Yasemin'ce






Yasemin BORAN
Haberin Devamı

Geleceğin Çehresi (2)

J.B. Conant’ın dediği gibi: '1900 yılına doğru bilim hiç beklenmedik bir dönemeci dönmeye başladı. Daha önce de birçok devrimci nazariyeler ve çağ aşan keşifler olmuştur. Fakat, 1900 ile mesela 1930 yılı arasında meydana gelen şeyler tecrübeden güvenle beklenebilecek her şey hakkındaki genel tahminleri yalanlamıştır.'

P.W. Bridgmen, aynı şeyi daha kuvvetle söylüyor: 'Fizikçiler önceden görmedikleri, hatta imkansız olduğuna inandıkları birtakım deneysel olguların keşfi karşısında zihni bir buhran geçirdiler. 'Evet, çok merak ediyorum. Acaba Clarke şimdiki bilimsel gelişmeler karşısında büyük bir heyecanla 'ben öngörmüştüm' der ve bunun sarhoşluğuna mı kapılırdı, yoksa mucizevi keşifler karşısında dahi zihinlerin neden özgürleşmediğini mi araştırırdı. Veya ne derdi?

Şimdi bizler 1900’lerde yaşayanlar gibi keşifler karşısında zihinsel buhranlar geçirmiyoruz. Mucizevi keşifleri öylesine tabii karşılıyoruz ki, aramızda heyecan duyanlar bile çok az. Buna karşılık zihinlerimiz hala özgür değil.

Clarke, yazının devamında 'klasik' bilimin çöküşünden söz ediyor fakat, bilimsellik anlayışımız hala aynı katılıkta devam ediyor. 'Olabilirlik' çizgisine zaman zaman yaklaşsa bile bence Artur C. Clarke’ın sözünü ettiği 'zihni özgürleştirme' yöntemini uygulamakta yarar var. Hatta bu yöntem sadece bilim çevrelerinin değil hepimizin işine yarayabilir. Günümüzün bilgisiyle 1900’lere doğru zihinsel bir yolculuğa çıkalım diyorum, Yasemin’ce...

E-MAİL: yboran@hurriyet.com.tr

Yazarın Tüm Yazıları