MHP lideri Bahçeli'den TÜSİAD'a sert tepki
İşte Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar...
Hepinizi hürmet ve muhabbetle selamlıyorum. Televizyon ekranları, sosyal medya vasıtasıyla toplantımızı takip eden aziz vatandaşlarımıza en kalbi selamlarımı iletiyor, selamlarımı sunuyorum. İnsanın olgunluğu gibi siyasetin de olgunluğundan bahsetmek mümkündür, doğalı budur. Olgunlaşmamış siyaset köksüzlüğün eseri, fikir yetersizliğinin eseridir. Leyleğin ömrü laklakla geçiyorsa basit siyasetin ömrü de polemikle gelip geçecektir. Türk siyasetin öncelikli sorunların bir tanesi bu tip siyaset ve siyasetçinin varlığıdır. Bugün ne yaşıyorsak izleri dündedir. Bugün neyle karşılaşıyorsak hedefleri yarındadır. Küçük heveslerden büyük hedeflerin çıkmayacağı berrak şekilde görünecektir. Hedefi büyük olanın inancı da büyüktür.
Maksat milletimizi güzelliklerin en güzeliyle buluşturmaktır. Biz insan üstü bir gayretle çalışıyoruz, Geceyi gündüze katıyoruz, azımızı çok yapmak için sürekli çabalıyoruz. Cumhuriyetin 100. yıldönümüne adım adım hazırlanıyoruz. İnsanımızın yüreğine yağmur gibi yağıyor, umutlarını yeşertiyoruz. Sözümüzle, sevdamızla, samimiyetimizle, sabrımızla, sadakatimizle, sağduyumuzla 2023'teki zafere yürüyoruz. Bizim niyetimiz halis, nişanemiz halka hizmettir. Yolumuzda duran dursun, biz durmayız. Bıkmadan, usanmadan, gevşemeden ülkülerimizi anlatacağız. Oynanan oyunların iç yüzünü, yazılan kabus senaryolarının içeriğini ve yönünü milletimizin her güzel insanını anlatıp aydınlatma görevimizi yerine getireceğiz. Aydınlanma, aklımızı kullanmaya cesaret edebilmektir. Şunu bir defa açıkça ifade etmek durumundayım ki ülkemizin hiçbir yerinde zillet ittifakının iddia ettiği gibi bir Türkiye tablosu yoktur. Çürük çarık zihniyetlerin hiçbir sözü söz değildir, hiçbir açıklaması doğru değildir. Yalandan vergi alınmış olsaydı yalancı siyasetçilerin hepsi iflas bayrağını çekmekten kurtulamazdı. Yalnızca göz boyamak için 3-5 esnaf gezenlerin ipliği artık pazardadır, ikinci ele düşmüştür. Sahnelenen sahte mağdur tiyatroları, kurmaca ve kumanda edilen karşılıklı diyaloglar kimseyi inandıramaz. Aziz milletimiz sahtekarlara dün olduğu gibi bugün de yarın da prim vermeyecektir.
"ÇIKARSINLAR ADAYLARINI, GÖRSÜNLER HANYAYI KONYA'YI"
Onlar boş bol dolaşadursun MHP 18 Şubat 2022 tarihinden bugüne kadar 493 ilçemizi heyetler halinde ziyaret etmiştir. Milletimizin tamamıyla kucaklaşmanın gönül huzurunu yaşıyoruz. Gönüllere misafir oluyoruz, gönüller kazanıyoruz. Cumhur İttifakı, Türkiye'nin her noktasında milletiyle oturup kalkıyor. Gittiğimiz her yerde gördüğümüz açık gerçek şudur 2023 yılında Cumhur İttifakı açık ara farkla sandıktan başarıyla çıkacaktır. Şapkadan çıkaracakları aday kim olursa olsun Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan yüzde 50'yi fersah fersah aşan bir oy oranıyla seçilecektir. Zillet ittifakının nasıl bir adayı vardır yıpranmasın ki açıklanmıyor. Çıkarsınlar adaylarını, görsünler hanyayı Konya'yı. Kolayca yıpranacak, an itibariyle meçhul adayı çok arayıp aramadıkları bir diğer muamma olarak karşımızdadır.
Kasım'da seçim olabilir diyen Kılıçdaroğlu kendi kendi kandırıyor. Bizim tavsiyemiz en yakın kliniğe müracaat etmesi ve tedavi altına alınmasıdır. Beklentilerinin karşılanmaması durumunda yaşanacak hayal kırıklıkları Kılıçdaroğlu'nun elinden oyuncağı alınmış çocuğa dönüştürecek, mızmızlanması da işe yaramayacaktır. İntikam almak isteyenlerin tamamı Kılıçdaroğlu'nun arkasında kuyruğa dizilmiştir. Birbirine çalım atmaktan özel bir haz alan, ortak gayeleri dış güçlerin emellerine hizmet olan partilere Türkiye'nin emanet edilmesi istikbalimizin hiçe sayılmasıdır. Cumhur İttifakı belirsizliği aşacak, iç barış ortamını, toplumsal huzuru sağlayacak iradedir. Önündeki her taşa takılan, geleceğe teleskopun yanlış ucundan bakan zillet ittifakı akıntıda sürüklenen bir saldır, devlet ve millet düşmanlarıyla ilişki kurmuş yani bağımlılık halinde yaşayan kirli bir kumpanyadır.
Türkiye, dünyanın tüm projektörlerinin çevrili olduğu bir coğrafyanın ağırlık merkezidir. Elinde sadece bir çekiç olanların karşılaştığı engelleri çivi olarak görmesi tıkanıklığının sonucudur. Biz yolumuza kararlılıkla devam edeceğiz, Cumhur İttifakı'nı iftiharla anlatacağız. Adım adım 2023, ilçe ilçe anlatma ve aydınlatma temalı çalışmalarımızda emeği geçen milletvekili arkadaşlarım başta olmak üzere, fedakar dava arkadaşlarıma ayrı ayrı teşekkür ediyorum, hepinizi kutluyorum.
Çağrımız Türk tarihinin çağrısıdır. Çağrımız kutlu ceddimizin çağrısıdır. Çağrımız çiftçimizin, emeklimizin, işçimizin, şehit analarımızın, tüm mazlumların çağrısıdır. Çağrımız istikbale el ele, omuz omuza tek nefes halinde yürüyüş çağrısıdır. Bizim çağrımız, çağın akışını değiştirmeye sonuna kadar taliptir.
"DEVE KUŞU GİBİ BAŞIMIZI KUMA SOKMAMIZ DÜŞÜNÜLEMEYECEKTİR"
Zora dayalı ve silahla inşa edilen ekonomi politik sistemin, insanlığın beklentilerini karşılamaktan hızla uzaklaştığı görünmektedir. Dünya kapsayıcı bir vizyona, adil, barışçıl politikalara adeta muhtaçtır. Kapitalizmin ana siperi haline gelen sindirella ekonomisinin sonuna gelinmiştir. Ahlaki olmayan, insani değerlerle bağdaşmayan piyasa uygulamalarını köklü şekilde sorgulamaktan, ekonomik özgürlük, ekonomik adalet kapsamında A'dan Z'ye revize etmedikten sonra varılacak yer yine krizdir. İnsanlığın yeni bir vizyona ihtiyacı vardır ve bu ertelenemez boyuttadır. Yatırımların hedefinde kaynak verimliliği, iklim uyumu yer almalıdır. Uyuklayan bir bakışla altımızdan kayıp giden dünyayı seyretmemiz sorumlu anlayışımızla ters düşecektir. Bu dünya bizim de dünyamızdır, deve kuşu gibi başımızı kuma sokmamız düşünülemeyecektir.
Dünyaya karşı kapanmak ve içe dönmek demek, Allah'ın kelamını anlatmaktan ve savunmaktan vazgeçmek demektir. Buna da olurumuz yoktur, hep umutlu olacağız. Biz yeryüzünde unutulmuş bir savaşın kayıp askerleri değiliz. İyiliğin asıl manası bireysel değil toplumsal olmasıyla tezahür edecektir. Bugünkü tüketim toplumu küresel bir toplumdur. İçinde zenginlik adalarıyla yoksulluk havuzları bulunmaktadır. Gemisi kurtaran kaptan iddiaları, yıkıcı rekabetler, sonlu bir hayat içinde sınırsız servet iştahı felaket habercisi haline dönüşmüştür. Herkese fayda sağlayacağı iddia edilen damlama ekonomisinin aslında bir dolandırıcılık olduğu Oscar ödüllü bir iktisatçı tarafından itiraf edilmedi mi? Küresel ekonomi cüceleşmiştir, motoru teklemiştir.
Küresel ekonomi fırtınalı bir havada, bozuk pusulayla yolunu bulma çabasındadır. ABD, Birleşik Krallık ve Almanya faiz silahına sarılmışlardır fakat silahtaki mermi azalmaktadır. Gıda ve enerji fiyatları küresel enflasyonu çıkarmaktadır. Gıda krizinin geri planında bu ve buna benzer yüksek düzeyli tehditvâri açıklamaların hiç mi payı yoktur. NATO Genel Sekreteri'nin sözlerini neye yorumlamalıyız. Gıda sorunu yaşanıyorsa bunun sorumlusu küresel emperyalizm değil midir? Bunlar kime ne anlatmanın merakındadır. Tahıl koridorunun inşasıyla ilgili çabalara destek verilmesi gerekirken Fransa Cumhurbaşkanı'nın Kiev'e gitmesi ve Romanya üzerinden bir yol açılmasını istemesi bize göre yamyamlıktır. İnsanlar aç kalmış, açıkta kalmış, sözde gelişmiş ülkelerin umurunda değildir. Bu aşamada Rusya-Ukrayna savaşının sonuçları tüm dünyada hissedilmektedir. Mısır, bu olumsuz gelişmelerden en çok mağdur olan ülkelerin başında gelmektedir.
TÜSİAD'A SERT TEPKİ: TÜRK OLAMIYORSUNUZ BARİ İNSAN OLUN
Mühim olan Türkiye'nin alacağı pozisyon, üstleneceği tarihi roldür. Türkiye ekonomisinde pireyi deve yapan siyasi sefillerin dünyanın nereden nereye geldiğini göremedikleri ortadadır. Türkiye pozitif olarak ayrışırken yatırım, üretim alanlarında bir adım öne çıkmaktadır. Gıda krizinin bize yansımasını en aza çekmemiz mümkündür. Patates, soğan, patlıcan fiyatlarını abartanlara diyorum ki biraz vicdanınız kaldıysa, kimin tarafında olduğunuzu açıklayın. Kimlerin değirmenine su taşıdığınızı söyleyin. İşte görüyorsunuz TÜSİAD Başkanı işi gücü bırakıp İsveç ve Finlandiya'nın yanında saf tutmuş. TÜSİAD'ın mensubiyet duyduğu ülke neresidir. Bir kez olsun milli olsun. Boş yapmayın, Türk de olamıyorsanız bari insan olun. TÜSİAD'ın selam durduğu İsveç, Kandil'in finans bankasına dönüşmüştür. Zillet ittifakı ile İsveç bu durumdan mutlu mudur? Brüksel'de toplanan NATO Savunma Bakanları toplantısında PKK'nın elindeki silahların Sayın Akar eliyle muhataplarına gösterilmesi ihanet çetesinin nerelere ulaştığının göstergesidir.
NETFLIX TEPKİSİ: KÜFÜR ETMENİN NERESİNE GÜLECEĞİZ?
Toplumsal bünyeyi ur gibi saran şiddet vakalarında bir türlü azalma, zayıflama emaresi görülmemektedir. Vahşet haberleri, seri cinayetler maalesef milli vicdanı derinden yaralamaktadır. Bazı diziler, Magazin programları hepimizi rahatsız etmektedir. Netflix'te küfür ve en samimiyetsiz esprilerin yer aldığı, sözde komedyenlerin olduğu diziler artık haddini aşmıştır. Küfür etmenin neresine güleceğiz? Kadını metalaştıran, erkeği yozlaştıran ucube dizi sahnelerinin neresini beğenip takdir edeceğiz? Sebze ve meyve fiyatlarını eleştirip, dar gelirli bir ailenin 1 aylık mutfak harcamasını 1 saatte harcayıp gününü gün edenler, vur patlasın çal oynasın havasıyla, tatlı su solcuların, meyhane devrimcilerin, 'Böyle ekonomi olur mu?' diye sorup yatlarla dolaşan, katlarla dolaşan, cebi sonradan para görmüş demokratların bize anlatacak hiçbir şeyi olamaz.
Mahkemeler cinayet davalarında süratle karar vermeli, iyi hal indirimi veya bir başka sebeple canilerin ceza indirimine izin verilmemelidir. Gerekiyorsa idam cezası bile tartışmaya açılmalıdır. Kadınlara yönelik cinayetlerin tekrar tekrar gösterimine kesinlikle izin verilmemeli. Milli ve manevi değerlerimizi hedef alan dizi-filmler hayatımızı zehirlemektedir. Şiddeti kışkırtan roller, aile birliğimizi doğrudan çürütme risk ve tehlikesi yaşatmaktadır.
Olayların akışı, milletin vicdanı bizi haklı çıkarmaktadır. Alnımız açık, mazimiz tertemizdir. Kimseden sakladığımız, kapatacağımız ahlaksızlıklarımız yoktur. Nasıl görülüyorsak öyle oluruz. Biz 53 yıl önce Hakk'a inanarak yola çıktık. Önümüzde 3 önemli görevimiz vardır. Birincisi toplumsal barışımızı, denge ve düzenimizi koruyarak suç ve suçluyla mücadele etmek, 2023 yılında tek umudunun Cumhur İttifakı'nın olduğu konusunda milletimizi uyarmaktır. İkincisi utanmazların foyasını ortaya çıkarmak için milletimizi uyarmaktır. Her seviyede birleşmede, çözümün de Cumhur İttifakı ile MHP'de olduğunda milletimizi inandırmaktır. Bu nedenle oturmayacağız, dinlenmeyeceğiz, yılmayacağız, bıkmayacağız, başka çaresi ve çıkış yolu yoktur. Demokrasiyi bölücülük ilacı olarak piyasaya süren, insan haklarını etnik bölünme platformuna bürünen, zillet ittifakına hamd olsun Türkiye bırakılmayacaktır.