Paylaş
AK Parti Grup Toplantısı yeni bitmişti. Erdoğan, Meclis’ten ayrılırken gazetecilerin olduğu bölüme geldi. “Merhabalar nasıl gidiyor arabalar” diye takıldı. Güzel bir hava oluştu.
Ama gazeteci her yerde gazeteci. Kanal D Muhabiri Seçil Özer bu fırsattan yararlanarak Erdoğan’a “Sorularımız olabilir mi?” dedi. Erdoğan grup konuşmasını işaret ederek, “Sorularınıza yanıt veremedim” diye karşılık verdi. Ancak “Hadi sorun” dercesine bir havası vardı. Seçil, “Af konusunda merak ettiklerimiz var” deyince Erdoğan, “Sabır, sabır, sabır...” diyerek yürümeye başladı.
Erdoğan, af konusundaki görüşlerini açıkladı. Şahsa karşı işlenen suçları devletin affetme yetkisi olmadığını söyledi. Ancak MHP af teklifini Meclis’e sundu. AK Parti ile MHP siyasette ‘cumhur ittifakı’ olarak uzun soluklu bir yürüyüşün içindeler. Bahçeli, af teklifini ittifaktan ayrı tutarak Erdoğan’ın elini rahatlattı. Ama nihayet itibariyle af konusu iki partinin ilişkileri açısından önemli olacak. Erdoğan’ın af konusundaki mesafeli tavrı biliniyor. AK Parti’nin hukukçu kurmayları af konusunda bir çalışma yaptılar. Siyahları ve beyazları ortaya koydular. AK Parti destek vermek ya da karşı çıkmak yerine üçüncü bir yolu tercih edebilir.
ADAY KRİTERLERİ
Dün AK Parti yeni dönemin ilk grup toplantısını yaptı. Yani, başkanlık sisteminin ilk toplantısıydı. Erdoğan, AK Parti grubunda yerel seçimlere ilişkin ilk kez bu kadar net bir şekilde kriterleri ortaya koydu. Bakanların ve milletvekillerinin gözlerinin içine baka baka, “Kimse ‘Bu benim yakınımdır, bu benim şuyumdur, bu benim buyumdur’ diye bize aday teklifiyle gelmesin. Halkına tepeden bakan, gurur ve kibir abidesi adamları bize getirmeyin. Yerel seçimlerde aday belirlerken ehliyet ve liyakat en büyük kriterimiz olacak” dedi.
Ancak dikkatinizi çekmiştir, “Birikimi ve projeleri ile hizmet etmeye uygunluk arz etmesi şartıyla AK Parti’nin kapıları herkese açık” ifadesini ilk kez kullandı. Buraya bir mim koyun. Nasıl ki Erdoğan Bakanlar Kurulu’nu siyasetten değil, AK Parti kadroları dışından seçti; belediye başkan adaylarını da belirlerken elini geniş tutmak istiyor. Ehliyet ve liyakatına inandığı, AK Partili olmayan, ancak şehirde karşılığı olup şehre hizmet edeceğine inandığı isimleri aday gösterebilir. Bakanlar Kurulu’nda olduğu gibi tamamı bu tür isimlerden olacak demiyorum. AK Parti şu ana kadar belediye başkan adaylarını belirlemek için 4 ayrı anket düzenledi. Mevcut belediye başkanları arasında çok başarılı isimler var. Elbette ki onlar da değerlendirilecek.
KAYYIM ÖNLEMİ
Bu arada yerel seçimlerle ilgili yazacaklarım sadece bunlar değil. Hatırlarsanız bir süre önce AK Parti’nin kayyım atanan belediyeler konusunda istim üzerinde olduğunu yazmıştım. Zaten MHP Lideri Bahçeli de yerel seçimlerde ‘cumhur ittifakı’nı öne sürerken gerekçelerinden biri kayyım atanan belediyelerin PKK’nın eline geçmemesiydi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki ile MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadir Durmaz’ın ittifakı görüşmek üzere bir araya geldiklerinde gündem maddelerinden biri de kayyım atanan belediyelerdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün kayyım atanan belediyelerden biri olan Ağrı’dan gelen bir heyeti kabul etti. Ağrı heyetini, “Ziyaretinizi sıradan bir ziyaret olarak değerlendirmek istemiyorum” diye karşıladı. Kayyım konusuna ışık tutacak çok önemli bir değerlendirmede bulundu.
“Mart seçimlerinde birçok yerde yaptığımız gibi devletin, milletin parasını Kandil’e gönderdiğini tespit ettiğimiz belediye başkanını o görevde tutmayacağız” dedi.
“AK Parti ne yapacak? HDP’nin belediye başkan adaylarının Kandil tarafından belirlenip belirlenmediğine mi bakacak, yoksa seçimden sonra bir süre izleyip kayyım mı atayacak?” gibi sorular vardı. Cumhurbaşkanı’nın bu sözlerinden kayyımla yönetilen belediyelerle ilgili özel bir çalışma yapacakları sonucunu çıkardım. Düşünülen tedbirlerden birinin PKK ile bağlantısı tespit edilen belediyelere yeniden kayyım atamak olduğu anlaşılıyor.
Paylaş