Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Zaferi'nin 953. Yıl Dönümü Kutlama Programı'nda açıklamalarda bulundu
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
"Tarihimizi, talihimizi, istikametimizi ve ebedi ikametimizi belirleyen Malazgirt Zaferi'nin yıldönümünde sizlerle beraberiz. Anadolu'nun kapılarının bir daha kapanmamak üzere ardına kadar açıldığı bu topraklarda Malazgirt Zaferi'nin 953. seneidevriyesine ulaşmanın bahtiyarlığını yaşıyoruz. Şanlı zaferin yıl dönümünü gururla minnetle 953 yıldır değişmeyen heyecanla kutluyoruz.
O günkü imanla, o günkü adanmışlıkla bugün yine Malazgirt'teyiz. Bugün 85 milyon olarak hep beraber şanlı zaferin yıldönümünü gururla, minnet ve tam 953 yıldır değişmeyen heyecanla kutluyoruz. Bizleri bu günlere kavuşturan milletimize bu günleri gösteren Rabbime sonsuz hamd-u senalar ediyorum. Sözlerimin başında Sultan Alparslan'ı ve onun şerefli yiğit askerlerini rahmetle yad ediyorum. Ruhları şad olsun. Mekanları cennet olsun diyorum. İlk fetih hareketlerinden bugüne kadar ezan susmasın, bayrak inmesin, ocak sönmesin diye milletimiz huzur içinde alın ak yaşasın diye üzerimize yabancı gölgeler düşmesin, istiklal istiklalimize halel gelmesin diye şehit olan, gazi olan tüm kahramanlarımızı şükranla anıyoruz.
"MALAZGİRT ZULME KARŞI KENETLENMENİN ZAFERİDİR"
Malazgirt Zaferi milletimizin binlerce yıllık dirlik duruşunun destanlarından biridir. Malazgirt zulme karşı kenetlenmenin zaferidir.
Sultan Alparslan atının üzerindeyken askerine şöyle seslenmiştir; 'Eğer şehit olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. Ben nefsimi Allah'a adadım. Benim için şehadet de, muzaffer olmak da bir saadettir. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir.' Zaferden sadece 4 sene sonra İznik'te bu topraklardaki ilk devletimiz olan Anadolu Selçuklu devletini kurduk. 953 yıla rağmen Malazgirt ruhu bir iman çağlayanı olarak gürül gürül akıyor. Kıyamete kadar bu ruh gönüllerimizi kuşatmaya devam edecek.
Bu toprağı taşı, coğrafyayı vatan yapmak için inanç gerekir. Bu toprakları aşkla, sevgiyle ilmek ilmek dokuduk. Anadolu'nun Türk toprağı olduğunu tüm cihana ilan ettik. Fethettiğimiz her yeri camilerle, kütüphanelerle, medreselerle donattık. İstanbul'a fethine giden sürecin en kritik adımı Malazgirt'le açılmıştır.
Malazgirt, Türklerle birlikte tüm Müslümanların zaferidir. Davamız nesillere ve çağlara ışık olmaktır. Davamız hak ile batılın kıyamete kadar sürecek davasında her zaman hakkın yanında durmaktır. Zaman değişir, asırlar değişir ama ruh değişmez. Kan aynı kan, karakter aynı karakterdir.
Bizim yürüyüşümüz Türkiye Yüzyılı'nadır, Malazgirt Zaferi'nin rehberliğinde, aydınlığında bu yolu yürüyeceğiz. Malazgirt ruhunu yaşatacak nesillere şerefle teslim edeceğiz. Yürümeye var mıyız, hazır mıyız? Tarihi öğrenmeyenler onu tekrar yaşamak mecburiyetinde kalırlar. Malazgirt'i idrak ve ihya ediyoruz. Dün Ahlat'ta bunun işaretlerini gördüm, bugün müjdesini görüyorum. Bugün Malazgirt bir başka.
Milletçe zorlukların üstesinden ancak bir olursak geliriz. Vatanımıza yönelik saldırıları ancak beraber olursak püskürtürüz. Türk, Kürt, Arap, Sünni, Alevi demeden şu nazlı hilalin gölgesinde buluşacağız. Farklılıklarımız üzerinden bizleri ayırmaya çalışanlara izin vermedik, vermeyeceğiz. Rabbim muhabbetimizi kardeşliğimizi daim eylesin diyorum."