Manavgat'ta yanan evlere 'kırmızı çarpı'
Manavgat'ta 28 Temmuz günü dört ayrı kırsal mahallede çıkan orman yangınında toplam 2 bin 800 ev etkilendi. Yangın devam ederken, sayı da artmaya devam ediyor.
Bu arada, Çevre ve Şehircilik bakanlığı ile jandarma ekipleri, yangında zarar gören Bucakşeyhler Mahallesi'nde yıkımına karar verilen evleri tek tek işaretliyor. Yıkılacak evlerin duvarına sprey boyayla kırmızı çarpı işareti konuluyor.
Mahalle muhtarı Halit Demir, yangının Akseki tarafından geldiğini ve çok büyük olunca vatandaşın ne yapacağını şaşırdığını belirterek, su ve elektriklerin bir haftadır kesik olduğunu söyledi. Mahallede 45 evin yandığını belirten muhtar Demir, "Şimdi işaretleme ve yıkımlar başladı. Arkasından da TOKİ'nin gireceği söyleniyor. Vatandaşın halini gördünüz çok mağdur" dedi.
Sabaha karşı ulaşan yangınla büyük zararın oluştuğu Bucakşeyhler'de oturan Mahmut Rüzgar ise Manavgat'tan gelen oğlu Bekir Rüzgar tarafından kurtarıldı. Bekir Rüzgar, "Saat 4.30 gibi bana telefon geldi, Oymapınar'da yangın çıktı diye. Manavgat'tan buraya gelmem 15 dakika sürer. Geldim, elektrik su yoktu, babamı evden indirmem 5-10 dakika sürdü. Garajda traktör vardı, babam 'gel traktörü çıkaralım' dedi. 'Yok baba kaçalım' dedim.
Buradan bindim arabaya tepeden aşağı indik. Bir anda geldi, yapacak hiçbir şeyimiz yok. Evimizde de hiçbir şeyimiz kalmadı. Komşularla birlikte traktörlerimiz yandı" diye konuştu.
İMAM LOJMANINDA KALIYORLAR
Mahalledeki yangında evlerini kaybeden 2- 3 aile ise yangından zarar görmeyen imam lojmanının odalarını paylaşıyor. Bazıları da lojmanın önüne çıkartılan kanepelerde sabahlıyor.
Yangının dört taraftan birden saldırdığını ve canlarını zor kurtardıklarını anlatan Sadettin Bodur, "Ayağımıza ayakkabı dahi giymeye fırsat olmadı. Can kaybımız yok. Yıkımı yapılan ev benim. Yerle bir oldu, hiçbir şeyimiz kalmadı, bağ, bahçe, ev ne varsa gitti. Dışarılardayız. Çadırlar konuldu ama dışarıda yatıyoruz, kanepeler var orada" dedi.
Yangında evlerini kaybeden Gülsüm Bodur ise, "Kepçenin şu an yıktığı ev bizim. Uzakta dediler gece aradı çocuklarım ben bu kadar geleceğini sanmadım. 9- 10 köy ilerdeki yangın buraya gelmez dedik. Yattık, oturduk. Her tarafımızdan bir geldi mi, yalın ayak inmişim, çakıla basınca yalın ayak indiğimi anladım. Evde ayakkabılarım var ama dönüp de bir tane ayakkabı alamadım. Şimdi imam lojmanı odalarını paylaştık iki aile, orada kalıyoruz" diye konuştu.
GÖZYAŞLARIYLA ANLATTI
Kendisinin bağ evi, kardeşi Gülsüm Bodur'un ise evi yandığı için büyük üzüntü duyduğunu belirten Kemal Bodur ise yaşananları anlatırken gözyaşlarını tutamadı. Bodur, "Benim bağ evim yandı, Manavgat'ta evim var başımı sokuyorum ama onlar kül oldu. Hepsi kardeşim, amacımın oğlu, ablam" diye anlatarak gözyaşlarına hakim olamadı.
Antalya'da ikamet eden Fatma Efe ise kız kardeşi ve akrabalarının evlerinin yandığını ve yardım edebilmek için köye geldiğini belirterek, "Bacıma, yeğenlerime yardıma geldik. Hepsi bitti, yandılar, keçiler, evler, zeytinler hepsi bitti. Kız kardeşimin, yeğenlerimin her şeyleri yandı. Hayırlısı kuzum Allah insanlarımıza güç kuvvet versin. Çok üzüldük. Destek olalım diye geldik. Caminin lojmanına sığınıyorlar" dedi.
ELBİSE YIĞINLARI OLUŞTU
Mahalledeki bir alanda yardım amaçlı birçok ilden toplanıp getirilen elbiseler dikkat çekiyor. Evi yanan Arif Küçük, elbise türü yardımlar gönderilmemesini istedi. Küçük, "Haddinden fazla malzeme geldi. Artık buraya malzeme gelmemesi lazım. Su verildi. Elektrik verilmesi lazım. Yiyecek gıda malzemeleri verilmesi lazım. Mahallede aşevine ihtiyacımız var" diye konuştu.