsa Kadıköy’e, Esenyurt’a gider. Ayrıca belediye başkanı seçildikten sonra 6 bayram geçti, o zaman niye bayramlaşma turuna çıkmadı da şimdi çıkıyor? Memleketi ziyaret etmek şimdi mi hatırına geldi? Çünkü şimdi cumhurbaşkanlığı seçimi var. İmamoğlu da cumhurbaşkanı adaylığı için mücadele veriyor. Ne demişti? “Sorumluluğumun farkındayım, kendimi taca ya da auta atmıyorum.”

RİZE, BİR MESAJ

İmamoğlu’nun konuşmalarının hiçbiri İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın konuşması değil. Cumhurbaşkanı adaylığı konuşması. Zaten Karadeniz turuna da memleketi olan Trabzon’dan değil Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın memleketi olan Rize’den başladı. Rize seçimi bile başlı başına bir mesaj. Rize’de de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rakibi gibi konuşmaya özen gösterdi. Belli ki strateji olarak Kılıçdaroğlu ile değil Erdoğan’la yarışıyor havasını vermesi tercih edilmiş. Futbol deyimiyle bunlar çalışılmış hareketler. Resmen Kılıçdaroğlu’nu yok sayıyor, eziyor. Bir genel başkan bu muameleyi hak etmiyor. Kendi partisine mensup bir belediye başkanı tarafından yok sayılmayı Kılıçdaroğlu nasıl içine sindiriyor, anlamıyorum.

YÜZDE 60

Belli ki strateji ekibi iyi çalışmış. İmamoğlu, yüzde 60 gibi bir oran ortaya attı. Şimdi de “Bu milletin en az yüzde 60’ının bir değişim istediği ortamda hep birlikte başaracağız, göreceksiniz” dedi. İmamoğlu milletin yüzde 60’ının değişim istediği mesajını kime veriyor? Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere 6’lı masaya veriyor. ‘Halkın yüzde 60’ı beni istiyor’ diyor. Çıtayı yüzde 60’a koyuyor.

HDP İLE YAKINLAŞMASI

Ekrem İmamoğlu, İstanbul seçimlerinde Karadenizlilerin oylarını aldı. “Bizim uşak” diyerek İmamoğlu’nu desteklediler. Zaten başka türlü seçim kazanamazdı. Ancak seçildikten sonra ibreyi hızla HDP’ye kırdı. İstanbul seçimlerinden sonra ilk olarak Diyarbakır’da kayyum atanan HDP’li belediye başkanlarını ziyaret etti. Batman’a geçti. Daha sonra Ahmet Güneştekin’in sergisi nedeniyle gittiği Diyarbakır’da Dağkapı meydanında bir karşılama programı hazırlattı. CHP Genel Merkezi’nin müdahalesi ile karşılama iptal edildi ama ziyaret gerçekleşti. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde Pervin Buldan’la fidan dikti. PKK ile iltisaklı olduğu gerekçesiyle hakkında dava açılan DİAYDER’lileri belediye kadrolarına yerleştirdi ve son olarak PKK’lı terörist Şafak Duran, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nda yakalandı.

KARADENİZLİLER RAHATSIZ

İmamoğlu’nun HDP-PKK çizgisine yakınlaşması milliyetçi duyguları yüksek olan Karadeniz seçmenini rahatsız etti. O nedenle İmamoğlu’nun gövde gösterisi yapmak için çıktığı Karadeniz turu sönük geçti. Bizim uşaklar yüz vermedi.

YAVAŞ’TAN MİLLİYETÇİ ÇIKIŞ

Ekrem İmamoğlu, Kemal Kılıçdaroğlu ve Mansur Yavaş arasında müthiş bir rekabet yaşanıyor. Özellikle de İmamoğlu ve Yavaş arasındaki mücadele her geçen gün daha belirgin hale geliyor. İmamoğlu Kürt oylarını kazanmak için HDP-PKK çizgisine yakın durmaya özen gösterirken, Yavaş milliyetçi tavrını koruyor. Nihal Atsız’ların yargılandığı 3 Mayıs Türkçülük Günü nedeniyle attığı tweet bunu net bir şekilde ortaya koydu. Adeta CHP’li bir belediye başkanı değil, MHP’li bir başkan havasındaydı.

İDEOLOJİK AYRIŞMA

CHP’deki cumhurbaşkanı adaylığı mücadelesi böylece ideolojik bir zemin kazanmaya başladı. Sanki Ekrem İmamoğlu HDP’nin, Mansur Yavaş ise milliyetçilerin adayı gibi. Kılıçdaroğlu’na ise siz karar verin.

ÖZGÜR ÖZEL: ‘KAVGA YOK’

CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel Gezi davasıyla ilgili karar çıktıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı hedef almış, ‘Ant olsun ki hesap soracağız’ demişti. Ama Özgür Özel’in bu çıkışından sonra partisi tarafından yalnız bırakıldığını düşündüğü ve hatta istifa ettiği kulislere yansımıştı. Daha sonra ikna edildiği yönündeki kulislere yer verdiğim yazım üzerine Özgür Özel aradı. “Bir tartışma ya da kavga söz konusu değil. Ben İstanbul’da Gezi davasını izledim. Tutuklama kararı çıkınca Sayın Genel Başkan’ı aradım. ‘Ben İstanbul’da kalayım, Mücella Hanım’ı ve diğer tutukluları ziyaret edeyim’ dedim. O da ‘İyi olur’ dedi. Görüş için Adalet Bakanlığı’ndan izin istedim. İzin hemen o sabah çıktı. Genel Başkan’ı tekrar aradım. ‘İzin çıktı, ben Mücella Hanım’ı ve diğer kadın tutukluları ziyarete gideceğim’ dedim. Grup toplantısına gelemeyeceğimi söyledim. Genel Başkan, ‘İyi olur, Mücella Hanım’a ve diğer arkadaşlara selam söyleyin. Bu tür durumlarda moral çok önemlidir. Moralini bozmasın’ dedi. O gün Bakırköy Kadın Cezaevi’nde Mücella Hanım’ı, Çiğdem Mater’i ve Mine Özerdem’i ziyaret ettim. Bir gün sonra da izin çıktı, Silivri’dekileri ziyaret ettim” dedi.