Paylaş
13 Mart’ta seçim kararı alınacak, Türkiye 14 Mayıs 2023 tarihinde sandık başında olacak. 14 Mayıs 1950 tarihindeki seçimin kararı CHP grubunda 21 Mart’ta alınmış.
14 Mayıs’a DP, “Yeter söz milletindir” sloganıyla girmişti. Siyasi tarihimize damga vuran “Yeter söz milletindir” afişini hazırlayan Selçuk Milar ise mimardı. Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Mesleki ve Teknik Eğitim Müsteşarlığı’nda çalışıyordu. Devrin Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel tarafından makamına çağrılarak önce tebrik edilmiş, ardından da Urfa’da bir şantiyeye sürülmüştü. O da çareyi istifa etmekte bulmuştu.
PATENTİNİ ALDI
Muhalefetin ittifakının adı Millet İttifakı olduğu için AK Parti çevrelerinde, “Yeter söz milletindir” sloganının muhalefet tarafından kullanılacağı görüşünde olanlar vardı. Ancak Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yeter, söz de karar da gelecek de milletindir” dedi. Böylece bu sloganın siyasi patentini almış oldu.
MENDERES VURGUSU
Dikkat ettiniz mi, Erdoğan, 14 Mayıs tarihini Menderes üzerinden açıkladı. “Rahmetli Menderes 14 Mayıs 1950’de ‘Yeter söz milletin’ demiş ve sandıktan büyük bir zaferle çıkmıştı. Milletimiz 73 yıl sonra bir kez daha aynı gün 6’lı masa adıyla karşımıza çıkan darbe şakşakçılarına yeter diyecektir” dedi.
Menderes vurgusu önemliydi. Çünkü 14 Mayıs sadece tek parti iktidarı karşısında milli iradenin şahlanışı değildir, aynı zamanda Menderes çağrışımı yapar.
14 Mayıs’ta Menderes’i görenler 27 Mayıs’ta idam edilen şehit Başbakan’ı anlar.
Menderes 27 Mayıs’ın idam ettiği şehit Başbakan. Erdoğan ise 15 Temmuz’da 27 Mayıs’la başlayan darbe geleneğine son vermiş olan lider. 15 Temmuz’da darbeye karşı direnen halkımız, “Menderes’i astınız, Özal’ı zehirlediniz ama Erdoğan’ı yedirmeyiz” demedi mi?
AKŞENER DESTEK VERECEK Mİ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan 14 Mayıs tarihini ilan edince Meral Akşener, “Mayıslar bizimdir” diye bir tweet attı. Bu durum “İYİ Parti seçimlerin öne alınmasına destek verecek mi?” sorusuna yol açtı.
Eğer İYİ Parti destek verirse Cumhurbaşkanı’nın seçimlerin öne çekmesine gerek kalmaz. Ama yeni bir gelişme olmazsa AK Parti’de hazırlık, Cumhurbaşkanı tarafından seçim kararı alınacağı yönünde.
MEYDAN OKUMA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünya beşten büyüktür” diyerek, Davos’ta “One minute” çekerek küresel sisteme meydan okuyan bir lider. Ancak iç siyasette pek fazla meydan okumaz. En azından Kılıçdaroğlu gibi bakanlıkların kapısına dayanmıyor.
Ama Erdoğan dünkü grup konuşmasında, “Buradan milli iradenin en yüksek makamı olan Meclis’imizden meydan okuyorum; ne yaparsanız yapın, yine başaramayacaksınız” dedi.
Belli ki AK Parti seçim kampanyasını Erdoğan’ın güçlü liderliği üzerine kuracak.
BİRBİRLERİYLE KAVGALILAR
Erdoğan’ın karşısında 6 lider var. Bunların hepsi birbiriyle kavgalı.
Kılıçdaroğlu, adaylığına destek vermediği için Akşener’den rahatsız.
Akşener ise Hüseyin Baş’ı masaya oturtma operasyonunu engellediği için Temel Karamollaoğlu’nu istemiyor. Ali Babacan’dan rahatsız, Gültekin Uysal’ın masada Kılıçdaroğlu’nun sözcüsü gibi hareket etmesine tepkili.
Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nun kazanamayacağına inanıyor, bir CHP milletvekiline, “O Alevi kazanamaz” demiş. Zaten Ali Babacan’la araları kötü. Ali Babacan ise başta Akşener olmak üzere alayından rahatsız.
Bu tablo karşısında Erdoğan neden meydan okumasın?
6’LI MASANIN İMAJI
Son günlerde yaşanan tartışmalarla birlikte 6’lı masanın imajı çok büyük zarar gördü. 6’lı masanın adı artık kriz masası oldu.
Erdoğan da 6’lı masayı krizden vurdu. “Bunlar da her hafta bir yenisini sergiledikleri kavgalarıyla milletimize bir çeşit siyasi dejavu yaşatıyor, eskiden bu işlerin nasıl yürüdüğünü hatırlatıyorlar” dedi.
6’lı masanın kendine yaptığını AK Parti yapamazdı. AK Parti “Bunlar geçmişin koalisyon krizlerini yaşatacaklar” dese belki bu kadar inandırıcı olmazdı. Ama 6’lı masa AK Parti’ye ihtiyaç bırakmadı.
TÜRKİYE YÜZYILI
CUMHURBAŞKANI Erdoğan, “Türkiye Yüzyılı” çıkışı yapmıştı. Olumlu geri dönüşler alındı. AK Parti’nin seçim kampanyasını “Türkiye Yüzyılı” teması üzerine kuracağı anlaşıldı. Akıllı bir tercih. Ama çok erişilmez bir kampanya olmamalı. İnsana dokunma ihmal edilmemeli. Çünkü insanlar günlük yaşar. Onun yüzyılı, o gün cüzdanında ne olduğudur.
DURGUNDU AÇILDI
Cumhurbaşkanı Erdoğan’la ilgili bir gözlemimi paylaşmak istiyorum. Erdoğan grup toplantısına Azerbaycan’da geçirdiği kazadan 90 gün sonra ilk kez Meclis’e gelen Binali Yıldırım’la birlikte geldi. AK Partililer Binali Yıldırım’ı özlemişler. Bağırlarına bastılar. Erdoğan, kürsüye çıktığında biraz durgun bir havası vardı. Ancak konuştukça açıldı. Salonu coşturdu. Milletvekilleri sık sık ayağa kalkarak alkışladılar. Liderlik böyle bir şey işte. Erdoğan’ı devireceğini söyleyenler meydanlarda yok. 20 yıldır seçim kazanan Erdoğan daha seçim kampanyası başlamadan 64 ilde miting yapmış.
BABACAN VE DAVUTOĞLU MESELESİ
Erdoğan’ın hedefinde ilk kez Ali Babacan ve Ahmet Davutoğlu vardı. Babacan’a “15 yıl yanımda bulundu demek ki benden bir şey alamadı” dedi. “Sen git çocuk bezi sat” diye seslendi. Davutoğlu’nu İstanbul Şehir Üniversitesi’ni kendi kurduğu vakfın üzerine geçirmeye çalışmakla suçladı.
Tabii isimlerini vermedi. Bir ara, “6’lı masadaki birilerini masaya Erdoğan mı gönderdi, diyorlar. İşim gücüm yok, bunlarla mı uğraşacağım?” diye dalgasını geçti.
Babacan ve Davutoğlu, AK Parti’den ayrıldıkları için Cumhurbaşkanı Erdoğan onları eleştirirken duygu dünyasını ölçmeye çalıştım. Belli ki gözünden de gönlünden de çıkarmış.
Siz şimdi Erdoğan’ın yerinde olun. Davutoğlu’nu Dışişleri Bakanlığı’na getirip Başbakan ve Genel Başkan yapın, Ali Babacan’ı, herkesin, “bebecan” diye hafife aldığı dönemlerde Başbakan Yardımcısı yapın, sonra onlar size Kılıçdaroğlu’ndan daha ağır bir dille saldırsınlar.
İnsan bundan hayıflanmaz mı? Erdoğan’da gördüğüm, hayıflanmamış bile. O kadar değersiz görüyor.
Paylaş