Paylaş
Gazetecinin görevi tarihe tanıklık etmektir. O nedenle Genel Kurul’daki oturum başlamadan önce Meclis’te yerimi aldım.
GERGERLİOĞLU MECLİS’TE
Meclis Başkanvekili Celal Adan saat 14.00’te oturumu açtı. Gergerlioğlu, 4 dakika sonra HDP milletvekillerinin alkışları arasında Genel Kurul salonuna girdi. HDP’li iki milletvekili sosyal medyadan hemen canlı yayına geçtiler. Artık her cep telefonu bir canlı yayın aracı oldu.
Meclis Başkanvekili Celal Adan önce gündem dışı konuşma talebinde bulunanlara söz verdi. Çanakkale Zaferi, İstiklal Marşı ve Andımız üzerine konuşmalar yapıldı. Ta ki HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş’a sıra gelinceye kadar... Beştaş, Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesinin Meclis’e darbe olacağını savundu. Celal Adan’a, “O tezkereyi okumayın” diye çağrı yaptı.
PROTESTOCU BİR KOLTUK ÜSTÜMDEYMİŞ
Görüşmeleri basın locasından izliyordum. Oturduğum koltuğun bir üstünden birisi ayağa kalktı. “Yaşasın özgürlükçü demokrasi, yaşasın demokratik Türkiye! Kahrolsun otokrasi, demokrasi istiyoruz” diye slogan atmaya başladı. Celal Adan o sırada oturuma ara verdi. Geçmişte dinleyici locasında slogan atıp pankart açan bir grup olmuştu. O refleksle hemen yanında başka kimse var mı, pankart açacak mı diye sağa sola baktım.
DEVA PARTİSİ KURUCUSU
Protestocu şahıs bir süre ayakta benzer cümleleri tekrarladıktan sonra yerine oturdu. O sırada konuştuk. AK Parti’nin Meclis’e girdiği ilk dönem Bitlis milletvekilliği yapmış. İsminin Abdurrahim Aksoy olduğunu söyledi. “AK Parti milletvekili de AK Parti üyesi de değilim. AK Parti’den istifa ettim. DEVA Partisi’nin kurucusuyum” dedi. Eylemi Gergerlioğlu’na destek vermek için yaptığını söyledi.
CHP’DEN DESTEK
Oturum tekrar başladığında CHP Grup Başkanvekili Engin Altay bir konuşma yaptı. Enis Berberoğlu kararında yaşananları hatırlattı. Gergerlioğlu’nun da Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunduğunu belirterek, kararın beklenmesini istedi. “Meclis olarak ikinci kez ofsayta düşmeyin” dedi.
KARARIN OKUNMASI ANI
Gergin bir gündü. O nedenle oturuma sık sık ara verildi. Saat 15.18’de ise Celal Adan, Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili tezkereyi okuttu. O anda HDP’liler sıra kapaklarına vurarak protesto eylemi yaparken, Gergerlioğlu ayağa kalkarak zafer işareti yaptı. HDP’liler bu sırada daha önce hazırladıkları pankartları açıp, “darbeci AKP” sloganları atarak eylemlerini sürdürdüler.
MECLİS’TEN ÇIKMADI
Tezkerenin okunması bittikten sonra Meclis Başkanvekili Celal Adan, Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düştüğünü belirterek, Genel Kurul salonundan ayrılmasını istedi. Gergerlioğlu, “Ben milletvekiliyim. Hiçbir yere gitmiyorum” diye karşılık verdi.
OTURUMA TEKRAR ARA VERİLDİ
Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesiyle ilgili tezkerenin okunmasıyla birlikte Meclis’teki gerginlik daha da arttı. HDP’liler sıra kapaklarına vurarak, slogan atarak, pankart açarak tepkilerini sürdürdüler. AK Parti milletvekilleri kulise çıkarken CHP’liler ve İYİ Partililer Genel Kurul salonunda oturmayı tercih ettiler. Ama HDP’lilerin eylemlerine destek vermediler. HDP’liler, Meclis Genel Kurul salonunda zaman zaman Kürtçe sloganlar atarak eylemlerini sürdürürken Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Yaşasın halkların kardeşliği” diye slogan attı.
CELAL ADAN İKİNCİ KEZ İSTEDİ
Saat 15.31’de Celal Adan oturumu tekrar açtı. “Sayın Gergerlioğlu, lütfen dışarı çıkmanızı rica ediyorum” dedi. Celal Adan oturuma tekrar ara verdi ama HDP’liler eylemlerine ara vermediler. Pankart açıp slogan atmak suretiyle protestolarını sürdürdüler.
BU KEZ GERGİNLİK
Meclis Başkanvekili Celal Adan saat 16.01’de oturumu tekrar açtı. HDP’liler yine sıra kapaklarına vurarak protesto etmeye başladı. Adan, “Sayın Gergerlioğlu’nun dışarıya çıkmasını rica ediyorum. Sayın idare amirlerini göreve davet ediyorum” dedi. AK Partili Meclis İdare Amiri Alpay Özalan ile Ali Şahin o tarafa doğru yönelince HDP’liler Gergerlioğlu’nun önünde etten duvar ördüler. Eski milli futbolcu olan Alpay, HDP’lilerin savunma hattını yararak ilerledi ama o arada gerginlik arttı, sürtüşmeler başladı. HDP milletvekilleri ile Alpay arasındaki gerginlik büyüyünce AK Parti milletvekilleri de HDP sıralarının önüne toplanmaya başladı. O sırada Celal Adan oturuma ara verdi. İyi de yaptı. Yoksa kavgaya ramak kalmıştı.
GERGERLİOĞLU ÇIKMADI
Celal Adan oturumu kapattı, CHP’liler bir süre bekledikten sonra ayrıldılar. HDP’liler AK Parti aleyhine slogan atmaya devam edince AK Parti milletvekilleri, HDP’lilere karşı, Kahramanmaraş milletvekili Habibe Öcal’ın ‘PKK Terörü ve Kadın’ kitabını göstererek, “Kahrolsun PKK” sloganları ile karşılık verdiler. AK Partililer de çıkınca içeride sadece HDP’liler kaldı. HDP’liler Genel Kurul salonundan çıkmadılar. Başkanlık Divanı’nın önünde toplanıp, pankart açmak suretiyle eylemlerini sürdürdüler. Ömer Faruk Gergerlioğlu, Meclis’ten çıkmayacağını söylemişti, dediğini yaptı.
HDP HAKKINDA KAPATMA DAVASI
HDP’liler Meclis’te oturma eylem yaparken, Yargıtay’ın HDP’yi kapatma davası geldi. Ne gündü ama... Hem Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliği düşürüldü hem de HDP hakkında kapatma davası açıldı. Hem de MHP kurultayından bir gün önce...
SÜREÇ NE ZAMAN BAŞLADI?
HDP’nin kapatılmasıyla ilgili sürecin düğmesine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan Kobani iddianamesini istemesiyle basıldı. Zaten bir süredir MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin çağrıları vardı. Kapatma davasının açılmasıyla birlikte yeni bir sürece girildi.
Yargıtay, kapatma davasının gerekçesinde, “Siyasi partilerin terör örgütleriyle irtibatı olmamalı” diyor. HDP’nin PKK’nın uzantısı olarak faaliyet gösterdiğini ifade ediyor.
HEP’ten DEP’e, oradan HDP’ye kadar uzanan çizgide 7 parti kapatıldı. Bu sekizinci oluyor. Tam bir kısırdöngü. Ama ne Türkiye eski Türkiye ne dünya eski dünya ne Ortadoğu eski Ortadoğu... Milletvekilliğinin düşürüldüğü, milletvekilinin dokunulmazlığının kaldırıldığı, partilerin kapatıldığı bir iklimi değil, reformların yapıldığı özgürlüklerin, konuşulduğu bir Türkiye’yi tercih ederiz.
TEK YANLI ÇABA YETMİYOR
Ama bu tek yanlı çabalarla olmuyor. HDP’lilerin de PKK terörü ile aralarına mesafe koyması gerekiyor. Onlar PKK’nın sözcüsü gibi hareket etmeyi tercih ediyor. Sonunda olan Türkiye’ye oluyor. Demokrasiyi yaşatmak bu kadar zor olmasaydı keşke.
Paylaş