A. Cem Keçe

Erkekleri etkileme ve baştan çıkarma yolları

28 Aralık 2012
Kadınlar erkeklere karşı biraz kötü olmalı, erkeğe kaybetme korkusunu tattırmalı, biraz çılgın olmalı, yatakta sert olmalı ve fantezilerini paylaşmalıdır. Bir erkeğin bilinç dışına hitap edebilmenin başka yolları da vardır, nasıl mı?

Bir kadın, erkek tarafından baştan çıkarılmayı, gizli zevkler yaşamayı, erkeğinin isteğini belli etmesini, sevgi ve şefkat göstermesini, sarıp sarmalamasını, davranışının güven ve umut vermesini ister ama bu isteklerin erkekte de olabileceğini düşünmez. Erkeğini daima istekli ve hazır olarak görmek ister. Oysa erkekler de etten kemikten yapılmıştır ve tıpkı kadınlar gibi arada sırada da olsa baştan çıkarılmak isterler.

Çağlar boyu kadın erkeği, erkek kadını nasıl baştan çıkarabileceğini düşünmüştür. Kadın ve erkek çoğu zaman baştan çıkarma yolları üzerinde çalışmalar yapmış, karmaşık teoriler oluşturmuş ve onu uygulamaya çalışmıştır. Aslında insanlık tarihi bize birbirlerini baştan çıkarmak için çok karmaşık şeylere ihtiyacımızın olmadığını göstermiştir. İlk baştan çıkarılan erkek Hz. Âdem’dir ve Havva onu baştan çıkarırken basit bir yol izlemiş, bir elmayı kullanmıştır. Baştan çıkarma yolları erkekten erkeğe, ülkeden ülkeye, alınan eğitime göre değişiklikler gösterebilir. Aslında birçok şey erkekleri baştan çıkarmak için yeterli olabilir. Mesela seksi bir bluz, mini bir etek, vücudu ortaya çıkaran dar bir kıyafet, kışkırtıcı ve etkileyici konuşmak, kıyafetin altına iç çamaşırı giymemek ve bunu erkeğe belli ederek ya da kulağına etkileyici bir ses tonuyla söylemek gibi birçok şey erkekleri baştan çıkarmayı sağlayabilir. Ancak bazen bunlar da yeterli olmayabilir, bu durumda yapılması gereken en önemli şey erkeklerin bilinçdışlarına hitap edebilmektir. Bunun için öncelikle kadınlar erkeklere karşı biraz kötü olmalı, erkeğe kaybetme korkusunu tattırmalı, biraz çılgın olmalı, kuralları çiğnemeli, yatakta sert olmalı ve fantezilerini paylaşmalıdır. Bir erkeğin bilinçdışına hitap edebilmenin başka yolları da vardır, nasıl mı?

Sevgi, saygı ve güven verin

Bir erkeği baştan çıkarmanın yolu ona güvenmek, sevmek ve saygı duymaktır. Erkekler kendinden korkan değil, kendilerine güvenen, seven ve saygı duyan kadınlardan hoşlanırlar. Bu süreçlerin önce baştan çıkaracak kişide olması aslında baştan çıkarmanın temelini oluşturur. Çünkü ilişkilerde herkesin aradığı aslında bunlardır. Bir kadın bunlara sahip olduğunda karşısındaki erkeğe “Bu aradığın 3 güzellik bende mevcut…” mesajını kolaylıkla verebilir ve erkeği kendine çekebilmesi kolaylaşır.

Öz bakımınıza dikkat edin

Öz bakım önemidir. Erkekler kendisine bakmasını bilen ve dış görünüşüne önem veren kadınlardan çok etkilenirler. Güzel bir makyaj, ellerin bakımlı olması ve saçların göze hoş gelen bir görünüşe sahip olması erkeği etkilemek için yeterli olacaktır. Bir erkek, güzel ve bakımlı bir kadından gözlerini almakta zorlanır, ona bakarken onu arzular. Yeni duş almış, güzel kokan, kendine yakışanı giyinen, yüksek topuklu ve parmakları açıkta bırakacak ayakkabıları ve seksi kıyafetleri tercih eden, temiz, özenli ve bakımlı olan her kadın dikkat çekicidir. Ancak sanıldığının aksine erkeği baştan çıkarmak için seksi kıyafetler giyinmenin yetmeyeceği yapılan araştırmalarla ortaya konulmuştur. Bazen üzerinizdeki bir kot bir tişört de baştan çıkarma materyali olabilir. Tene uyumlu bir parfüm, kadına yakışan bir renk, birlikte duş almak erkeğin duygularını harekete geçirebilir.

Yazının Devamını Oku

Şiddet içeren cinsel fanteziler

27 Aralık 2012
Cinsellik aslında herkese göre değişen bir kavram ama cinsellikte kimi duygusallıktan haz alırken kimi de şiddetten hoşlanıyor.

Cinsellik aslında herkese göre değişen bir kavram ama cinsellikte kimi duygusallıktan haz alırken kimi de şiddetten hoşlanıyor. Kimi cinselliği odak noktası yaparken kimi ikinci plana atıyor. Ama ne olursa olsun cinselliğin bir ilişkinin olmazsa olmazı olduğu gerçeği hiç değişmiyor. Cinsellik duygularla yapılan bir eylem olmasına rağmen sevgi, duyarlılık gibi romantik hislere bazen öfke ve şiddet de eklenebiliyor. Cinsellikte şiddet bir fantezi olarak görülse de sınırları bilmek gerekiyor.

Cinsel şiddet

Cinsel şiddet ise bir zorlama, hukuksal bir problem. Birinin rızası olmadan ona zorla, duygusal ve fiziksel olarak şiddet uygulamak, canını acıtmak, zarar vermek hukuksal olarak suç sayılıyor ve bunun adı cinsellik olmuyor. Maalesef kadınların çoğu eşleri tarafından cinsel şiddete maruz kalıyor. Eşi tarafından tecavüze uğrayan kadınlarda güven problemi oluyor. O an ya da daha sonraki tüm partnerlerine karşı güvensizlik besliyor. Ciddi bir öz güven problemi yaşıyor, kendisini aşağılıyor, değersiz, önemsiz biri olduğunu düşünmeye başlıyor. Genellikle de depresif bir ruh haline bürünüyor. Hayattan tat alamıyor, içine kapanıyor, en ufak bir uyarandan korkuyor, ürküyor… Yani hayatı yaşayamayacak, işini sürdüremeyecek bir hale geliyor ve herkesin ona kötülük yapacağı paranoyasına kapılıyor. Takdir edersiniz ki, bu durum o kişiyi insanlıktan çıkarıyor” diyor. Cinsel şiddet gösteren erkeklerin büyük çoğunluğu hem duygusal hem de fiziksel şiddete maruz kalmış oluyor. Bu kişilerde öncelikle sertleşme, erken boşalma problemi olabiliyor. Normal cinsel ilişkiye karşı soğukluk yaşayabiliyorlar. İlk başta partner uyum göstermiyorsa, ona karşı soğukluk yaşayabiliyorlar. Partner biraz sertleşip, kişiyi aşağılamaya başladığında haz alabiliyorlar. Fakat normal bir partner duygusal yaklaşırsa, ereksiyon gerçekleşemiyor. Çünkü bu erkeklerin haz alması sertlikle ilgili. Bu nedenle benzer isteklere sahip kişiler birbirlerini buluyorlar.

Şiddet seven erkeklerin ortak özellikleri neler?

Daha agresif ve saldırgan oluyorlar, konuşmaları maçoluk ve küfür içeriyor. Trafikte araç kullanırken sert davranıyorlar. Bazıları da dışarıda mülayimken, yatakta vahşileşebiliyor.

Yazının Devamını Oku

Yeni yıla güvenli seks ile girilmeli

26 Aralık 2012
Yeni yıla girmenin heyecanıyla çiftler vurdumduymaz bir ruh haline girebiliyor. Kış tatilinde meydana gelen korunmasız seks neden bu zamanlarda zirveye çıkıyor?

Yeni yılda neler yapacaksınız? Büyük olasılıkla alkol alıp, eğlenecek ve belki de gecenin ilerleyen saatlerinde seks yapacaksınız… Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED) cinsel terapistlerinin yaptığı araştırmalar sonucu aralık ve ocak ayının ve özellikle yılbaşı tatilinin cinsel aktivitelerin tavan yaptığı bir dönem olduğu ortaya çıktı. Birçok kişiye güzel ve eğlenceli bir yılbaşı tatilde en mantıklı aktiviteler eğlenmek ve seks gibi geliyor. Çoğu kişi 2–3 günlük yılbaşı tatilinde iş, okul ya da üniversite dışında olacağı için yeni yıla partnerleriyle girmek istiyor. Günlük işler, iş yoğunluğu ve stresi olmadan yaşanacak 2–3 günde yıl boyu biriken stresi atmak veya negatif enerjiyi boşaltmak için seksle meşgul olunması çoğu kişiye çok normal gelebiliyor. Ancak, enerjilerinin büyük bir kısmını seks yaparak, alkol ve uyuşturucu kullanarak atmak isteyen kişilerde “korunmasız seks” yaşamak, “istenmeyen gebelikler” ve “cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanmak” gibi bazı beklenmedik sonuçlara yol açabiliyor.

Yılbaşı gecesi korunmasız seks yapma oranı artıyor!

CİSED’in yaptığı araştırmalara göre yılbaşı gecesinden sonra istenmeyen gebelikler ve cinsel yolla bulaşan hastalıklar artış gösteriyor. Aralık ve ocak ayında meydana gelen istenmeyen gebeliklerin normalden daha yüksek sayılara ulaşması, yaptığımız araştırmaların ortaya koyduğu bir kanıt olarak karşımıza çıkıyor. Her yılın ilk çeyreğinde görülen gebelik oranlarının yılbaşından sonra zirveye çıkması ve aynı şekilde, her yılın üçüncü çeyreğinde evlenmemiş kadınların hamile kalma oranlarının artması diğer bir kanıttır. İstenmeyen gebeliklerin haricinde, her yılın ilk çeyreğinde frengi, bel soğukluğu, herpes, klamidya ve trichomoniasis gibi birçok cinsel yolla bulaşan hastalığın tavan yaptığını da görüyoruz. Bunun yanı sıra, cinsel sağlık klinikleri ve hastanelerde yılın ilk çeyreğinde AİDS testlerinin yapılma oranının arttığını da görmekteyiz. Bu bulgular, aralık ve ocak aylarında diğer aylara göre daha az önlem alındığını göstermektedir.

Yeni yıla girmenin heyecanı halkımızı yanlış işler yapamaya teşvik edebiliyor…

Yeni yıla girmenin heyecanıyla çiftler vurdumduymaz bir ruh haline girebiliyor. Kış tatilinde meydana gelen korunmasız seks neden bu zamanlarda zirveye çıkıyor? Çünkü belki de, insanlar yılbaşı tatili içinde çok daha neşeli ve stressiz oluyorlar. Belki de bu zaman zarfı insanların çok daha fazla hoşgörülü ve tutkulu olduğu bir zamandır. Ofis partileri, okul kutlamaları, festivaller, insanların daha çok birlikte olması, mevcut ilişkiler, eski sevgililerin bir araya gelmesi ya da yeni tanışmalar, kontrolsüz alkol ve uyuşturucu kullanımı gibi pek çok bahane ön plana çıkabiliyor. Aslında bu bulguların tek bir açıklaması olabilir; yüksek alkol ve uyuşturucu tüketimi, korunmasız ve riskli cinsel davranışlar. Aynı zamanda, sadece yılbaşı haftası içinde insanlara çok özel hazırlanmış cinsel aktivite içeren eğlenceler beklenmedik ve istenmeyen gebeliklere fırsat sunabiliyor. Eğer halkımız 2012 yılını sorunsuz ve şanslı olarak kapatmak istiyor ve yeni yıla sağlıklı, mutlu bir şekilde girmek istiyorsa, kendilerine ve partnerlerine bir iyilik yapmalı, korunarak seks yapmalı, kontrolsüz alkol ve uyuşturucu kullanımından uzak durmalıdır. Aksi takdirde yeni yıl kâbusa dönüşebilir.

Yazının Devamını Oku

Cinsel öz güven

21 Aralık 2012
Öz güveni yerinde olan çiftler, birbirlerinin ne istediklerini bilirler. Nelerden hoşlandıklarının farkındadırlar ve bunları birbirlerinden talep ederler.

Kaliteli ve uyumlu bir cinsel hayat, kişinin öz güveninde saklı. Sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam için, güçlü bir aşk ilişkisi için “cinsel öz güven” gerekir. Cinsel işlev bozukluklarının kökeninde öz güvenin farkına varılmaması yatıyor olabilir.

Öz güven dünyadaki en güçlü afrodizyaklardan biridir. Bir kadını veya erkeği çekici kılan en önemli etkenlerden biri öz güvendir. Çünkü öz güven kişiye cinsel güç verir, cinsel enerjisini artırır ve daha fazla çaba göstermeye özendirir, cinsel haz için ilham kaynağıdır, kişinin kendisiyle gurur duymasını, hem bedeninden hem de partnerinin bedeninden keyif almasını sağlar.

Öz güven için kişisel sorumluluk almak şart. Kişi kendinin, yakınlarının ve hayatının sorumluluğunu alabildiği sürece, öz güveninin farkına varabilir. Peki, öz güven cinsel hayatı nasıl etkiliyor.

Öz güven cinsellik için de oldukça önemli. Kişisel gelişimini tamamlamış, hayattan ne istediğini bilen, gelecekte ne yapacağını planlayan bir kişinin, hayatına hâkim olması, yaptıklarının sorumluluğunu alması ve farkına varması öz güvenin ta kendisidir. Sadece cinselliği değil eş ilişkisini yönlendirmek de öz güven sayesinde olur. Cinsellik dışında partnerle iletişim iyi ise, birbirlerine her sıkıntılarını rahatlıkla söyleyebiliyorlarsa, kendilerine ve birbirlerine zaman ayırabiliyorlarsa bu çiftin öz güveni yerinde demektir.

Öz güven eksikliği cinsel sorunların kaynağında var

Öz güveni yerinde olan çiftler, birbirlerinin ne istediklerini bilirler. Nelerden hoşlandıklarının farkındadırlar ve bunları birbirlerinden talep ederler. Birbirlerine karşı utanç duygusunu yoğun yaşamazlar. Cinsel işlev bozukluklarının kayağında öz güven eksikliği vardır. “Partnerimden şunu istesem beni nasıl anlar?”, “Beni seviyor mu?”, “Ya onu tatmin edemezsem?”, “Beni terk eder mi?”, “Penisimin boyu yeterli mi?”, “Acaba vücudumu beğeniyor mu?” gibi sorular akıllarında dolaşan ve cinsel isteklerini birbirleriyle paylaşamayan çiftlerin öz güveni eksiktir.

Öz güven yoksa cinsellikte tatmin azalır ve bu da ilişkiye zarar verir. Öz güvenin farkına varılmaması cinselliğin olumlu yaşanması önünde engellerden biridir. Performans anksiyetesi yani başaramama korkusu özellikle öz güveninin farkında olmayan, cinsel bilgi ve deneyimi yeterli olmayan kişilerde yaşanan cinsel sorunun ardından ortaya çıkabilen bir durumdur. Kişi, her seferinde yine başarısız olacağı ya da o an için başarılı olsa da bunu sürdüremeyeceği, yetersiz algılanacağı ve eşinin tatmin olmayacağı gibi cinsel takıntılarla meşgul hale gelir. Hatta daha cinselliği düşünmeye başladığı anda bile zevk almaya veya cinsel doyuma ulaşmaya değil performansına odaklanmaya başlar ve kendi kendine yaptığı olumsuz değerlendirmelerle başarıya ulaşmak o kişi için imkânsız bir hale gelir. Öz güvenin farkında olmayan bir kişi başta cinsel organları olmak üzere bedenin çeşitli bölümlerine yönelik yetersizlik ya da çirkinlik üzerine odaklı cinsel takıntılara da kapılabilir. Başaramama korkusu, utanma, aşağılık duygusu, umutsuzluk gibi duygular genellikle cinsel hayattaki kimi olumsuz yaşam deneyimlerinden sonra ortaya çıkarlar. Örneğin kişi cinsel yaşamına sağlıklı ve destekleyici bir ortamda başlamamış olabilir, partneri kendisine çok eleştirel, talepkar veya aşırı koruyucu davranmış da olabilir. Sonuç olarak, kişi bu nedenlerle kendisi hakkında olumsuz düşünmeye başlar.

Yazının Devamını Oku

Cinsel egzersizler erken boşalmaya çözüm mü?

20 Aralık 2012
Dr. Cem Keçe cinsel egzersizler hakkında bilgi veriyor…

Cinsel egzersiz nedir, vajinismus ve erken boşalma gibi cinsel sorunları çözer mi, ne gibi egzersizler var? Cinsel egzersizle ilgili merak edilenleri Uzman Psikolojik Danışman Cem Keçe anlatıyor.

[video=hurriyetaile_video/cinselegzersizler.flv]

Yazının Devamını Oku

Erkeklerin 10 hatası

17 Aralık 2012
Cinsel ilişki boyunca ‘Yüz üstü yat!’, ‘Sırtını dön!, ‘Kalk!’, ‘Hayır, öyle değil böyle…’ diye yönlendirmelere maruz kalmaktan bıktım.

Cinsellik, insanın yaşamdan zevk almasını sağlayan en büyük gereksinimdir. Ayrıca bireylerin aldığı haz ve zevkin yanı sıra nesillerinin devamlılığı açısından da oldukça önemlidir. Cinselliği normal bir süreç olarak değerlendirmek her ne kadar zor ve karmaşık olsa da, araştırmalar sonucu belli başlı püf noktalara varılabilir.

Yapılan anket çalışmalarının sonuçlarına göre erkeklerin yatakta yaptıkları en önemli 10 hata şu şekilde sıralanabilir:

1-Ön sevişmeyi ihmal etmek

“Ön sevişme yaşayamadığım için orgazm olma sürem de uzuyor. Haliyle partnerimde benden önce orgazm oluyor. Bende kendini kötü hissetmesin diye orgazm taklidi yapmaya mecbur kalıyorum…”

Erkeklerin ön sevişme yapmadan direk cinsel ilişki yaşamak istemeleri kadınlar için büyük bir problem olmaya devam ediyor ve erkeklerin yatakta yaptıkları hataların en başında geliyor. Ön sevişme yaşayamayan kadınların, boşalma ve orgazm süreleri uzuyor ve kendilerinden önce boşalan partnerlerinin kendilerini kötü hissetmemeleri için orgazm taklidi yapmaya mecbur kalıyorlar ve zamanla direk olaya giren erkeklerden nefret etmeye başlıyorlar. Eğer erkek bir kadının gönlünü fethetmek istiyorsa onu harekete geçirecek ön oyunları ilişkisine dâhil etmeyi öğrenmelidir.

2-Sadece penisiyle kadını boşalacağını veya orgazma ulaştıracağını düşünmek

Yazının Devamını Oku

Kadının ve kadın cinselliğinin adı yok

14 Aralık 2012
Kadınlar cinsel terapistlere daha çok vajinismus, orgazm olamama ve cinsel isteksizlik gibi şikâyetlerle başvuruyorlar

Kadınlar cinsel terapistlere daha çok vajinismus, orgazm olamama ve cinsel isteksizlik gibi şikâyetlerle başvuruyorlar, bu durumun en temel nedeni ise Türkiye'de kadının ve kadın cinselliğinin adının olmamasıdır.

Türkiye'nin cinsellik haritasına baktığımızda cinselliğin kıyı bölgelerinde daha rahat ve daha özgür bir ortamda yaşandığını, ancak iç kesimlere doğru girildikçe cinselliğin baskı altında tutulup, kapalı bir şekilde yaşandığını görüyoruz. Yani Türkiye'de kıyı kesimlerden, iç kesimlere doğru girildiğinde insanlar içine kapanıyor. Ancak bu durumun sadece Türkiye için değil, bütün dünya ülkeleri için geçerli bir sonuçtur. Cinselliğin konuşulmaması ve bununla birlikte bastırılması beraberinde birtakım sorunları getiriyor.

Terapiste başvurmak için aylarca düşünüyorlar

Bazıları cinselliği saklamakla birlikte onu hayatının çok önemli bir noktasında tutuyor. Ancak bunu hiçbir zaman ön plana çıkartmıyor. Yanlış anlaşılmaktan korkuyor. Cinsel anlamda sorun yaşayan bir kişi, doktora başvurmak için 40 defa düşünüyor. Bazen; “Hocam, ben yazılarını okuyorum ama 6 ay size gelmeyi içime sindirmeye çalışıyorum…” şeklinde özetlenebilecek durumlarla da karşılaşabiliyoruz. Kadın, cinsel anlamda yaşadığı sorunu kocasıyla konuşmuyor ve cinsel terapiste başvurmak için en az 6 ay düşünüyor. Cinsellik herkes için çok önemli ve değerli ancak onu ifade etmekte, dile getirmekte toplum olarak sorun yaşıyoruz. Oysa cinsel işlev bozuklukları kader değildir, %100 tedavisi vardır ve cinsel terapidir.

Terör olaylarının temelinde cinsellik yatıyor olabilir!

Sağlıklı ve mutlu bir cinsel hayatı olan herhangi bir toplumun, terörle ya da şiddet olaylarıyla işi olmaz, aksine daha huzurlu ve mutlu bir ülke olur. Bunun yanında ekonomik sorunlar da daha az olur, psikolojik sorunlar ve toplumsal olaylar da daha az yaşanır. Bu nedenle Türkiye'yi yönetenlere cinsellik konusunu ciddiyetle ele almalarını öneriyorum. Çünkü bugün Türkiye'de yaşanan terör ve şiddet olaylarının temelinde yatan ana nedenler arasında cinsellik de yatıyor olabilir. Cinsel sorunlar aileleri mutsuz eder, mutsuz aile büyüyen çocuklar mutsuz olur. Mutsuz insanlar sağlıksız ve teröre zemin hazırlayan bir ortam yaratır. Bu nedenle cinsellik konusunda gerek toplumun, gerekse de devletin gerekli ilgi ve duyarlılığı göstermesi gerekiyor.

Yazının Devamını Oku

Cinsel işlev yogası

13 Aralık 2012
Yoga yaparak kişi boşalma refleksi üzerinde denetim sağlamayı, daha iyi yaşamayı ve ruhsal dengesini kurmayı öğrenebilir.

Doğru yaşam ilmi ve sanatı olan yoga; insanın bedensel, zihinsel, duygusal, sinirsel, psikolojik bütün yönlerini yönlerini olumlu bir şekilde etkilemektedir. Yoga kelimesi birleşmek, bedeni, zihni ve duyuları dengelemek ve uyuma sokmak demektir. Dengesizlik yaşandığında organlar, adaleler ve sinirler artık uyumlu çalışmamakta, aksine birbirine karşı çıkmaktadır. Meditasyon, genelde sessizce oturmak veya düşünceye dalma anı olarak tanımlanır, oysa gerçek meditasyon ise bundan çok daha öte bir şeydir, aklın sakinleştiği ve sessizleştiği ama buna karşın tamamen uyanık olduğu, düşüncesiz farkındalık diye bilinen derin bir huzur halidir. Bu, insanı farkındalığın daha yüksek boyutlarına götüren, masumiyet ve yaratıcılık gibi kendi gerçek insani değerlerini ortaya çıkaran bir değişimin sadece başlangıcıdır.

Masumiyet, kişinin neşesini deneyimlemesini, şartlanmalarının ve önyargılarının ötesine geçmesini sağlar. Yaratıcılık çok daha doğal bir şekilde kendini gösterir ve kişi başkaları için şefkat duyar ve büyümesine engel olan öfkeden, korkudan ve kinden kurtulur, mutlak bir tatminkârlık duygusu ortaya çıkar, kişi sıkıntılarının ve endişelerinin ötesini görebilmeye başlar. Meditasyonun bir yan ürünü olarak, kişinin genel ve cinsel sağlığı düzelir ve capcanlı olur. Yoga tekniği özel bir şart gerektirmez, tamamen meditasyona dayalıdır. Evde rahatça uygulanabilir, bir gün içinde 10-20 dakika yeterlidir.

Bunu uygulayın, cinsel hayatınız düzene girsin...

Vücut ve ruhun harmonisini vurgulayan felsefi ve fiziksel bir yaşam tarzı olan yoga, hem bütünlük hem de disiplin anlamına gelen bir sanattır. Binlerce yıl önce, Hindistan'da ortaya çıkmış bir sistem olan yogayı hepimiz bir rahatlama meditasyonu olarak tanıdık. Yoga; insanı meydana getiren fiziksel, ruhsal enerji ve akılsal vücudun bir bütün olarak algılanarak disipline edilmesine yarayan bir çalışmadır. Çünkü insanın sinirsel durumu zihin ile nefes arasındaki ilişkiyi göstermektedir. Sinirlendikçe insanın nefesi hızlı ve düzensiz olmaya başar. İnsan rahat olduğunda nefesi sakinleşir. Böylece insanın sinirsel zihinsel durumu nefese yansımaktadır. Eğer insan doğru ve derin nefes alabilirse sinir sistemini, zihnini ve boşalmasını daha iyi kontrol edebilir. 

Erken boşalmaya iyi geliyor

Yazının Devamını Oku