Yangında denetime fren

O madde cımbızla seçiliyor ve Bakanlar Kurulu tarafından Yangın Denetim Yönetmeliği’nden çıkarılıyor. Sekiz ay önce.

Haberin Devamı

Önceki akşam Galatasaray Üniversitesi yönetim binası çıkan yangınla enkaza dönüşüyor. Tarihsel bir varlık. Türkiye malum, tarihsel varlıklarını korumakta mahir değil. Bununla birlikte, korumaya dönük çabalar da eksik değil. Ancak, o çabalardan biri geçen nisan ayında ağır darbe alıyor.

1989’da epey uğraş sonrasında eski İstanbul İtfaiye Müdürü Abdurrahman Kılıç öncülüğünde yangına karşı koruma yönetmeliği yürürlüğe giriyor. Orada bir madde var:

“Binalarda projeler uygulanmadan önce itfaiyeden görüş alınır”.

Görüşün anlamı, zorunlu yangın merdiveni, söndürme sistemi gibi yangına karşı pratik önlemler dizisi ve bunların denetimi.

TOKİ VE BELEDİYELER

1989’dan beri yürürlükte olan bu madde geçen nisan ayında Bakanlar Kurulu kararıyla yönetmelikten çıkarılıyor. Sadece bu madde.

Yani, artık yangına karşı denetimde, binalar yapılırken itfaiyeden görüş alınmıyor. Eskiden yapılan binaları kapsamıyorsa da, o madde iptal.

Önceki akşam Skytürk’te katıldığım programda, konu Galatasaray Üniversitesi yangınına geliyor. Biz programdayken yangın devam ediyor. Programa Abdurrahman Kılıç bağlanıyor ve bu çarpıcı bilgiyi aktarıyor. Dün ben kendisiyle uzun bir sohbet yapıyorum. Kılıç halen İTÜ’de hoca.

O madde iptal ediliyor, geriye birkaç soru kalıyor:

1- Bundan sonra binaları yangına karşı korumakta proje aşamasında kim denetleyecek? Yanıtını hemen veriyorum, hiç kimse.

2- Bu madde yönetmelikten cımbızla seçilip neden çıkarılıyor? Yanıtını hemen veriyorum. Rivayet muhtelif. TOKİ’den tutun da pek çok belediyeye kadar, bu maddeye itiraz edildiği öne sürülüyor. Kentsel rantın alıp başını gittiği bir yerde, itfaiye ya da bilmem ne gibi denetimlerle uğraşacak zaman yok.

NEDEN BÜYÜDÜ

Haberin Devamı

Abdurrahman Kılıç’ın dikkat çektiği bir başka nokta, “Yangın neden çıktı değil, neden büyüdü” sorusu. Evet, neden büyüdü? Tıpkı bir süre önce yanan Milli Eğitim Müdürlüğü gibi, neden büyüdü? İtfaiye Müdürlüğü’nün görüşü vardır herhalde.

Yangın sabıkası az değil Türkiye’nin. Ormanlar yanıyor, inşaata açılıyor. Tarihsel varlıklar yanıyor, yerine otel ya da otopark yapılıyor.

Haydarpaşa Garı, Kapalı Çarşı, Milli Eğitim Müdürlüğü... Hangi büyük yangında bizleri tatmin edici neden ve sonuç var? Sigara izmariti, elektrik kontağı, çatıdaki çatlak gibi ezberlerin dışında, o yangınların nedeni belli mi? Ya da sonuçları?

“Bir yangının külünü yeniden yakıp geçerken” İstanbul’un saraylarını düşünüyorum. Dolmabahçe, Beylerbeyi, Topkapı, Yıldız sarayları, Florya, Hidiv, Emirgan köşkleri, Küçüksu Kasrı, daha yüzlerce tarihsel varlık, müzeler, köşkler, çarşılar... İçim titriyor.

Daha 90’ların başında Viyana İtfaiyesi’nde doktoralı on dört itfaiyeci var. Sizde ne var? Yönetmelik iptali var.

Haberin Devamı

Paris cinayetinde PKK telaşı

KANDİL’deki ve diğer PKK’lılar “Paris’te üç PKK’lı kadının NATO Gladyosu tarafından öldürüldüğünü” söylüyor. Büyük laf, neye dayanıyor, belli değil.

NATO Gladyosu neden öldürsün? PKK’yı kışkırtıp barış sürecini baltalamak, PKK’ya daha çok silah satmak için mi? Öyle ise, neden o üç kadın? Savaşın devamı için daha büyük cinayetler işlenebilir. Paris’teki cinayet buna yetmez.

PKK aynı zamanda katil zanlısı Ömer Güney’in de “PKK ile ilgisi olmadığını” öne sürüyor.

Her iki açıklamada da, “Biz işlemedik, bizim iç işimiz değil” telaşı ön planda. Kendini korumak güdüsü.

Hepimiz bu cinayette siyasi neden ararken, bir de bakmışız ki, adi polisiye ve kişisel bir nedenle karşılaşmışız, hiç şaşmam.

Haberin Devamı

Haftanın karması

SPOR sayfaları her hafta sonu oynanan maçlardan sonra, kendine göre, “haftanın karması”nı seçiyor. O hafta öne çıkan on bir futbolcuyu haftanın karması ilan ediyor.

Dünkü Milliyet’te geçen haftanın karmasına bakıyorum, on bir futbolcudan üçü Türk, sekizi yabancı.

Hâlâ bizdeki futbol düzeyini tartışıyoruz. Ne gerek, işte ortada.

Yazarın Tüm Yazıları