Atladığımız haberin hikâyesi

Gece Ankara’ya dönerken soru-cevap yapmayı planlıyorduk.

Hatta bazı soruları mutlaka sormamız gerekir diye notlar almıştık.

Diyarbakır’da en son program akil insanlar heyetiyle buluşmaydı.

Toplantı bitti, Ankara’ya dönmek üzere uçağa geçmemiz istendi.

Havaalanına gittik, uçağa bineceğiz ama Başbakan, İçişleri Bakanı ve bazı danışmanlar ortada görünmüyor.

“Biz uçağa geçelim, zaman kazanmış oluruz. Sayın Başbakan gelince de hareket ederiz” dedik.

“Olmaz” dediler.

Az sonra Başbakan’ın basın danışmanı Sinan Çetin, “Biz başka bir uçağa geçeceğiz” dedi. Başbakan’ın programının değiştiğini, Ankara’ya birlikte dönemeyeceğimizi söylemekle yetindi.

Tabii sorular birbiri ardına geldi. Sinan Çetin çok ketum çıktı.

Diyarbakır Havaalanı’ndayken Başbakan’a bir helikopter hazırlandığı haberini aldım. Hatta, “Başbakan helikopterle buraya geliyor” denilince, Diyarbakır’ın içinde neden helikopter kullanılsın diye kuşkulandım. Belki operasyon bölgesini görmek istiyordur diye düşündüm.

ASKERLERE MORAL ZİYARETİ

Biz gazeteciler atlattığımız haberin hikâyesini anlatmayı çok severiz. Ama ben size göz göre göre atladığımız bir haberin hikâyesini anlatıyorum.
Başbakan bizi Ankara’ya gönderdi, kendisi operasyondaki askerlere moral ziyareti yaptı. Diyarbakır’dayken ilk durağın Hakkâri Çukurca olduğunu anlamıştık.

Biz Suriye topraklarında başarıyla sürdürülen Cerablus-Çobanbey operasyonuyla ilgiliyiz. Ama Ağrı Tendürek’te ve Hakkâri Çukurca’da çok önemli operasyonlar yapılıyor. Şehitlerimiz var. Buna rağmen operasyon büyük bir kararlılıkla sürdürülüyor. Şehitler verme pahasına operasyonların sürdüğü bir sırada alacakaranlıkta Başbakan’ın iki bakanıyla birlikte operasyon bölgesini ziyaret etmesi TSK’ya büyük bir moral oluyor. Başbakan’ın Diyarbakır programı sırasında İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile konuştum. “30 yıldır girilmeyen Çukurca’ya girdik. Şehitlerimiz var. İçimiz yanıyor. Ama terörle mücadele adına bu operasyonları yapmak zorundayız. Operasyonlar çok başarılı bir şekilde yürüyor” dedi. O sırada PKK’nın Tendürek sorumlusu, “Mahir” kod adlı Hakan Yeni’nin etkisiz hale getirildiği haberi gelmişti. İçişleri Bakanlığı görevine çok çabuk adapte olmuş. Bakan olduktan sonra ilk iş olarak Mardin’e gitmiş, operasyonda olan birlikleri ziyaret etmişti. Süleyman Soylu hareketli ve operasyonel bir siyasetçi, onun enerjisi kısa sürede kendini hissettirecek.

İÇİMİZDEKİ KANDİLCİKLER

Bir süre önce, “Önleyici Terör Konsepti” gündeme getirmiştim. 15 Temmuz darbe girişiminin meydana getirdiği sarsıntıya rağmen, PKK’nın Türkiye içindeki kamplarına yönelik operasyonlar sürüyor. İçimizdeki Kandilcikler şunlar:

1- Lice Şenyayla

2- Ağrı Tendürek

3- Şırnak Bestler Dereler bölgesi

4- Hakkâri Çukurca

5- Bingöl Kiğı

6- Tunceli Ali Boğazı

Müttefikimiz ABD hâlâ YPG’nin PKK ile ilişkisi olmadığını söylemeye devam etsin. YPG, Suriye’de sıkıştıkça PKK, içeride terör eylemlerini artırmaya başladı. Kandil, Menbiç operasyonuna karşı hazırlık yapıyor. HDP, Menbiç operasyonu başlarsa 6-7 Ekim olaylarının benzeriyle tehdit ediyor. Diyarbakır’daki gerilim kaynağı Menbiç. Gördüğüm o ki, Kobani bahane edilerek, 6-7 Ekim’de estirilen terör havasının bir benzerinin Menbiç bahanesiyle yaşatılmasına izin verilmeyecek.

Diyarbakır’da bir kez daha gördüm ki, bölgede sinir uçları açık. Bölge, Suriye’deki gelişmelerle yakından ilgili. PKK, devletin Kürtlerin Suriye’deki kazanımlarını yok etmeye çalıştığı propagandasını yapıyor. Öyle ki, “Cerablus-Afrin arasında bir ‘Kürt koridoru’ oluşturuluyor” şeklindeki değerlendirmeleri dahi, Kürt düşmanlığı olarak algılanıyor. Bölge halkı PKK’ya sırtını dönmüşken, kullanılan dile çok dikkat etmek gerekiyor. Kucaklayıcı bir dile ihtiyaç var.