Cumhurbaşkanı Erdoğan, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı'nda açıklamalarda bulundu
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Sayın parlamento başkanları, Parlamenterler Arası Kudüs Platformu'nun sayın üyeleri sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Sizleri ülkemizde ağırlamaktan büyük memnuniyet duyuyorum.
Parlamenterler Arası Kudüs Platformu 5. Konferansı'nın hayırlara vesile olmasını niyaz ediyorum. Tüm Kudüs sevdalılarına selamlarımı, sevgilerimi gönderiyorum. Sizlerin şahsında Filistin davasını kendi meselesi görüp destek veren Kudüs'e ve Filistin'e sahip çıkan tüm parlamenterlere teşekkür ediyorum. Üç gün boyunca gerçekleştireceğiniz istişarelerin, temas ve ziyaretlerin başarılı geçmesini temenni ediyorum.
Kudüs ve Filistin'e hizmet eden siz kardeşlerimi tebrik ediyorum. Müslüman olmanın Müslümanca yaşamanın hakkı, hukuku ve adaleti cesaretle savunmanın gerçekten zor olduğu günlerden geçiyoruz.
"HİÇBİR GÜÇ KALBİMİZDEN KUDÜS SEVGİSİNİ SÖKEMEZ"
Bilhassa ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'nın mahremine, tarihi statüsüne ve kutsiyetine yönelik tacizler giderek artıyor. İşgalci İsrail tarafından Kudüs'ün kadim kimliği adım adım yok ediliyor. Kandan ve gözyaşından beslenen haçlı zihniyetinin tekrar hortlatılmak istendiğini görüyoruz.
Hiçbir güç kalbimizden Kudüs sevgisini sökemez. Türkiye olarak Kudüs'e sahip çıkmayı bir görev biliyoruz. Kudüs'ü savunmanın insanlığı savunmak inancıyla mücadelemizi azimle sürdürüyoruz. İnsanlık ve barış adına yürüttüğümüz mücadeleye destek veren Kudüs platformuna şükranlarımı sunuyorum.
"NETANYAHU GAZZE KASABIDIR"
Filistinli kahramanlara bir kez daha saygılarımı gönderiyorum. 7 Ekim'den bu yana yaşananları anlatmaya artık kelimeler yetersiz kalıyor. Modern dönem firavunlarını görmek isteyenler Filistinlileri katledenleri baksın. Nazi zihniyeti Gazze'de 35 bin insanı katletti. Netanyahu günümüzün Hitler'i Gazze kasabıdır.
"SOYKIRIMA SESSİZ KALAMAYIZ"
İsrail yönetimi bizi susturabileceğini zannediyor. Buradan onlara şu hakikati tekrar hatırlatmak istiyorum. Ne yapsanız boş Tayyip Erdoğan'ın kalbine de kavline de zincir vuramazsınız. Sizin tehditlerinize ve baskılarınıza asla boyun eğmeyiz.
Biz şartlara göre, esen rüzgara göre tavrını belirleyen tatlı su siyasetçilerinden değiliz. Biz bu yola kefenimizi giyerek çıktık.
Hiç kimse bizden soykırıma sessiz kalmamızı bekleyemez. Hamas'a terör örgütü iftirası atanlardan olamayız.
Varsın birileri rahatsız olsun, biz işgalcilere karşı vatanlarını savunan Hamas'ı Filistin'in Kuvay-ı Milliye'si olarak görmeye devam edeceğiz. Gazzeli kardeşlerimizin direnişine destek vermeye devam edeceğiz.
İsrail'le artık ilişkilerimizi ticari anlamda başta olmak üzere kestik kesiyoruz. 2000 yılı aşkın tarihimizin hiçbir döneminde asla soykırım yapmadık, masumlara dokunmadık. Nazilerden kaçanlara biz sahip çıktık ey Netanyahu.
Gazze'ye yardımlarda ilk sırayı Türkiye yer alıyor. Gönderdiğimiz yardımlar 50 bin tona yaklaştı.
"AHLAK DIŞI İDDİALAR"
Samimi bir üzüntümü paylaşmak istiyorum. Geçen ay seçim yapıldı. Bu konuda büyük bir haksızlığa maruz kaldık. Filistin'e verdiğimiz destek gölgelemeye çalışıldı. İsrail'e jet satışı yapıldı iftirası yapacak kadar gözlerini kararttılar. Jet yakıtı gönderdiler kadar ahlak dışı bir sürü iddia gündeme taşındı. Sizin vicdanınız var mı ya? Ahlak dışı bir sürü iddia gündeme taşındı. Ülkemiz aleyhine kullanılması çok yaralayıcı, yaralandık. Bu propagandanın içinin boş olduğu görüldü. Onlar bu iftirayı atsalar da biz yolumuza aynı kararlılıkla devam ediyoruz.
Kürecik'teki radar merkezinin, ülkemizin ve ittifakımızın güvenliği dışında hiçbir devletle ilişkisi ve bağı yoktur, olamaz da. Siyasi çıkar için bize iftira attılar. Yalan söylemeyin, kurtulamazsınız. Bunun hesabını da ebedi alemde vereceksiniz. Yalan üzerinden siyaset yapılmasın. Hukukun da siyasetin de temel kuralı bellidir, müddei iddiasını ispatla mükelleftir. Varsa elinizde bir belgeniz çıkarsınız.
Gündeme gelmek uğruna Türkiye'nin Filistin davasında duruşuna gölge düşürmeye hakkı yoktur.
1915 olayları üzerinden Türkiye'ye yönelik asılsız iddialar yerine ABD Gazze'ye bakmalı. İki yüzlü politikalarını reddediyoruz. Siyonizmin küresel ölçekteki tahakkümünü görmüş olduk. Ekonomiyi, ticareti, sanatı, akademi dünyasını nasıl esir aldığını ortaya çıkardı. Batı'nın demokrasi, özgürlük, hukuk, basın hürriyeti gibi değerleri işin ucu İsrail'e gelince unutuldu. Gezi olaylarında İstanbul'a kamp kuranların Gazze protestolarını görmüyor. Basın kuruluşları Gazze'de öldürülen meslektaşları hakkında tek bir cümle kuramıyor.