Sinan Oğan, canlı yayında gündeme ilişkin soruları yanıtladı
İşte Sinan Oğan'ın açıklamalarından satır başları:
'KİN TUTMUYORUM' MESAJI KİME?
Bu birisi editlemiş, yapanın eline sağlık. Sosyal medyada gördüm hoşuma gitti, paylaştım sadece bu. Hiç kimseye özel bir mesajım yok.
Türkiye'deki bu linç kültürünü mutlaka tedavi ettirmemiz gerekiyor. Bu linç kültürünü çok tehlikeli buluyorum. Herkes sizin gibi düşünmek zorunda mı? Biz oturduk, düşündük. Çoğunluk hayır biz HDP'nin olduğu yerde olamayız dedi. Sanki biz Ermenistan'ı desteklemişiz gibi acayip bir linç kültürü. Muharrem İnce'ye öyle şeyler yapıldı ki... Muharrem İnce sağlığından oldu ya.
Ortaokula kadar indi. Ortaokuldaki çocuklar yazıyor.
Ümit Özdağ'la biz dostuz yine. Farklı tercihlerde bulunmamamıza rağmen dostluğumuz devam ediyor. Bizi destekleyenler kavga ediyor.
(Ümit Özdağ'la fotoğrafı) Bu tespih sürekli elimde benim. Planlanmış bir kurgu değildi, tesbihin özelliği yok. Biz Özdağ'la beraber en başından beri tüm ihtimalleri konuşuyorduk. Bugün de konuşuyoruz. İhtiyaç olursa görüşürüz. İki medeni insanız, iki medeni siyasetçiyiz. Yıllara dayanan bir dostluğumuz var. Biz bunu yaparken sosyal medyanın başına oturanlar kraldan çok kralcı. Küfürleşen, hakaretleşen... Bu günler geçecek. Yapmayın ya...
"HAKARET EDENLERE DAVA AÇACAĞIM"
Hakaret eden herkese dava açacağım, eleştirenlere değil.
Bu linç kültürüyle hesaplaşacağım ben. Linç kültürünün demokrasiye bir tehdit olduğunu düşünüyorum.
Aileme hakaret etme hakkını nereden buluyorsunuz? Büyük bir kesim tarafından sevgi devam ediyor. Akşener'e demediklerini bırakmadılar.
Mantıklı eleştiriler okumayı severim ben. Element uyduranlar da var. Öyle senaryolar uyduruyorlar ki...
Aliyev'in işi gücü yok, Türkiye'de o onu desteklesin, bu bunu desteklesin. Özgür irademizle birini destekleyemez miyiz?
Biz Özdağ'la bütün her şeyi konuşarak geldik bu noktaya. Biz cenke girmiyoruz seçime giriyoruz. Kaliteli bir dil kullanmalıyız. Seçim süreci boyunca hiçbir genel başkanı doğrudan hedef almadım.
Babacan çocukça bir tarzla aşağılamaya çalıştı, aynı anladığı dilden cevap verdim. Kim hangi dilden anlıyorsa o dilden konuşmayı iyi bilirim.
KILIÇDAROĞLU'NDAN TALEBİ OLDU MU?
Mansur Yavaş çok değer verdiğim kıymetli bir dostumdur. Eğer Mansur Yavaş aday olsaydı ben aday olmayacağım demiştim. Eğer bir Türk milliyetçisi aday olmazsa ben aday olacağım dedim.
Sinan Oğan destekçileri HDP'nin bir pazarlık partisi olduğunu, temel hedeflerinin Suriye'ye dönük Türkiye'nin operasyonlarını durdurmak olduğunu biliyor. Biz siyasetin merkezine Türk milliyetçilerine oturtmalıyız demiştim. Kimileri ne derse desin biz bu hedeflerimize ulaştık. HDP'nin kıskaca alma planını defettik.
Sayın Yavaş aday olmadı, Kılıçdaroğlu adaylığını diretti ve kabul ettirdi. Biz Kılıçdaroğlu'yla oturduğumuzda birçok şey konuşuldu. Sayın Davutoğlu'yla da bir görüşme yaptık. Kılıçdaroğlu'nun daha sonra da birkaç defa görüşme talebi oldu ben ikna olmadım. Sayın Yavaş'ın bir nezaket mesajı oldu 'yapabileceğim bir şey var mı' diye ben de teşekkür ederim dedim kendisine. Benim Kılıçdaroğlu'ndan talebim olsaydı Kılıçdaroğlu hepsini yapmaya hazırdı. Makam, mevki talep etmedim. Ben ikna olmadım.
Ben büyük bir fedakarlıkta bulundum ülke krize gitmesin diye. Yavaş için yanlış anlamışsa tekrar ifade edeyim. Biz ikinci turda cumhurbaşkanlığı bir tarafta meclis bir tarafta krize sürükleyeceğinin altını çizdik. Benim için istikrar önemliydi. Ülkeyi krize sokmayı göze alamazdım ben. Türk milliyetçisi olarak HDP'yle yan yana durmamız söz konusu olamazdı.
Her görüşmemizde muhakkak bir üçüncü kişinin olmasını istedim. Yavaş o toplantıda vardı.
Konuşma metnini tamamını kendim yazdım. Niye okudum? Bütün Türkiye'nin gözü oradaydı. Önemli bir konuşmaydı. Hata insana mahsustur, hata yapmamak için. Bu kararı aldık tek tek okumalıydık. Benim kalemim fena değildir, konuşma metni yazarım.
Niye öksürüyorum? Seçim döneminde yokluklarla mücadele ettik. Azerbaycan petrol kuyusu vermiş haberim yok. Kuyum olduğunu bilseydim otobüse benzin koyardım. Ortaklığım, mahkemem varsa belgesini çıkartın. İddiaları kanıtlamayan namussuzdur.
"ERDOĞAN'DAN MAKAM TALEBİM OLMADI"
Sayın Erdoğan'dan benim makam mevki anlamında hiçbir talebim olmadı. Kılıçdaroğlu'ndan olmadığı gibi. Kılıçdaroğlu verebileceğini söyledi. Ben önce ikna olmalıydım buna. Sayın Erdoğan'a gelecek olursak iddia edildiği gibi ben kendisinden randevu talep etmedim. Bir pazarlık asla olmadı. Biz ortaya birtakım ilkeler koyduk. Bu ilkeler Erdoğan tarafından kabul edildi. O an geliyor diye bir Twitter hesabı var. O ilkeleri madde madde konuştuk. Ortada pazarlık değil, ilkeler var. Bu ilkeler hem Millet İttifakı tarafından hem Cumhur İttifakı tarafından kabul edilmiş ilkeler. Anayasadaki Türklük maddesi olarak bilinen madde Babacan'ın partisi tarafından çıkarılmak istendi. Millet İttifakı'na bunu dayatmak istiyor. Özdağ da Millet İttifakı'na Madde 66'yı kabul ettirdi. Afet Bakanlığı'nın kurulması bir pazarlık değil ki. 11 sene önce Meclis'e kanun teklifi önermiştim. Benim bir bakanlık talebim yok. 2015 senesinde Binali Yıldırım beni davet etti, o zaman gitseydim zaten bakan olurdum süreç içerisinde. Benim hiç öyle derdim yok. Bana haksızlık yapılıyor.