AK Partili Özlem Zengin, DHA'nın sorularını yanıtladı
Zengin'in açıklamaları şöyle:
"AK Parti Grup Başkanvekili olarak, bir kadın olarak çok sistematik saldırıya uğruyorum. Bu, yaklaşık iki aydır devam ediyor.
Kadınlar üzerinden yürüyor. Son dönemde FETÖ üzerinden yürüyor. Olay ilk olduğunda, Genel Kurulu'nda muhalefetin bize yönelttiği her soruya gün içinde yanıt veririm. Ben devletin Valisine bakanlarına itimat etmeyecek miyim? Ben aldığım bilgilere dayanarak o olay ve o kişi için olmadığını söyledim. Gelmiş geçmiş 60 yıldır belki bu arama var. Avrupa'da, ABD'de, İsrail'de var. Havaalanlarına gittiğinizdeki aramalardan bir farkı yok.
Ben bir hukukçu olarak bazen hata yapan insanları soruşturma gereken insanların hepsinin savunucusu olamam. Benim söylediğim, bir gün, bir iddia ve bir şehirle alakalıdır. 60 saniye bile olmayan bir görüntüden inanılmaz saldırılar... Aklınıza gelebilecek herkes yazdı çizdi. Özellikle de kadınlardan.
Kılıçdaroğlu da benim adımı anarak bir açıklama yaptı. Türkiye'nin her yerinde benim bunu normalleştirdiğimi söylediler.
TBMM'nin gündemini terörize eden bir milletvekilleri var.
Bu meseleler hararetle anlatılıyor. 4 kişi evinin önden kaçırılmış diye günlerce anlattılar. Daha sonra ortaya çıktı ki aslında bu kişiler hücre evinde kalıyorlarmış, aileleri anlattı.
Ben soruyu önemsiyorum. O an alınmış, bakanından öğrenilmiş cevapları muhatabıma vermeyi önemsiyorum.
Aslında kullanılan siyasetteki bu dili, bir grup önerisi vardı HDP'nin. Biz daha başlarken, sakin konuşmalar yaptık. Bu konuşmalar buharlaşıyor.
(Bu saldırı planlı mıydı?) Planlı olduğunu düşünüyorum. Türkiye'nin ilk başörtülü Grup Başkanvekili olduğum için diye düşünüyorum. Kafa aynı hiç değişmiyor. Tokat'ta yaptığım konuşmada da bunu söyledim. Bu nefret öfke, bir hayat tarzına bir itiraz aslında. Toplumda bir bölünmeye neden olmak istiyorlar.
Ben gerçeği söylemekle mükellefim. Bu yoktur dediğinizde kelimelerinizin hiçbir anlamı kalmıyor.
Kapaklar yapılıyor karikatür dergilerinde. İğrenç diyeceğim kapaklar. Yazılanlar, ifadeler, cümleler.
(Bunlar sizi incitiyor mu?) Tabi ki. Ben geçen gün 'Ben bir insanım' dedim ve inciniyorum. O değerleri bana karşı da hayata geçirin. Biz Genel Kurulda 12 saat kalmışız. 12 saatlik konuşmada, günün son konuşması, size saldırı ve tahrikler var. Burada bence merhametle meselelere yaklaşmaya ihtiyacımız var.
(Muhalefetten sizi arayan oldu mu?) Lütfü Türkkan'a teşekkür etmek istiyorum. Lütfü Türkkan aradı, 'Yanındayız merak etme' dedi. Bu sabah Emine Erdoğan Hanımefendi aradı. Adalet Bakanımız, İçişleri Bakanımız konuyla çok yakından ilgilendiler. Ben zaten şikayetçi oldum. Fahrettin Altun Bey, İbrahim Kalın Bey, milletvekili arkadaşlarımın tamamına yakını çok büyük yakınlık gösterdiler bu konuya.
(Siz saldırı sonunda ne beklerdiniz?) Ben de bir kadın hareketi savunucusuyum. Gördüğüm şey şu; siyasete geldiğinizde, yere düştüğünüzde acaba hangi partidensiniz diye bakıyorlar.
En üzüldüğüm şey bu terör örgütlerinin önce Meclis'i sonra Türkiye kamuoyunu terörize ederek işleyen bir muhalefet görüyorum. Fikri karşıtlık içinde konuşmayı çok seviyorum. Temel meselelerde birliktelik çok önemli.
Özellikle muhafelefetteki kadın vekiller daha mesefeli nedense...
Gara tabi bir dönüm noktası diye düşünüyorum. Onu görüp de itiraz etmemek mümkün değil. Genel Kurul'da bunlar olurken HDP çok sessizdi. Hemen bitsin istiyorlardı. Çünkü burada bunları konuşurken hedef onlar, asıl faille teması olan onlar. 'Misafir edilecek' diyen bir Pervin Buldan var. Gara ile alakalı meselenin hızlıca üstünü örtmek için, bunu CHP de yaptı, Sayın Kılıçdaroğlu da yaptı. Fail olarak, ne alaka, Sayın Cumhurbaşkanımızı gösteriyor. Bir hedef şaşırtma olarak görüyorum.
Buradan en doğru sonucu alacağım, kamuoyu da görecek.
Bana yapılan saldırılar bireysel değil. Analiz ettik, binlerce hesap vardı ve ilk tweet'lerini yapıyorlardı. Whatsapp gruplarından paylaşıldı."