Yalınayak yazıdır

Bu ilk değil.

Ne Başbakan Erdoğan açısından ne benim açımdan ilk değil.

Daha önce de Ece Ayhan’ın “Yalınayak Şiirdir”inden alıntı yapmıştı: “Biz tüzüklerle çarpışarak büyüdük kardeşim”.

Ben de konuşma metinlerini hazırlayan ekibin “avcı/toplayıcı/kütüphaneci” taktiğiyle bu satırı cımbızladıklarından şüphe duyduğumu yazmıştım.

Bu şüphemi, hatta inancımı koruyorum.

Niye böyle düşündüğümü şiiri aktarmadan önce açıklamaya çalışacağım.

* * *

Başbakan, Ece Ayhan’ı ilk sayısını yayınlayan The Istanbul Review’a verdiği röportajda andı son olarak.

İlk sayısında Başbakan Erdoğan’la konuşabilmek bir dergi için büyük başarı.

Dergiyi yayınlayan Hande Zapsu Watt (Başbakan’a danışmanlık da yapan Cüneyt Zapsu’nun yazar/çevirmen kızı) ve Miriam Johnson’ı peşinen tebrik etmek gerekiyor.

Edebiyat temalı röportajda Başbakan kitap okuma alışkanlığının nasıl oluştuğundan, hangi yazarları sevdiğinden vb. bahsediyor.

* * *

Mesela, “Edebiyatta sansür” konusundaki görüşleri şöyle:

“Sansür, sadece edebiyatta değil, sanatta, medyada, siyasette ve diğer alanlarda da kabul edilmez bir engelleme yöntemidir.

İfade özgürlüğü, bizim de üzerinde hassasiyetle durduğumuz ve standartlarını her geçen gün yükselttiğimiz bir alandır.

Başkalarının özgürlük alanlarına müdahale etmemek, hakaret ederek kişisel hak ve özgürlükleri incitmemek kaydıyla, fikirlerin en özgür şekilde ifade edilmesini savunduk ve savunmaya da devam edeceğiz.

Yasakların, kısıtlamaların, sınırlamaların ülkenin, gençliğin, fikir, edebiyat ve medya dünyasının üzerine çöktüğü dönemlerden bugünlere geldik.

Sadece gençliğimizde değil, yakın siyasi tarihimizde de bu baskıları yakından hissettik...”

* * *

Gözlerinizi ovuşturarak okumayınız, “Bazı kitaplar bombadan daha tesirli” diyen kişi de Başbakan Erdoğan’dı.

Gözlerinizi ovuşturarak okumayınız, William Burroughs’un “Yumuşak Makine”si gibi kitapların devr-i iktitarında yasaklanmaya çalışıldığı kişi de Başbakan Erdoğan.

Gözlerinizi ovuşturarak okumayınız, Türkiye Yayıncılar Birliği’nin raporuna göre Haziran 2011-Haziran 2012 arasında 47 kitabın yasaklandığı ülkenin başbakanı da Sayın Erdoğan.

* * *

Dönelim Ece Ayhan’ın “Yalınayak Şiirdir”ine.

Erdoğan’ın kök saldığı, içinde yetiştiği dünya görüşünün şiir zevkine uyma ihtimali güçtür.

Bu dediğim “Okumaz... Anlamaz...” şeklinde algılanmasın.

Okur da, sever de.

Hatta böyleyse Bülent Ecevit’ten sonra Ece Ayhan’a sahip çıkan ikinci bir Başbakan görmüş oluruz; ayrıca seviniriz.

Malum, Ecevit 1970’lerde şairin yurtdışında tedavisine destek vermiş, desteğini sonraki yıllarda da sürdürmüştü bir şekilde.

Ancak Başbakan’ın alıntılamaktan memnuniyet duyduğu “tüzük”lü mısradan sonra “Emraz-ı Zühreviye Hastanesi’ne kapatıldı anamız/Adıyla çalışan ermiş Sirkeci kadınlarındandır” diye devam eden bir şiiri “onaylaması” pek mümkünmüş gibi gelmiyor.

Malum, “Emraz-ı Zühreviye”, “zührevi hastalıklar” demek.

“Adıyla çalışan ermiş Sirkeci kadını”ndan kasıt nedir, bilenler de bilmeyenlere anlatsın artık.

Kadına, kadın bedenine, cinselliğe, kalıbına uymayan kişisel özgürlük alanlarına vb yaklaşım tarzı malum bir siyasi hareketin bu şiiri bayrak olarak açmasını bana kimse ne yazık ki yutturamaz.

“Bir mısra sevilmiş, dön baba dönelim kullanalım, önüne arkasına bakmayalım” havası işte...

Pazar günü Cihat Burak’ı anmıştım, perşembeye kadar yine anasım geldi, “samimiyetten bayılasım” geldi...

Yalınayak Şiirdir

1. Biz tüzüklerle çarpışarak büyüdük kardeşim

Emrazı Zühreviye Hastanesi'ne kapatıldı anamız
Adıyla çalışan ermiş Sirkeci kadınlarındandır

Şeker atar hâlâ mazgallardan Cankurtaran'da
Acı Bacı'nın acı bilmez uçurtma çocuklarına

Yıl sonu müsamerelerine kimler çıkarılmaz?

2. Velhasıl onlar vurdu biz büyüdük kardeşim

Babamız dövüldü güllabici odunlarla tımarhanede
Acaba halk nedir diye düşünür arada ışıttığı

Dudullu'dan tâ Salacak'a koşarak alkışlayalım
Fazla babalarıyla dondurma yiyen çocukları

Hangi çocukların neye imrenmesi yalınayak şiirdir?

Ece Ayhan