Bakan Fidan: Netanyahu, iktidarda kalma uğruna ölüm ve dehşet saçmaya devam ediyor
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Üsküp temasları kapsamında Kuzey Makedonyalı mevkidaşı Timco Mucunski ile ikili görüşme gerçekleştirdi. Bakan Fidan ve Mucunski görüşmenin ardından ortak basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın toplantısında Kuzey Makedonya ve başkenti Üsküp’ü son 20 yıldır çeşitli rollerde defalarca ziyaret ettiğini ifade eden Fidan, “Türkiye bağımsızlığından itibaren Kuzey Makedonya’yı sarsılmaz bir şekilde desteklemiştir ve desteklemeye devam edecektir. Ben bu ziyaret vesilesiyle Kuzey Makedonya’daki yeni hükümeti tebrik ediyorum. Sayın mevkidaşıma bakanlık görevinin hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum” dedi.
Ziyareti kapsamında yoğun bir programları olduğunu vurgulayan Fidan, “Bugün ayrıca sayın Başbakan Mickoski ve Meclis Başkanı Gashi ile de görüşmeler gerçekleştireceğiz. Bildiğiniz gibi Haziran ayında Güneydoğu Avrupa Ülkeleri İşbirliği Süreci Zirvesi vesilesiyle Üsküp’ü ziyaretim esnasında Cumhurbaşkanı Sayın Siljanovska ile de bir araya gelmiştim. Kuzey Makedonya ile dostluğumuza, işbirliğimize ve müttefikliğimize büyük önem veriyoruz. Değerli mevkidaşımla beraber ikili ilişkilerimizi Makedonya’daki yeni hükümet döneminde daha ileri nasıl taşırız, onun fikir alışverişi içerisinde olduk. Tespit ettiğimiz hususlardan birkaçı da özellikle ilişkilerimizin ahdi zeminini güçlendirerek daha kurumsal bir çerçeveye oturtmak oldu. Özellikle liderlerimizin ziyareti esnasında onların imzasıyla hayata geçirilebilecek yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyinin tesis edilmesi hususunda neler yapabiliriz, buna yönelik nasıl çalışmalar yapabiliriz onun fikir alışverişi içerisinde olduk. Türkiye olarak bizim bu konuda ciddi bir niyetimiz olduğunu kendilerine de söyledik. Bu konuda çalışmaya başlıyoruz” ifadelerini kullandı.
“MAKEDONYA İLE ARAMIZDAKİ TİCARET HACMİNİ 2 MİLYAR DOLARA ÇIKARMAYI HEDEFLİYORUZ”
Kuzey Makedonya ile ekonomik işbirliğini güçlü siyasi ilişkilere yakışır bir düzeye çıkarmak istediklerini belirten Fidan, “Makedonya ile aramızdaki ticaret hacmini 2 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz. Değerli mevkidaşımla bunu başarmak için ne tür adımlar atmamız gerektiğini konuştuk. Kuzey Makedonya’daki kalkınma hamlelerini yakından takip ediyoruz. Yeni hükümet döneminde kalkınmanın hızlanacağına inanıyoruz. Türk firmaları, Kuzey Makedonya’daki bu sürece önemli katkılar sağlayacak imkanlara sahiptir. Firmalarımızı, buradaki yatırımlarını artırmaya teşvik ediyoruz. Kuzey Makedonya’daki istihdam ve kalkınmayı desteklemeye devam edeceğiz. Enerji alanında işbirliğimizi artırmak için ciddi bir potansiyel var. Bunu iyi değerlendirmemiz gerekiyor” dedi.
Kuzey Makedonya ile askeri işbirliğinin güçlendirilmesine büyük önem atfettiklerini vurgulayan Fidan, “Bu çerçevede askeri eğitim ve tatbikatlara katılım gibi hususların önümüzdeki dönemde belirgin bir ivme kazanacağına inanıyorum. Ülkemizdeki savunma sanayi firmaları, dünyada ön sıralarda yer almakta, bu firmalarımızın Kuzey Makedonya’ya katkı sunmaya hazır olduklarını vurgulamak istiyorum” dedi.
“ÖNÜMÜZDEKİ DÖNEMDE KÜLTÜREL ALANLARDAKİ DESTEKLERİMİZ DE HIZ KESMEDEN DEVAM EDECEK”
Fidan, “Kuzey Makedonya’nın bende de apayrı bir yeri var. Bu güzel ülkenin birçok bölgesini geçmişte defalarca ziyaret etmiş biri olarak, Kuzey Makedonya’daki Osmanlı eserleri bu güzel ülkenin kültürel zenginliğinin önemli boyutunu oluşturuyor. Kurumlarımızın desteğiyle restore edilen bu eserlerin turizm açısından da bir cazibe merkezi olduğunu görüyoruz. Bu son derece memnuniyet vericidir. Önümüzdeki dönemde kültürel alanlardaki desteklerimiz de hız kesmeden devam edecek” dedi.
Türkiye ile Kuzey Makedonya arasındaki en önemli bağlardan birini de Türk toplumunun oluşturduğunu ifade eden Fidan, “Geçmişte Kuzey Makedonya’dan göç etmiş çok sayıda kardeşimiz, bugün bizim vatandaşımız olarak Türkiye’de yaşıyor. Bu beşeri ilişkiler, Vardar üzerindeki Taşköprü misali ülkelerimizi birbirine bağlıyor. Kuzey Makedonya’daki tüm topluluklar arasındaki ilişkilerin olumlu bir şekilde seyretmesine ve bu uyumun muhafaza edilmesine önem veriyoruz. Türk toplumunun yasalara dayalı hak ve taleplerinin de Kuzey Makedonya’daki tüm makamlar tarafından gözetileceğine inanıyoruz. Keza, yasalar çerçevesindeki ana dilde eğitim talepleri ve altyapı ihtiyaçları konusunda yeni hükümetin de Türk toplumuna kucak açacağına eminim.” dedi.
“FETÖ ile mücadeleye Kuzey Makedonya’nın daha güçlü destek vermesini bekliyoruz”
Kuzey Makedonya’da yeni hükümetin FETÖ ile mücadele konusunda duyarlı olacağına inandığını söyleyen Fidan, “FETÖ sadece Türkiye için değil, bulunduğu ülkeler için de ciddi bir tehdittir. Bu terör örgütü ile mücadeleye Kuzey Makedonya’nın daha güçlü destek vermesini bekliyoruz” dedi.
“BALKANLAR’DA HER ZAMAN AKTİF BİR TUTUM SERGİLİYORUZ”
Mevkidaşı Mucunski ile bölgesel konuları da konuşma imkanı bulduklarını ifade eden Fidan, “Biz kültürel çeşitliliğe saygı esasında dostça ve kardeşçe, yüzyıllarca iç içe yaşadık. Bugün de Balkanlar’ın tamamında istikrar, barış ve refahın tesisi, Türkiye’nin temel önceliğidir. Bunun için yoğun bir çaba harcıyoruz. Türkiye olarak Balkanlar'da her zaman aktif bir tutum sergiliyoruz. Bu çabalarımızı, Balkanlar’ın kalbinde yer alan Kuzey Makedonya ile işbirliğimiz sayesinde daha da ilerleteceğimizi düşünüyorum” dedi.
“ULUSLARARASI CAMİA, NETANYAHU’YU DURDURMAK ZORUNDA”
Gazze’de devam eden vahşete değinen Fidan, “Gerilimin Batı Şeria’ya sıçraması ve Mescid-i Aksa’ya yönelik provokasyonlar, durumu daha da vahim hale getiriyor. Yaşanan soykırımın baş sorumlusu Netanyahu’nun kendisidir. Netanyahu, iktidarda kalma uğruna ölüm ve dehşet saçmaya devam ediyor. Netanyahu, ateşkese yönelik tüm girişimleri sabote ediyor. Ateşkes müzakerelerinde sürekli yeni şartlar getirerek oyunbozanlık yapmaya devam ediyor. İsrail’deki kamuoyu bile, Netanyahu’ya isyan etmeye başladı. Uluslararası camia, Netanyahu’yu durdurmak zorundadır. Katliama sessiz kalmak, bu suça ortak olmakla eş anlamlıdır” dedi.
“BÖLGESEL SAHİPLENME KONUSUNDA HASSASIZ”
Türkiye’nin Balkanlar’daki sorunların çözümüne ilişkin genel yaklaşımının ne olduğuna ilişkin bir soruya cevap veren Fidan, “Bugün Balkanlar’ın güzide ülkesi olan, Kuzey Makedonya’nın başkenti Üsküp’te bulunmaktayız. Buradan, Türkiye’nin pozisyonunu bir kez daha tekrarlamak istiyorum. Balkanlar’da karşı karşıya kaldığımız siyasi problemler, tarihten gelen bir dizi problem. Bizim tek bir yolumuz var. Bu da problemleri diyalog yoluyla çözmek” dedi.
Çatışma ve savaşın ancak yıkım getirdiğinin tarihte çok defa görüldüğünü ifade eden Fidan, “Bir ikinci önemli husus da bölgedeki sorunların çözümünü sadece uluslararası kuruluşlar ile bölge dışı aktörlerden beklemek yeterli olmaz. Bizler, bölge ülkeleri olarak bölgesel sahiplenme göstermeli ve kendi sorunumuza kendimiz sahip çıkmalıyız. Biz Türkiye olarak, Cumhurbaşkanımızın ortaya koyduğu politik vizyon çerçevesinde sadece Balkanlar’da değil, bildiğiniz gibi diğer coğrafyalarda da bölgesel sahiplenme konusunda oldukça hassasız. Çünkü kendi sorunlarımızı başkasının gelip çözmesini beklemek hem kolaycılık oluyor hem de maalesef sorunlar hiçbir zaman için ne istediğimiz hızda ne de istediğimiz şekilde çözülebiliyor” dedi.
Fidan, “Bosna-Hersek’te ve Kosova’da devam eden sorunların barış ve diyalog yoluyla çözülmesi için Türkiye olarak aktif bir tutum sergiliyoruz. Hem uluslararası çabalara destek veriyoruz hem de biz kendimiz neler yapabiliriz onun arayışı içinde oluyoruz. Belgrad-Priştine sürecini sonuna kadar destekliyoruz ve diğer medyaya yansımayan görüşmeleri ve çalışmaları hem destekliyor hem de elimizden gelen katkıyı yapmaya gayret ediyoruz. Ama tekrar ediyorum, tek yolumuz var; barış içerisinde, diyalog içerisinde sorunun çözümüne odaklanmak. Şiddet, çatışma, savaş aklımızdan bile geçmemeli. Balkanlar son 20 yılda bunu çok acı bir şekilde tecrübe etti. Bizler, çektiğimiz bu sıkıntılardan ders çıkarmalıyız. Kendi küçük kazanımlarımıza değil, barış, diyalog ve kalkınma yoluyla sistem kurma yoluyla bölgeye gelecek büyük refaha ve kalkınmaya odaklanmalıyız” dedi.
Fidan, “Ama şunu düşünmemiz lazım, kendimiz için ne istiyorsak, başkası için de aynı şeyi isteyebilecek olgunluğa ulaşabilecek miyiz? Buna ulaştığımız zaman bölgeye barış geleceğine inanıyorum” diye konuştu.
MUCUNSKİ: “ÜLKEMİZ HER ZAMAN TÜRKİYE CUMHURİYETİ’NE SIRTINI DAYAYABİLMİŞTİR”
Kuzey Makedonya Dışişleri Bakanı Timco Mucunski ise Fidan’ın ziyaretinin iki ülke arasında artan siyasi diyalog, karşılıklı güven ve dostluğun nişanesi olduğunu söyledi. Mucunski, “Bugün verimli görüşmeler gerçekleştirdik ve karşılıklı olarak ilişkilerimizi tüm alanlarda geliştirmeyi değerlendirdik. Ekonomik işbirliğine özel vurgu yaptık ve bunun daha da derinleşmesi imkanlarını ele aldık. Bunu hem dış ticaret açısından hem de yatırım açısından değerlendirdik. Geleneksel olumlu dostluk ilişkileri ve iki ülke arasındaki geleneksel ilişkiler, ekonomik işbirliğinin güçlenmesine olumlu etki etmektedir. Türk yatırımcıların katkıları bağımsızlığımızdan günümüze muazzam bir seviyededir. Bu da Türkiye’nin istikrarlı ekonomik ortağımız olması iradesinin bir göstergesidir. Fakat halihazırdaki ekonomik işbirliğinin seviyesi, her iki taraf tarafından arzulanan seviyeye ulaşmamıştır. Dolayısıyla daha pek çok imkan mevcuttur ve bu imkanlardan azami derecede, hem devlet düzeyinde hem de özel seviyede istifade edilmelidir” açıklamasını yaptı.
Kuzey Makedonya’nın NATO’daki ortak ve müttefiki Türkiye ile güvenlik ve bölgesel tehditler konusunda aynı fikirde olduğunu ifade eden Mucunski, “Aynı şekilde bölgemizin, Güneydoğu Avrupa’nın sürdürülebilir kalkınma ve istikrarı konusunda da aynı görüşteyiz. Sayın mevkidaşımı bizim perspektifimizden bölgedeki gelişmelere yaklaşımımız hakkında bilgilendirdim” dedi.
“TÜRKİYE, BİZİM ADANMIŞ VE KENDİNİ KANITLAMIŞ DOSTUMUZDUR”
Dışişleri Bakanı Fidan ile güncel konularda fikir alışverişinde bulunduklarını vurgulayan Mucunski, “Rusya’nın Ukrayna’ya saldırısı ve Orta Doğu’daki son gelişmeleri de görüştük. Endişelerimizi dile getirdik. Tüm askeri faaliyetlerin son bulması, sivil halkın acılarının son bulması yönündeki arzularımızı dile getirdik. Son olarak bir kez daha ifade etmek isterim ki, bağımsızlığımızdan itibaren ülkemiz, her zaman Türkiye Cumhuriyeti’ne sırtını dayayabilmiştir. Türkiye, bizim adanmış ve kendini kanıtlamış dostumuzdur. Ülkemizin üst düzey stratejik hedeflerine ulaşmasında destek vermiştir. Bu yüzden bir kez daha bu ziyaretten memnuniyet duyduğumu ifade etmek ve bu tür düzenli üst düzey diyalog uygulamalarının ileride de devam edeceğine ve bunun için karşılıklı irade bulunduğuna inandığımı belirtmek istiyorum. Bunu, vatandaşlarımızın çıkarlarını düşünerek gerçekleştirebileceğimizi düşünüyorum” dedi.