Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekonomik Dönüşüm ve Yeni Paradigmalar Zirvesi'nde açıklamalarda bulundu
İşte Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamasından önemli satırbaşları:
İktisat politikaları konusunda ilk dile getirdiğimizde pek çok çevrenin garipsediği yaklaşımları vardı. Her küresel kriz bizim yaklaşımlarımızın ne kadar doğru olduğunu teyit etmiştir. Ülkemize karşı haksız, hukuksuz, adaletsiz bir şekilde uygulanan yaptırımlar bizi bu yolu aramaya mecbur bırakmıştır.Ekonomi politikalarımızı bu tuzaklardan kendimizi ayrıştırmak için oluşturduk. Kendi özgün ekonomi politikamızı oluşturduk. Salgınla başlayıp savaşla genişleyen küresel ekonomik kriz karşısında sergilediğimiz dayanıklılıkla doğru bir yolda ilerlediğimizi ispatladık. Biz ne yaptığımızı, niçin yaptığımızı, nereye varacağımızı biliyorduk.
Türkiye, bir asır önce 600 yıllık dev bir imparatorluktan bugünkü sınırlarıyla yeni bir cumhuriyete geçerken en çok ekonomi politikalarını oluşturmakta ve uygulamakta zorlanmıştır. 20 yıl önce ülkemizin asırlık ekonomi ve altyapı eksiklerini gidermek için kapsamlı bir program başlattık. Türkiye'nin potansiyeli ve imkanlarıyla siyasi ve ekonomik olarak dünyada durduğumuz yerin orantılı olmadığını gördük. Onun için önce 2023 hedeflerimizi açıkladık.
OYUNLARIN HER BİRİNİ AYRI AYRI BOZDUK
Bizi siyasi istikrarsızlığa, terör bataklığına sürükleme gibi niyetlerle kurgulanan senaryoların tek amacı Türkiye'yi demokrasi ve kalkınma rayından çıkartmaktı. Bu oyunların her birini ayrı ayrı bozduk. Son sahne ise ekonomik yıkım üzerine kurulmuştu. Görünür hiçbir sebep olmadığı halde ekonomisi mahvedilme tehdidiyle karşı karşıya kalan sanıyorum tek ülke biziz.
TUZAKLARI BOŞA ÇIKARDIK
Bölgemizdeki insabni krizlerin tüm yükünmü kayda değer almadan taşıyor oluşumuzu saymıyorum bile. Böyle bir dönemde ülkemiz ekonomisi faiz, kur, enflasyon kıskacına alıp yerle yeksan etme girişimlerine karşı kendi ekonomi politikamızı oluşturduk. Önce aldığımız tedbirler ve oluşturduğumuz teknik mekanizmalarla küresel finans araçları üzerinden ülkemize kurulan tuzakları boşa çıkardık. Ardından ekonomi programımızın odağını yeniden belirledik. Yatırım, istihdam, üretim, ihracat, cari fazla yoluyla büyüme modeli üzerinden Türkiye'de bir ekonomi modelini oluşturduk. Elbette bu süreçte aldığımız yaralar da var. Döviz Kuru operasyonlarının yol açtığı sıkıntıları, alternatif yöntemlerle çözüme kavuşturduk. Dünyadaki geleneksel üretim ve tedarik kanallarında yaşanan bozulmalara karşı güçlü altyapımızla, genç ve zengin insan kaynağımızla öne çıktık.
ENFLASYONU DÜŞÜRME KABİLİYETİNE SAHİBİZ
Enflasyon oranımızın nispeten yüksek seviyelere çıkması bazılarını şaşırtıyor olabilir. Halbuki biz aynı enflasyonu onları daha da şaşırtacak hızla düşürebilme kabiliyetine sahip ülkeyiz. Bunu geçmişte yaşadık, ondan sonra da düşürdük. Enflasyonun yol açtığı refah kayıplarını telafi edecek her türlü tedbiri de alıyoruz. 2011'de ilan ettiğimiz ülkemizi dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına çıkarma sözünü yerine getirmeye adım adım yaklaşıyoruz.