Paylaş
1- “Parayı takip et, o seni katile götürür” derlerdi. ABD’nin, İran’ın bloke edilmiş olan 7.5 milyar Euro’sunu serbest bırakacağı bilgisini aldığım andan itibaren, ‘Bu neyin bedeli?’ sorusu aklımdan çıkmıyordu.
2- İran’ın bloke edilen parasının 6 milyar doları Güney Kore tarafından serbest bırakıldı. İran Merkez Bankası Başkanı Ferzin, paranın İran bankalarının Katar’daki hesabına aktarılacağını açıkladı.
3- ABD Dışişleri Bakanı Blinken anlaşmadan dolayı İngiltere ve Güney Kore’ye teşekkür edince, “İşin arkasından yine bir İngiliz parmağı çıktı” demekten kendimi alamadım.
4- İran, “Büyük şeytan” dediği ABD ile bir kez daha anlaştı.
5- Bu sırada eşzamanlı olarak iki gelişme yaşandı. İran, “Ermenistan’a saldırı olursa müdahil oluruz” diye açıklama yaptı.
6- Paşinyan’ın eşi Anna Hakopyan, Ukrayna’ya giderek Zelenski’nin eşi Olena Zelenski ile buluştu. Azerbaycan aleyhine konuştu ve savaşta Ukrayna’nın yanında olduklarını açıkladı.
7- Ermenistan, tarihinde ABD ile ilk kez ortak askeri tatbikat düzenledi. Bunun Rusya açısından sembolik anlamı büyüktü.
8- Ukrayna’da Rusya’yı yenilgiye uğratamayan, beşinci kol faaliyetlerine rağmen Putin’i deviremeyen ABD, Ermenistan üzerinden yeni bir cephe açmak için harekete geçti. ABD’nin amacının Ermenistan’dan yeni Ukrayna, Paşinyan’dan yeni Zelenski yaratmak olduğu ortaya çıktı.
9- Eşzamanlı olarak Karabağ’da sözde Cumhurbaşkanlığı seçimi yapıldı. Ankara ve Bakü seçimi sert bir dille kınadı.
10- Putin, ABD’nin yeni hamlesini gördü. ABD ile ortak tatbikat yapan Paşinyan’a, “Karabağ, Azerbaycan toprağıdır” diye mesaj verdi. Azerbaycan’ın yanında yer aldı. Putin böylece Karabağ’ın tamamının alınması için Azerbaycan’a yeşil ışık yaktı.
11- Karabağ’da Rus Barışı Koruma Birlikleri bulunuyor. ABD, Ermenistan ile Azerbaycan’ı savaştırarak Rusya-Türkiye ve Azerbaycan’ı uzun sürecek bir savaş sarmalının içine sokmayı amaçlıyor.
12- Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Paşinyan’a, ülkesini savaşa sürükleyen Zelenski’nin durumunu ve Ukrayna’nın ne hale geldiğini unutma mesajını gönderdi. Dörtlü zirve önerdi. “Sayın Putin, Sayın Aliyev, şahsım ve Paşinyan hep birlikte dörtlü olarak bir toplantı yapalım” dedi.
13- Dün Azerbaycan, Karabağ’daki Ermeni ayrılıkçılarına karşı anti terör operasyonu başlattı. Operasyon etkili oldu. Ermenistan Savunma Bakanlığı, Karabağ’da Ermenistan ordusuna bağlı askerlerin bulunmadığını açıkladı.
KARABAĞ’IN TAMAMI ALINABİLİR
Bunlar denemeler. ABD, Rusya’yı yıpratmak için Ukrayna’dan sonra ikinci bir cephe açmaya hazırlanıyor ama ABD’nin hesabı ters tepecek. Çünkü Türkiye ve Rusya’nın tam desteğini alan Azerbaycan, kendi toprakları olan Karabağ’ın tamamını alabilir. İlham Aliyev dün askeri kıyafetleri içinde yumruğunu göstererek Ermenistan’a, “Aklınızı başınıza alın. Yumruk buradadır, yerindedir. Bir daha bize karşı bir harekât olursa başınızı ezeceğiz” demişti. Paşinyan bu uyarıyı dikkate almayıp, Amerika’nın gazına gelirse, Aliyev, bir kez daha kameraların karşısına geçip, “Ne oldu Paşinyan?” diye yeni bir video çekebilir.
İMAMOĞLU İLE KILIÇDAROĞLU ARASINDA KÖPRÜLER ATILDI
CHP’nin Afyon ve İzmir kongrelerinde olaylar çıktı. Konya kongresi gergin geçti. Kavgalı kurultaylar daha büyük kavgaların habercisi olarak görülüyor. CHP Genel Merkezi bu tabloyu, “Kılıçdaroğlu ile CHP’nin kavgalı kurultaylar dönemi sona ermişti. Özgür Özel geldi, kavgalı kongreler başladı” diye yorumluyor. Ama asıl kaygı İstanbul kongresi için duyuluyor. İstanbul kongresi için 1 Ekim tarihi belirlenmişti. Ancak Meclis’in açılışına denk geldiği fark edilince, 8 Ekim’e alındı. “İstanbul kongresini kazanan büyük kurultayı alır” deniliyor. O nedenle hem Kılıçdaroğlu hem Ekrem İmamoğlu İstanbul kongresine çok asılıyorlar.
KAVGALI KONGRELER
İstanbul kongresine gergin bir ortamda gidiliyor. Kılıçdaroğlu bunu gördüğü için ortak bir aday çıkarmak için çalışıyor. Ama 3 haftadır İstanbul için bir aday bulamadı. İstanbul’da ilçe başkanları ile yaptığı toplantıda da sonuç alamadı. İstanbul İl Başkanlığı için Cemal Canpolat,Selçuk Sarıyar ve Özgür Düzgün isimleri ön plana çıkıyor. CHP Genel Merkezi, Selçuk Sarıyar’a daha yakın duruyor. Ama ‘İmamoğlu daha güçlü bir aday çıkarırsa, İstanbul’u kaybederiz’ korkusuyla araştırmalar sürüyor. Dilerim 8 Ekim tarihi geçmeden Kılıçdaroğlu bir aday çıkarır.
GERGİNLİĞE NEDEN OLDU
Bu arada Ekrem İmamoğlu’nun, ilçe başkanlarıyla yapılan toplantıya alınmaması ise, Kılıçdaroğlu ile aralarındaki köprülerin tamamen atılmasına yol açtı. İmamoğlu, bir gece önce Genel Merkez’den aranarak ilçe başkanları toplantısına davet edilmiş, bir gün sonra ise iptal edilmişti. İmamoğlu,Menderes’in kabrini ziyaret sırasında bu durumu Kılıçdaroğlu’na iletmiş ancak CHP Lideri, kapalı bir toplantı olacağını belirterek, İmamoğlu’nun toplantıya gelmemesini istemişti. Bu gelişme İmamoğlu cephesinde, “İptal kararının arkasında Kılıçdaroğlu’nun olduğu netleşti” diye yorumlandı. Bu durum ciddi gerilime neden oldu. Bazı ilçe başkanlarının toplantıda, Kılıçdaroğlu’na bunun hesabını sorduğu biliniyor. Bu gerilim İstanbul İl kongresine taşınacak gibi gözüküyor.
İKİ İHTİMAL
İstanbul İl kongresiyle ilgili iki ihtimalden söz ediliyor.
1- Özgür Özel, CHP’de bir heyecan oluşturmadı. Ekrem İmamoğlu, İstanbul kongresini kazanırsa CHP Genel Başkanlığı’nı düşünebilir.
2- İstanbul kongresini Kılıçdaroğlu kazanırsa, Ekrem İmamoğlu bu kez İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı garantiye almak için her türlü uzlaşmaya yanaşır.
İYİ PARTİ DİK DURABİLECEK Mİ
MERAL Akşener, seçim ittifakı yapmayacakları konusunda her gün yeni bir adım atıyor. İYİ Parti sözcüleri yerel seçime kendi adaylarıyla gireceklerini açıkladıkça, CHP medyası hop oturup hop kalkıyor. Öyle ki Meral Akşener’i ellerine geçirseler bir kaşık suda boğacaklar. Ama Akşener sonunda çark edip, İstanbul ve Ankara’da ittifak yaparsa demokrasi kahramanı olacak. CHP medyasını, “Akşener’e bu kadar saldırmayın, yarın lazım olabilir” diye uyarıyorum, başka bir şey demiyorum. Çünkü bildiklerim var.
Buraya noktayı koyup İYİ Parti cephesinden bir değerlendirmeyi paylaşmak istiyorum. CHP medyası, İYİ Parti’yi, “Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı desteklemezseniz Ankara ve İstanbul iktidarın eline geçer” diye eleştiriyor.
CUMHURBAŞKANLIĞI MI BÜYÜK İBB BAŞKANLIĞI MI
İYİ Partililer bu değerlendirmeyi haksız buluyor: “Cumhurbaşkanlığı mı önemli İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı mı? Meral Hanım, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamayacağını söyledi. ‘İmamoğlu ile kazanılır’ dedi. Ama dikkate alınmadı. Cumhurbaşkanlığı seçimi kaybedildi. Bundan dolayı Kılıçdaroğlu suçlanmıyor ama sanki İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı, Cumhurbaşkanlığı’ndan önemliymiş gibi İYİ Parti’ye ‘Niye ittifak yapmıyorsunuz’ diye saldırılıyor” diyorlar.
Bu onların görüşü. Benim görüşüm ise farklı. Bildiklerim var dedim. Yakında yazacağım.
Paylaş