HABER

Gizli FBI "kara listesi" ortaya çıktı!

ABD'nin iç güvenlik örgütü FBI'ın gizli "kara listesi" basına sızdı. Listedeki isimlerin yüzde 99'unun Müslüman olduğu ve sabıkaları bulunmadığı ortaya çıktı. Irkçı ve ayrımcı uygulamayla ilgili Amerikan İslam İlişkileri Konseyi Avukatı Justin Sadowsky, CNN TÜRK'e konuştu. Hilken Doğaç Boran'ın özel röportajı.

Hilken Doğaç Boran: FBI'ın kara listesini nereden buldunuz? İlk incelemelerinizden ne sonuç çıktı?

Justin Sadowsky: Bu listeyi ve federal terör takip listesinin farklı kısımlarını İsviçreli 'Maya' adlı bir hackerdan aldık. Bu listelerin 2019 versiyonları bir havayolu şirketinin bilgisayarında ortaya çıktı. Maya, listeleri kar amacı gütmeyen kuruluşlar ve gazetecilerle paylaşacağını söyledi. Biz de ondan talep ettik.

"YÜZDE 99'U MÜSLÜMAN İSİMLERDEN OLUŞUYOR"

Hilken Doğaç Boran: Peki liste üzerindeki çalışmalarınızda ne buldunuz?

Justin Sadowsky: Listelerdeki isimlerin yüzde 98’inden fazlasının Müslüman isimler olduğunu fark ettik. Bunları bağımsız uzmanlara gönderdik. Onlar da çok adımlı incelemeler yaparak Müslüman isimlerle Arapça ve Urduca isimler arasında karşılaştırma yaptı. Bunları daha sonra rastgele listelerle karşılaştırdılar. Sonuç şok edici oldu. Zaten listeyi görünce bunu anlıyorsunuz. Ayrıca listedeki Arapça ve Urduca isimleri bir veritabanına ya da arama motoruna yazdığınızda neden o listede yer aldığına dair bir bulgu çıkmıyor. İsimleri araştırmak da zordu. Çünkü yüzde 10’unun ilk ya da soy isminde 'Muhammed' geçiyor. Ama listedeki az sayıda İspanyolca, İrlandaca ya da Japonca ismi sorgulattığımızda net bir şekilde terörden yargılanıp hüküm giydiklerini gördük. Yani sadece yüzde birlik kısımda yer alan ve Müslüman olmayan isimlerin neden listede olduğu belli. Ama listenin yüzde 99’unu oluşturan Müslüman isimlerin oraya yazılmasının hiçbir mantığı yok.

Hilken Doğaç Boran: Birinin adının bu listeye alınması ne sonuç doğurur?

Justin Sadowsky: Eğer ABD’ye girip çıkmıyorsanız neredeyse hiçbir şey olmaz. Neredeyse diyorum çünkü ABD, bu listeyi Türkiye dahil 60 ülkeyle paylaşıyor. Bunların arasında insan hakları karnesi kötü olan ülkeler de var. Yani bu listeye alınan birinin başı bu ülkelerde belaya girebilir. Ama ABD’dekiler için çok daha fazla sorun var. Kara listedekiler ABD’ye ya da ABD üzerinden uçamıyor. Yani ülkeye girmeleri imkansız. Takip listesine alınan isimlerse seyahat edebiliyor ama uçuş biletlerini kendi başlarına alamıyor. Bunun için saatlerce bekleyip bir devlet yetkilisinin onayını almaları gerekiyor. Çoğunlukla uçuşlarını kaçırıyorlar. Uçağına yetişenler genelde elle ve köpekle aranıyor. Eşya ve bedenlerinden patlayıcı riskine karşı numune alınıyor. Karadan ya da havadan ABD’ye vardıklarında saatlerce gözaltında tutuluyorlar. Elektronik eşyalarına el konuyor ve aranıyor. Pasaportlarına el konuyor. Bunun silah doğrultarak yapıldığı vakalar söz konusu. Özellikle karadan giriş yapan bazı müvekkillerimizin çocuklarına ve eşlerine bile silah doğrultulduğunu ve çığlık çığlığa bağırıldığını biliyoruz. Bunun dışında liste polisle de paylaşılıyor. Biri sizi çevirirse ya da bir memurun yanından geçseniz bile korkunç şeyler yaşayabilirsiniz. Ayrıca liste bazı askeri üsler, hassas havalimanı bölümleri ve Beyaz Saray gibi yerlerde de geçerli. Örneğin New Jersey’de belediye başkanı olan bir müvekkilimiz, davetli olmasına rağmen Beyaz Saray’daki Ramazan kutlamasına alınmadı.

"ADI BİR KEZ YAZILAN GİREMİYOR"

Hilken Doğaç Boran: Bahsettiğiniz belediye başkanı Muhammed Hayrullah. Kendisi ABD’de en uzun süre görev alan Müslüman Belediye Başkanı. Beyaz Saray’a alınmamış, neden reddedildiğine dair net bir gerekçe verilmemişti. Ama sizin raporunuza göre Hayrullah’ın adı kara listenin 2019 versiyonunda var. Beyaz Saray’a bu yüzden mi alınmadığını söylüyorsunuz?

Justin Sadowsky: Evet. Hükümet bunu doğrulamıyor tabii, ama biz listeye karşı açtığımız anayasal davalardan bunu biliyoruz. Beyaz Saray gibi hassas yerlerde listenin eski versiyonları da kullanılıyor. Belediye Başkanı’nın hala listede olduğunu düşünmüyoruz. 2021’de Tel Aviv’e gitti. Geçtiğimiz hafta Atlanta’ya gitti. Bu süreçte hiç durdurulmadı ya da bahsettiğim şekilde tacize uğramadı. Ama listeden çıkarılmasına rağmen bir kere adı buraya yazıldığı için Beyaz Saray’a giremiyor.

"BAŞKAN BIDEN DEĞİŞİM SÖZÜ VERMİŞTİ"

Hilken Doğaç Boran: Bu kara liste konusunda Biden yönetimiyle irtibata geçtiniz mi? Resmi bir gerekçe sunuyorlar mı? Bu ayrımcı politikayı değiştirecekler mi?

Justin Sadowsky: Biden yönetimine bunu değiştirmesi için çağrı yaptık. Başkan Biden Seçim kampanyası döneminde buna dair söz vermişti. Denememize rağmen direkt olarak yönetimle irtibat kuramadık. Temsilciler ve senatörlerle görüşüyoruz. Kongre’de bir takım soruşturmalar açılıyor. Buradaki gözlem ve denetleme yetkilerini kullanmaya başlıyorlar. Kongre’nin soruşturma ayağıyla irtibat halindeyiz. Bu adımların kara liste konusundaki farkındalığı artırmasını ve Biden yönetimini harekete geçmeye itmesini ya da Kongre’nin kara listeyi kısıtlamasını ya da tamamen kaldırmasını umuyoruz.

FBI'IN "KARA LİSTESİ" YASAL MI?

Hilken Doğaç Boran: Bu faaliyetin hukuki dayanağı var mı? FBI’ın insanların isimlerini varlığını resmen kabul etmedikleri bir kara listede toplayıp buna göre hareket etmeleri yasal mı? Üstelik bunu farklı kolluk kuvvetleri ve kurumlar da kullanıyor.

Justin Sadowsky: Olduğunu sanmıyoruz. Bunun birkaç sebebi var. Birincisi, Federal Terör Listesi gibi geniş bir veritabanı için büyük bir program gerek. ABD’de bu tarz programlara dair yasalarımız var. Yürütmenin büyük bir program ya da politika uygulaması için, örneğin zorunlu aşı ya da borç takip sistemi gibi, Kongre’den direkt onay alması şart. Kongre bu listeye hiç onay vermedi. Zaten vermiş olsa da tabiatı gereği bu liste anayasaya aykırı. Çünkü kanuni sürece uymuyor. Listedeki kişilere listede oldukları söylenmiyor ve listeden çıkmak için bir yol sunulmuyor. Ayrıca bildiğimiz üzere ABD’de iç terör tehdidinin büyük kısmı beyaz üstünlükçüler olmasına rağmen listenin yüzde 99’u Müslüman. Müslümanların böyle adil olmayan biçimde hedef alınması, ABD Anayasası’nın “kanun önünde eşitlik” ilkesine aykırı. Bunların ötesinde, insan ve cihazların sınır noktalarında “makul şüphe” olmadan yasa dışı aranması ve alıkonması gibi faaliyetler de anayasaya aykırı. ABD genelinde bu süreçlerin hepsini mahkemeye taşıdık. Mahkemelerin bizden yana karar vermesini umuyoruz. Bu sırada Biden Yönetimi’ne listeyi kaldırma çağrımızı yineliyor, Kongre’ye de konuyla ilgili gerekli yasaları geçirme ve bu listeye hiçbir zaman onay vermediklerini açıkça belirtme çağrısı yapıyoruz.

GÜNCELLENME

Bunları da beğenebilirsiniz

Son Dakika Haberler