Paylaş
Bir süredir Suriye konusunda ABD ile Rusya arasında gizli bir anlaşma olduğunu, birinin boşalttığı alanı eşzamanlı olarak diğerinin doldurduğunu yazıyorum. Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov ne kadar beni yalanlamaya kalkışsa da sahadaki her gelişme beni doğruluyor. ABD ve Rusya’nın Suriye’de ortak bir ajandası var.
PUTİN NE ANLATMIŞTI?
İki noktada ittifak halindeler:
1) Esad.
2) YPG eksenli Kürtler.
Antalya’da düzenlenen G-20 zirvesinde Erdoğan-Putin görüşmesinden bir anekdotu paylaşmak istiyorum. Cumhurbaşkanı Erdoğan, harita üzerinde Cerablus’a yapılacak olan operasyonla ilgili Putin’e bilgi veriyor. G-20 zirvesi 15 Kasım 2015 tarihinde yapıldı. Erdoğan ile Putin zirve gecesi görüşüyorlar. Görüşmeye o zaman Dışişleri Bakanı olan Feridun Sinirlioğlu, dönemin Enerji Bakanı Ali Rıza Alaboyun ve MİT Müsteşarı Hakan Fidan katılıyor. Erdoğan, “büyük Cerablus operasyonu” için bilgi verdiği Putin’den bir sorun yaşanmaması için destek istiyor. Putin, “Kameraların karşısında tepki gösteririz ama operasyonu engelleyici bir şey yapmayız” diye güvence vermişti.
HARİTA ÜZERİNDE NEYİ GÖSTERDİ?
Orada bir sahne yaşanıyor. Türk yetkilinin harita üzerinde Cerablus’u gösterdiği sırada Putin, “Amerikalılar orayı Kürtlere vermeyi planlıyor” diyor. DEAŞ, Fırat’ın doğusunu ABD kontrolünde YPG’ye devrettiği için bunda şaşılacak bir şey yok. ABD’nin Cerablus’u da YPG’ye teslim ederek, Irak sınırından başlayıp Akdeniz’e kadar uzanan sınırımız boyunca bir PKK devleti kurmak istediği anlaşılmıştı. O planı bozmak üzere büyük Cerablus operasyonu için tüm hazırlıklar tamamlandı. ABD’den Genelkurmay 2. Başkanı Paul Selva, 48 saat içinde başlayacak olan operasyonunun koordinasyonu için Ankara’da görüşmelere başladı. Sonra ne oldu? 24 Kasım 2015 günüydü. Rus uçağı düşürüldü. Rusya ile büyük bir kriz patlak verdi. Büyük Cerablus operasyonu rafa kalktı. Fırat Kalkanı operasyonunun başladığı 24 Ağustos 2016 tarihine kadar harekete geçilemedi. İlk günden itibaren Rus uçağının düşürülmesinin Erdoğan ile Putin’e kurulan bir tuzak olduğunu düşündüm. Birilerini kızdırma pahasına bunu yazdım. 15 Temmuz kanlı darbe girişiminde savaş uçaklarını kaldırıp Meclis’i bombalayan FETÖ’nün ne yapabileceği görülünce, Rus uçağının kim tarafından düşürüldüğü daha iyi anlaşıldı. Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtlarıyla Türkiye, PKK devleti projesini tarihin çöp sepetine attı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun “Burada bir terör devleti kurmak istiyorlardı, biz bu oyunu bozduk” diye tarif ettiği olayı kast ediyorum.
MAZLUM KOBANİ PLANI
Erdoğan-Trump görüşmesi ve Barış Pınarı harekâtıyla sağlanan statüko kabul ettirilmiş oldu.
1- ABD’nin “General Mazlum” diye pazarladığı Ferhat Abdi Şahin’in kimliğini deşifre edildi. Gazeteci Şebnem Bursalı’nın kaleme aldığı ‘Yavuz Donat Kitabı: Off The Record’da Demirel’in ABD’ye ilgili olarak “Amerika’yı bir devlet olarak düşünme. Büyük bir şirket olarak düşün. Menfaati ne gerektiriyorsa onu yapar” dediği aktarılıyor. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun, Ferhat Abdi Şahin’in ABD ve Almanya’ya gideceği yönündeki haberler üzerine bu ülkelere yakalanması için nota verildiğini açıkladığı sıralarda eski Meclis Başkanı Cemil Çiçek’le ABD’nin yeni planını konuşuyorduk. Çiçek, “Öcalan, Türkiye’nin kontrolünde olduğu için uluslararası odaklar için bir aktör olmaktan çıktı. PKK ise bir terör örgütü olarak görülüyor. Şimdi uluslararası odaklar, PKK yerine ‘DEAŞ’a karşı savaştı’ imajıyla YPG’yi pazarlıyor, Mazlum Kobani’yi siyasi aktör haline getirmeye çalışıyor” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Beyaz Saray’da izlettiği videonun etkili olduğu anlaşılıyor. Görüşmeye katılan üyelere verilen ve Türkiye’nin terörizmle mücadelesini anlatan kitabın da yararlı olduğundan kuşku yok. Ancak bu iş bir defalık hamlelerle savuşturulacak gibi gözükmüyor. Çünkü bu planın arkasında ABD ve Rus ittifakı var.
ABD ve Rusya ortak yapımı olan bu plana karşı yeni bir plan şart.
Kılıçdaroğlu, saldırıya uğrayan başörtülülerle ne konuştu?
İstanbul ’da Karaköy’de Gamze İnce, Beşiktaş’ta ise öğretmen Şüheda E. başörtülü oldukları için saldırıya uğramışlardı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da dün bu köşede, sert tepki göstermiş, “Başörtülü bir kadına, başörtülü bir kızımıza başörtüsü taktı diye yapılan saldırıyı kınıyorum, lanetliyorum” demişti. Ayrıca toplumun bütün kesimlerini de bu saldırıyı yapanları kınamaya davet etmişti. CHP lideri ayrıca saldırıya maruz kalan başörtülü kadınları da arayacağını söylemişti. “Morallerini bozmamalarını isteyeceğim” demişti. Kılıçdaroğlu dediğini yaptı. Dün gece saat 22 civarında başörtülü iki kadını aradı. CHP lideri dün gece Gamze İnce ve arkadaşı Feyza Yerlikaya ile görüşüyor. Muhtemelen bugün de Şüheda E. İle konuşacak. Kılıçdaroğlu ile başörtülüler arasında samimi ve sıcak diyaloglar geçtiğini öğrendim. CHP liderinin ilgisinden dolayı memnun olduklarını söylemişler. Kılıçdaroğlu da iki kadına başörtülü oldukları için kendilerine yapılan saldırıyı kınadığını ifade etmiş. Morallerini bozmamalarını istemiş. Yalnız olmadıklarını belirtmiş. “Herkes sizinle beraber. Biz de sizinle beraberiz” demiş.
Başörtülü kadınlar da Kılıçdaroğlu’na, destek açıklamalarını okuduklarını ve çok memnun kaldıklarını ifade etmişler. “Desteğiniz için çok teşekkür ediyoruz. Ayrıca bizi aradığınızı ailemize de ileteceğiz” demişler. Kendilerine sahip çıkılmasından dolayı başörtülü kadınların moralleri yerindeymiş. Kılıçdaroğlu’nun, “Moralinizi bozmayın” sözüne, “Yok bozmuyoruz” diye karşılık vermişler.
Gece yarısı yaşanan bu gelişmeyi sıcağı sıcağına size ulaştırmak istedim. Neden? Çünkü istedim ki birileri başörtülü kadınlara saldırarak, ülkemizin içine
yine ayrılık ateşlerini atmasınlar. İstedim ki, toplumun bütün kesimlerinin saldırganların karşısında başörtüsü mağdurlarının yanında olduğu bilinsin. İstedim
ki, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, en ufak bir tereddüt göstermeden saldırganların karşısında ve başörtüsü mağdurlarının yanında olduğu
bilinsin. Zaten ne zaman ki, birbirimizin haklarının savunucusu olacağız, ne zaman ki ortak acılarımıza birlikte gözyaşı dökeceğiz, işte o zaman bizi bölmek
isteyenlerin hevesleri kursaklarında kalacak.
Paylaş