Erdoğan ABD’ye gidecek mi gitmeyecek mi?

ABD ile ilişkilerimiz her zaman inişli çıkışlı oldu ama bu kez yine ciddi krizlerden biri yaşanıyor. Ancak ABD’nin başında öyle bir başkan var ki, ben bugün kriz diye yazarım, yarın bir bakmışsınız krizin yerinde yeller esiyor.

Haberin Devamı

Obama’nın ikinci döneminden itibaren Türk-Amerikan ilişkileri hiç iyi olmadı. Bir dönemler Obama’nın en çok konuştuğu liderler listesinin başında Erdoğan yer alıyordu. Ancak Obama’nın son iki yılı Türk-Amerikan ilişkileri açısından bir felaket oldu.

Erdoğan ile Trump ise iplerin en çok gerildiği anda devreye girip treni rayda tutmayı başardılar. Trump’ın ilk dönemiydi. Trump bütün kötülüklerin anası olarak gösteriliyordu. Erdoğan-Trump görüşmesinde heyette yer alan bakanlardan biri, “Aslında yanlış yapılıyor. Trump’ın Sayın Cumhurbaşkanımıza bir ilgisi olduğu anlaşılıyor. Erdoğan’ı güçlü bir lider olarak görüyor ve beğeniyor. O nedenle Cumhurbaşkanımıza uluslararası toplantılarda da önem verdiğini göstermekten kaçınmıyor” demişti.

Barış Pınarı harekâtı ile Türk-Amerikan ilişkilerinin dibe vurduğu bir sırada yine bir Erdoğan-Trump görüşmesi ile ibre tam tersine döndü. Erdoğan-Pence görüşmesi ile terör koridorunu tarihe karıştıracak bir mutabakat sağlandı. 17 Ekim’in üzerinden bir asır geçmedi. Hatta ayını bile doldurmadı ama yeniden kriz bulutunun etkisi altına girdik.

Haberin Devamı

DÜĞÜMÜ ÇÖZECEK TELEFON

Erdoğan’ın 13 Kasım’da ABD’ye gidip gitmeyeceği tartışmaları sürerken, görüştüğüm bir yetkili, “Bu işin bir hukukunun oluşması lazım. Sayın Cumhurbaşkanı birileri mutlu olsun diye gidecek değil” dedi. Sorun sadece Erdoğan-Trump görüşmesi ya da o densiz mektup değil. Bırakın müttefiklik ya da stratejik ortak ilişkisini, son 1 haftadır maruz kaldığımız durum ABD ile Rusya arasında yaşanmıyor.

Bir yandan bu sorunlar, diğer yanda ise yine de bu sorunların çözümünün Trump’la görüşmeden geçiyor olması... Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın terazinin bir kefesine sorunları, diğer kefesine ise çözümü koyduğu belli. Geçen haftaki grup toplantısında “ABD’ye giderken mektubu da yanımda götüreceğim” demişti. Ardı ardına alınan Türkiye karşıtı kararlar Erdoğan’ı Trump ile bir telefon görüşmemiz olacak. Görüşme sonrasında karar vereceğim” noktasına getirdi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde konuştuğum bir yetkili, “ABD gezisi hazırlıkları için Sayın Cumhurbaşkanına danıştım. Hiçbir işaret vermedi. Gidip gitmeme konusunda değerlendirmelerini sürdürüyor ve bu konuda çok ciddi” dedi. “Eğer ABD’den gitmesini gerektirecek bir adım gelmezse gitmeyebilir mi?” diye sordum. “Her iki ihtimal de geçerli” yanıtını aldım.

Haberin Devamı

Erdoğan’ın Başkan Trump’la yapacağı görüşmenin karar alma sürecinde etkili olacağı sonucuna ulaştım. Çünkü yine aynı yetkili, “ABD’de bir grubun Trump’ın Sayın Cumhurbaşkanımızla görüşmesini engellemek için uğraştığının farkındayız. Erdoğan ile Trump görüşürse ilerleme sağlarlar diye korkuyorlar. Bunu da göz ardı etmiyoruz” dedi. Trump, başkan olursa Meksika sınırına duvar çekileceği sözünü vermişti. Onu başarır mı bilemem ama ABD’de birileri Türkiye ile ABD arasında duvar örmeye çalışıyor.

Bir yandan da bu tuzağa düşmemek lazım. Cumhurbaşkanı Erdoğan gidecek olursa, bu görüşmeyi engellemek isteyenlerin çabasını boşa çıkaracağını ve Trump’la görüşerek Türkiye’nin lehine ilerleme sağlayacağını gördüğü zaman gidecektir.

Haberin Devamı

ERDOĞAN’LA ARAMIZDAKİ DİYALOG

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şiir okumayı seven, zaman zaman konuşmasını şiirle zenginleştiren bir lider. Dünkü AK Parti grubunda ABD’ye mesajlarını da Abdürrahim Karakoç’un “Mektup yazdım Hasan’a, ha Hasan’a ha sana” dizeleri üzerinden verdi. AK Parti milletvekillerine konuştu ama mesajın adresi ABD’ydi. Erdoğan konuşmasını tamamlamış, Meclis’ten ayrılıyordu. Sabah Ankara Temsilcisi Okan Müderrisoğlu, ATV Ankara Temsilcisi Şebnem Bursalı ve bizim olduğumuz bölüme yöneldi. Şebnem Bursalı, “Acele posta ile mektup yerine ulaştı” dedi. Erdoğan bizlere dönerek “Ulaştı değil mi?” diye sordu. “Ulaştı, ulaştı” karşılığını verdik. Bu kez Erdoğan, “Mektubun mesajları nasıldı?” diye sordu. Bizler, “Gayet yerindeydi” karşılığını verince “O zaman sorun yok demektir” diyerek yürüdü.

Haberin Devamı

Erdoğan’ın ABD ziyaretine gelince... Görüşmenin kaderini Erdoğan’ın Trump’la yapacağı telefon görüşmesi belirleyecek. Erdoğan orada ilişkilerde bir ilerleme sağlanacağı sonucuna varırsa, görüşme gerçekleşecek. Kişisel gözlemim, iki liderin bir kez daha önlerine çıkarılan engelleri aşıp görüşeceği yönünde.

HULUSİ AKAR’IN KİTABI

Ha bu arada, Cumhurbaşkanı Erdoğan eğer ABD’ye gidecek olursa Dr. Hulusi Akar’ın ‘Harbord Askeri Heyeti Raporu’ kitabını yanında götürmesinde yarar var. Amerikan devletinin görevlendirdiği askeri heyet, 1919 yılında yaptığı incelemeler sonucunda bölgede bir Ermenistan devleti olmadığı sonucuna varmış. General Harbord başkanlığındaki heyetin raporunda aynı zamanda sözde Ermeni soykırımı iddiaları da çürütülüyor. O rapor üzerine ABD kongresi, Ermenilerin manda talebini reddetmiş.

Haberin Devamı

ABD’deki Ermeni lobisini ABD’nin raporuyla vurmak etkili olsa gerek.

Dr. Hulusi Akar kim mi? Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’dan başkası değil.

Yazarın Tüm Yazıları