Ama seçime gidildiği bu seferki 23 Nisan Özel Oturumu farklıydı. Listelere giremeyen milletvekilleri son kez oturdukları koltuklarında Meclis’in fotoğrafçısına veda kareleri çektirdiler. Tabii Hürriyet’in usta fotomuhabiri Rıza Özel de Meclis fotoğrafçısının fotoğrafını çekti.
23 Nisan Özel Oturumu seçimin gölgesinde yapıldı. Oturumu yöneten Meclis Başkanı Mustafa Şentop da AK Parti adına konuşan AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım da, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da yeni dönem Meclis’te olmayacakları için veda konuşmalarını yaptılar.
SEÇİM ORTAMI GERGİN
Seçim kararı alınması nedeniyle milletvekilleri durgundu. Ama benim endişem siyasetteki gerginliğin Meclis’e yansımasıydı. Allah’tan endişe verici bir şey olmadı. Gerçekten çok gergin bir seçim kampanyası yürütülüyor. İYİ Parti ve CHP İstanbul İl Merkezi önünde atılan kurşunlar, AK Parti’nin Çukurova ve Ataşehir’deki seçim bürolarının kurşunlanması beni tedirgin ediyor. Savaşa gitmiyoruz, seçime gidiyoruz. Seçim, demokrasinin bayramı demektir. Kurşun ne oluyor? Silah ne oluyor? Tuhaf şeyler oluyor. Seçim gecesine dikkat.
TÜRK BAYRAĞI AÇTI
AK Parti adına kürsüye çıkan
Sadece Saadet Partisi Genel Merkezi’nde asılıydı.
Saadet Partisi Genel Merkezi’ne önce Kılıçdaroğlu’nun posterini asmışlardı. Sonra onun yanına Temel Karamollaoğlu’nun posterini eklemişler.
Saadet Partisi’ndeki Kılıçdaroğlu hayranlığı nereden geliyor bilmiyorum. Çünkü CHP Genel Merkez binasına Kılıçdaroğlu posteri asılmamış ama Saadet Partisi’nin binasında asılı.
Kılıçdaroğlu’nun ortak cumhurbaşkanı adaylığı da SP Genel Merkezi’nde açıklanmıştı. Hem de 28 Şubat’ta Erbakan’a karşı söylenen İzmir Marşı ve “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganları eşliğinde açıklanmıştı.
O FOTOĞRAF EKSİK
Saadet Partisi Genel Merkezi’ne Kılıçdaroğlu’nun posterini asmışlar ama eksik kalmış. O posterin yanına bir de Kılıçdaroğlu’nun imzasını asmalıydılar. Hangi imzayı diyeceksiniz.
28 Şubat’ta Erbakan’ı başbakanlıktan indirip partisini kapattılar. Ama bununla yetinmediler. 80 yaşındaki Başbakan Erbakan’ı hapse sokmakta kararlıydılar. Kayıp trilyon davası açtılar. Bugün Erbakan’a methiyeler dizenler o gün Erbakan’ı partisinin parasını çalmakla suçladılar. Erbakan yargılandı, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. Erbakan, aldığı hapis cezası nedeniyle 30 Ocak 2004 tarihinde SP Genel Başkanlığı’ndan istifa etmek zorunda kaldı. Sıra Erbakan’ın hapse girmesine gelmişti.
ERDOĞAN,
İHA’ları, SİHA’ları hedef aldı.
Seçime giderken muhalefet liderinin Kandil’i, PKK’yı hedef alması beklenirdi. Kılıçdaroğlu’nun kendisi lehine kampanya yürüten Cemil Bayık’a, Duran Kalkan’a, Bese Hozat’a, Murat Karayılan’a, “Siz teröristsiniz, siz terör örgütü liderisiniz, sizin elinizde şehitlerimizin kanı var. Ben demokratik bir mücadele veriyorum. Benim mücadelemi kirletmeyin, benim terör örgütünün desteğine ihtiyacım yok” demesi beklenirdi.
KANDİL’İ DEĞİL, BAYRAKTAR’I
Kılıçdaroğlu, Kandil’i değil; İHA’ları, SİHA’ları hedef aldı.
“Dünyanın bütün rejimlerinde savunma sanayisi mutlaka devletle beraber yürümek zorundadır. Eğer siz sadece özel sektöre verirseniz, diyelim ki arkadaşımız İHA’yı yapıyor, bu da Türkiye için büyük bir risk. Neden? Yarın fabrikayı kalktı, Amerikalılara ya da Katarlılara sattı. Olmaz” dedi.
SAVUNMA ŞİRKETİ
Kemal Bey güya devletten geliyor. Ama belli ki devleti bilmiyor.
Savunma sanayisiyle ilgili şirket kurduğunuzda faaliyete geçebilmesi için Sanayi Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığı heyetleri şirket merkezinde inceleme yapıyor. İthalat ve ihracat işlemi yapabilmek için Milli Savunma Bakanlığı’nın onayı ile Savunma Sanayii Milli Güvenlik makamı tarafından gizlilik dereceli
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, İstanbul Finans Merkezi’ndeki canlı yayınımıza Togg’la gelince, “İstanbul’da Togg kullanmak havalı oluyor mu?” diye sordum. “Havalı oluyor” dedi. İstanbul’da Porsche kullanan birisiyle trafikte yan yana gelmişler. “Senin araban mı havalı, benim arabam mı?” diye sormuş. Diğer kişi araca şöyle bir bakmış, “Bakan Bey, sizin araba daha havalı” demiş. Nureddin Nebati, “İsterseniz basalım, hangimiz hızlı?” diye teklif etmiş ama Porsche kullanıcısı yarışı tercih etmemiş.
TOGG COŞKUSU
Hazine ve Maliye Bakanı’nı Togg kullanırken bu denli coşkulu görmem beni şaşırtmadı. Bu millet yıllarca Devrim otomobilinin bir komplo ile engellenmesini kabullenemedi. Bu millet yıllarca bir gün biz de kendi otomobilimizi yapacağız hayaliyle yaşadı. Nureddin Nebati işte o neslin duygularını yansıtıyor. Yaptık ve başardık demek o kadar güzel bir duygu ki...
İsterse onların uçan otomobilleri olsun. Togg’un bu millete verdiği duyguyu veremezler. Çünkü bu bizim. Çünkü Togg’u üretmeyi biz başardık. O başka bir şey.
İSTANBUL FİNANS MERKEZİ’NDE
Bakan Nureddin Nebati ile sadece Togg’u konuşmadık elbette ki. TRT’de Seval Çöpür’ün moderatörlüğünde TRT Ekonomi Müdürü Hasan Arslan’la birlikte Bakan Nureddin Nebati ile canlı yayında bir araya geldik. Hem de nerede? Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açılışını yaptığı İstanbul Finans Merkezi’nde. Sanıyorum İFM’deki ilk canlı yayın oldu. Ben siyasi soruları sordum. Ama soğan sorusunu atlamadım.
BU TÜRKLER
Ama Önder Aksakal tarihi bir gerçeğe işaret ediyor.
Ecevit, 12 Eylül 1980’den sonra CHP ile yollarını ayırdı ve bir daha birleştirmedi.
CHP’nin de hiçbir zaman Ecevit’le birleşmek gibi bir çabası olmadı.
Ecevit’i bir bölen ilan ettiler.
Solun güçlü kalemlerinden Uğur Mumcu bile, “Ecevit, 10 yıl öncekindeki gibi işçilerin, köylülerin, ezilen sınıf ve tabakaların umudu değil. ANAP’ın ve DYP’nin umudu” diye yazdı.
HEP’LE İTTİFAKA TEPKİ GÖSTERMİŞTİ
SHP, ‘Leyla Zana’ların ‘Hatip Dicle’lerin Meclis’e girmesini sağladı. Kürtçe yemine çanak tuttu. HEP’le ittifak yaptı ama Ecevit’le ittifakı aklının ucundan bile geçirmedi.
SHP’nin HEP’le ittifakı için
Şimdi sıra vatandaşın kararını netleştirmesine kaldı.
Belirsizlik ortadan kalktığı için kamuoyu araştırmalarını daha dikkatle takip etmeye çalışıyorum. İktidar cephesinde anketler çok gündemde tutulmuyor. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen, 1 ay önce Erdoğan’ın oy oranının yüzde 53, AK Parti’nin yüzde 41, Cumhur İttifakı’nın ise yüzde 51 civarında olduğunu açıklamıştı.
Adayların, ittifakların ve listelerin netleşmesiyle birlikte 1 ayda adayların ve partilerin oy oranlarında değişiklikler olduğunu düşünüyorum.
BALON PATLAYINCA
Anketler konusunda CHP’ye yakın medyanın ve anket firmalarının sahiplerinin tavrı ise özel bir incelemeyi hak ediyor. Öyle ki Kılıçdaroğlu’nu 10 puan önde göstermeyen anketleri anketten saymıyorlar. Hele hele Erdoğan’ın önde olduğunu gösteren bir anket yayınlandı mı çıldırıyorlar.
Anket yapmıyorlar. Kurgulanmış anketler üzerinden algı operasyonu yapıyorlar. Bir balon oluşturuyorlar. Ciddi bir anket firması sonuç açıklayınca balon patlıyor. O zaman da o firmayı itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar.
METROPOLL’ÜN ANKETİ
Özer
Yayın için Çankaya Köşkü’ne girince kimimiz Özal’ın, Demirel’in kalabalık resepsiyonlarını hatırladı. Ahmet Necdet Sezer de cumhurbaşkanlığı yaptı ama Çankaya Köşkü, Özal’la, Demirel’le özdeşleşmiş.
‘Özal’lı, ‘Demirel’li resepsiyonlarda Türkiye’nin tüm renkleri yer alırdı. Abdullah Gül cumhurbaşkanı seçildiğinde başörtüsü sorunu nedeniyle iki ayrı resepsiyon düzenlerdi. İlk gün askerler ve devlet erkanı katılırdı. Emine Erdoğan ve Hayrünnisa Gül başörtülü oldukları için ilk günkü resepsiyona katılamazlardı. Ancak ikinci gün verilen resepsiyonlarda görürdük Emine Hanım’la, Hayrünnisa Gül’ü.
Erdoğan ilk cumhurbaşkanı seçildiğinde Çankaya Köşkü’nün bahçesine sığmayan bir kalabalık olmuştu. Erdoğan iki ayrı resepsiyon düzenlemedi. Başörtüsünü devletin en tepesine taşıyan isim Erdoğan oldu. Cumhurbaşkanlığı’nda Kılıçdaroğlu olsaydı Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu, Temel Karamollaoğlu eşlerini başörtülü oldukları için o resepsiyonlara götüremeyeceklerdi.
BEŞİKTAŞ MAÇI NE OLDU
Çankaya Köşkü’ndeki yayına anıların arasından geçerek girdik. Cumhurbaşkanı Erdoğan yayın için koltuğa oturduğunda, “Seçim için çok çalışıyorsunuz” dedik. “Seçime daha çok çalışacağız. 40 yere gideceğim” diye karşılık verdi. Tam yayına girmek üzereydik, “Beşiktaş maçı ne oldu?” diye sordu. Allah’tan Zafer Şahin takip ediyormuş. Bizi kurtardı. Beşiktaş’ın 1-0 önde olduğunu söyledi. Bu kez, “Golü kim attı?” dedi. Zafer, Fernandes’in attığını söyledi. Biz yayına girdik, Beşiktaş ikinci golünü attı.
MANŞETİ ATTI
Ucu açık bir yayın olsa en az bir bu kadar daha devam ederdik. Biz sordukça Cumhurbaşkanı daha çok açıldı. Hepimiz haber koparmanın, manşeti devirmenin peşindeydik. “Ne manşet atardınız?” sorusunu Hande Fırat sordu. Cumhurbaşkanı önce “Gazeteci sizsiniz” dedi ama sonra manşeti attı. “Manşeti ‘Türkiye Yüzyılı’ başlıyor diye atardım” dedi.
BİZDEN HABERLER
HDP’nin Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığını desteklemesi için iki parti arasında köprü olan önemli isimlerden birisi. Kılıçdaroğlu’na desteği sağlamak için bölgeden bir işadamıyla birlikte 6 ay önceden Kandil’le diyalog kurduğu söylenmişti. Yani Kılıçdaroğlu, PKK ve HDP’nin desteğini sağladıysa bunda Sezgin Tanrıkulu’nun da büyük payı var.
RAPORU DOĞRULAMIŞTI
Sezgin Tanrıkulu’nun katkısı bununla da sınırlı değil. CHP’de Sezgin Tanrıkulu’nun koordine ettiği bir heyet tarafından bir Kürt raporu hazırlanmış.
Raporun hazırlanmasına bugün HDP’nin Danışma Kurulu’nda yer alan isimler de katkı yapmış.
Aslında bu bir sır değil. Sezgin Tanrıkulu ile konuşup 3 Ağustos 2022 tarihinde Hürriyet’te yazmıştım. Tanrıkulu, “Bir Kürt raporu üzerinde çalışılıyor. Raporlar toplandıktan sonra ortak bir rapor haline dönüştürülecek. 2015 raporunda CHP’yi aşan önemli tespitler vardı. 22 soru - 22 cevap olarak yayınlamıştık. CHP ile Kürt seçmen arasındaki ilişkiyi canlı tutabilmek adına 2015 raporunu güncelleyip sürekli çalışılan bir rapor haline getireceğiz” demişti.
TÜRKLERİN OYUNU ALAMAYIZ
Yeni olan ise, CHP kulislerinde konuşulduğuna göre rapor HDP’yi de aşan öneriler getiriyormuş. CHP’ye yakın bazı akademisyen ve gazetecilerin raporun içeriği hakkında bilgisi olmuş. Bu rapor açıklandığında CHP seçimlerde çakılır, Kılıçdaroğlu, Türk seçmenden, özellikle de milliyetçi ve ulusalcı kesimden oy alamaz diye açıklanması yasaklanmış.
RAPORDA NE ÖNERİLİYOR