Paylaş
Başbakan Adnan Menderes, Kıbrıs görüşmeleri için gittiği Londra yakınlarında düşen uçaktan sağ olarak kurtulmuştu. Ancak Menderes’in Özel Kalem Müdürü Hüseyin Ersü, ölenler arasındaydı.
Muzaffer Ersü’nün ölümünden sonra açılan Başbakanlık’taki kasasından, 27 Mayıs’ta darbe yapıp Menderes’i asacak olanlarla ilişkisine dair belgeler çıkmıştı.
Asker kökenli olan Ersü, ne yapmış etmiş, 27 Mayıs’ın ilk cuntası olan ‘9 Subay’ olayını ihbar eden Samet Kuşçu’nın Başbakan Menderes’le görüşmesini engellemişti.
Oysa Menderes, darbecilerle ilişkilerini ortaya koyan belgelerin imha edilmesi emrini vererek, uçak kazasında kaybettiği Muzaffer Ersü’nün hatırasının üzerine gölge düşmesini engellemek istemişti.
Darbeler bir kez daha liderlerin yakın çevrelerinin mercek altına alınmasına neden oldu.
Cumhurbaşkanlığı Başyaveri Ali Yazıcı’nın görevinin de 15 Temmuz gecesi Erdoğan’ın yerini tespit etmek olduğu ortaya çıktı. Darbe girişiminin ardından Ali Yazıcı’nın ikametinde yapılan aramadaysa el yazısıyla tuttuğu notlara rastlandı. Mahkeme dosyasına giren el yazısı notlar incelendiğinde, Ali Yazıcı’nın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın çevresini fişlediği ortaya çıktı. Ali Yazıcı sadece fişleme yapmamıştı, aynı zamanda Erdoğan’ın çevresiyle yakın ilişki kurmak için özel bir çaba içinde olduğu da anlaşılıyordu. Mahkeme Başkanı yargılama sırasında sorar mı bilmem ama Ali Yazıcı, ‘Şenol Bey’ diye birinden söz ediyor. Şenol Bey’in referansıyla Erdoğan’ın yakınlarına ulaşmayı planlıyor.
Ali Yazıcı, kimini mezhebi üzerinden ‘İskenderunlu Alevi’ olarak fişlemiş, kimine “Dikkat et” diye uyarı düşmüş. ‘Sümmeya’ diye yazdığı Sümeyye Erdoğan’ın bekâr olduğunu, Kadıköy İmam Hatip’e uğradığını ve dikkat edilmesi gerektiğini yazarken, Bilal isminin karşısına ise Kartal İmam Hatip notunu düşmüş. Yazıcı’nın fişlemesinden, 15 Temmuz’da darbeyi Cumhurbaşkanı’na haber veren eniştesi Ziya İlgen de nasibini almış.
Başyaver’in notlarında eski futbolcu Rıdvan’dan İsmailağa Cemaati’ne kadar herkes var. Eski bakanlar hakkında yakışıksız ifadelerin yer aldığı notlarda, “Rıdvan’a takılıyor, İsmailağa Cemaati’ne önem verir, çok samimi gizli gizli görüşür” gibi ifadeler yer alıyor.
Kimi dedikoduların da yer aldığı fişlemelerde benim asıl dikkatimi çeken bir not oldu. Daha doğrusu not değil, bir isim.
SUİKASTIN ARKASINDAKİ PARMAĞA GÖTÜREN KANITLAR
Ali Yazıcı, bazı isimlerin karşısına düştüğü notlarda ‘Şenol Bey’ diye birisinden söz ediyor. Hem de aynı cümle kalıbıyla. O da “Şenol Bey selam” diyerek. Bu Şenol Bey her kimse, onu yakın çevre ile ilişki kurmak için referans olarak gösteriyor. Beş ismin karşısına “Şenol Bey, selam” notunu düşüyor. O kadar kalıp bir cümle kullanıyor ki, bir yer hariç Şenol Bey’den selam ya da Şenol Bey’in selamı dahi demiyor. Daha çok, “Şenol Bey’in selamı söylenecek” deriz ama o öğretilen kalıbı tekrarlıyor. “Şenol Bey selam” diyor. Kim bu Şenol Bey acaba?
Darbeci Başyaver, mahkemede hakkındaki iddialara ilişkin savunma yaptı. 15 Temmuz günü kuşku veren hareketlerini izah etmekten uzak olan, aklımızla alay eden savunmalardı bunlar. Ama Şenol Bey o zaman gündeme gelmemişti. Artık mahkeme başkanının, ”Kim bu Şenol Bey” diye sorması gerekiyor. Bu soruya verilecek cevabın bizi birilerine götüreceğinden kuşkum yoktur. Bu bir FETÖ imamı da olabilir ya da etkili bir nüfuz sahibi. Erdoğan’ın yakın çevresindekiler için daha çok hakaret içeren tanımlar yapıp negatif bir dil kullanan Ali Yazıcı’nın Şenol Bey’in selamı ile irtibat kurmak istemesindeki maksat önemli. FETÖ yapılanması dikkate alındığında askeri şahısların bağlı olduğu sivil imamları var. FETÖ’nün TSK imamı Adil Öksüz’ün de bir sivil imam olduğu unutulmamalı. Yazıcı’nın Şenol Bey dediği kişi Cumhurbaşkanı’nın yaverlerinin bağlı olduğu bir FETÖ imamı mı yoksa başka bir isim mi bilmiyoruz. Ama darbeci başyaverin notlarına bakılırsa FETÖ yapılanması içerisinde önemli biri olduğu belli.
Biliyorsunuz ‘Karlov Suikastı’nı işleyen FETÖ’cü polis memuru Mevlüt Mert Altıntaş’ın FETÖ abisinin, Ahmet Kod adlı BTK (Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu) çalışanı Şahin Söğüt olduğu ortaya çıktı. Ama ne zaman? Karlov suikastından 16 ay sonra. Mevlüt Mert Altıntaş, Karlov suikastından sonra bir süre silahıyla direnmiş, vurularak etkisiz hale getirilmişti. Ancak ölen suikastçı polisin iki ayrı mail hesabı birer saat arayla kapatılmıştı. Hesapların kapatılmasıyla birlikte birçok ize ulaşılması engellenmek istenmişti. Mail hesaplarını kapatan kişinin FETÖ abisi Şahin Söğüt olduğu söyleniyor. Bunlar bizi suikastın arkasındaki parmağa götürecek önemli kanıtlar.
Cumhurbaşkanlığı Başyaveri Ali Yazıcı, izinli olduğu ve memleketi olan Tokat’ta bulunması gerektiği halde darbe günü Ankara’ya gelip Erdoğan’ın yerini tespit ederek, darbecilere bildirmek için çaba gösteren bir isimdi. O nedenle notlarındaki ‘Şenol Bey’ isimli şahsın tespit edilmesi çok önemli. “Şenol Bey selam-yola devam” demeden üzerine gidildiğinde, bir yerlere ulaşılmasını sağlayabilir.
SON 24 SAATTE NE OLDU?
Paylaş