Ankara'da oğlu öldürülen görme engelli baba: Sesiyle avunuyordum, şimdi sesi de yok

Ali Fuat Başgil Anadolu Lisesi'nde okuyan Hüseyin Ünal ve Nurullah D., sınıfta tartıştı. Hüseyin Ünal, tartışmadan 1 gün sonra, 13 Şubat'ta, evinde yemek yediği sırada Nurullah D. ile ortak arkadaşlarının telefonla arayıp çağırması üzerine evden çıkıp, Selçuklu Mahallesi'ndeki Tuna Parkı'na gitti. Hüseyin Ünal, parkta bekleyen Nurullah D. tarafından kasık ve karın bölgesinden bıçaklandı. Yaralanan Ünal, hastanede hayatını kaybetti. Nurullah D. ise polis ekiplerince yakalandı. Emniyetteki sorgusunun ardından adliyeye sevk edilen şüpheli, tutuklandı. Hüseyin Ünal'ı telefonla arayarak parka çağıran arkadaşı ise serbest bırakıldı.

'HAYAT DOLUYDU'

Doğuştan görme engelli, memur emeklisi İlhami Ünal, 5 çocuğundan en küçüğü olan ve ayrıca müzikle uğraşan, bateri çalan oğlunun kaybetmenin acısını yaşıyor. Oğlunun üniversiteye gitmeyi çok istediğini belirten Ünal, "Hayat doluydu, kimseye zararı yoktu, husumeti yoktu. Görmüyorum, çocuğum doğdu görmedim, ama sesiyle avunuyordum. Şimdi sesi de yok cismi de yok; hiçbir şey yok. Peki, benim çocuğumun suçu ne? 'Terör, terör' diyoruz. Esas bu terör engellenmeli. Özellikle evden yakın arkadaşına çağırtılıyor ve parka götürülüyor. Hüseyin hayat dolu bir insandı. Askere gitse terörle olsa diyeceğiz ki 'amenna, benim oğlum da şehit.' Bu halde nasıl yaşarım, Rabbi'm sabır versin; bilmiyorum. Ama başka Hüseyinlerin başka, İlhamilerin canı yanmasın.

Allah rızası için devletimden ve hükümetimden özellikle istiyorum ki artık bu işe bir sonuç getirin" diye konuştu. Ünal, olayın meydana geldiği parka farkındalık yaratmak için oğlunun isminin verilmesini isteyerek, "Parkın isminin 'Hüseyin Ünal Parkı' olmasını istiyorum ki adaletin sağlanabilmesi için, devletimin de yanımızda olduğunu bilmem için böyle olmalı" dedi.

'TELEFON ALMIŞTIM AMA VEREMEDİM'

Hüseyin Ünal'ın ağabeyi Nasip Ünal (36) ise olaydan 45 dakika önce kardeşi ile telefonda konuştuğunu söyleyerek, "Şehir dışında olduğum için yeni telefon istedi. Cep telefonu almıştım. En son olaydan önce telefonla ilgili görüştük. 'Kardeşim 14 Şubat'a yetiştiririm, merak etme' dedim, aramızda şakalaştık. İlk defa sıfır bir telefonu olacaktı. Daha önce hep ikinci el kullandı. Kavuşamadı. Haberi alınca telefonla geldim. Uyanacağını 'ağabey telefonum nerede' diyeceğini düşünerek geldim. Ama veremedim" diye konuştu.