MARTIN Luther King’in "Bir rüyam var" özlü ünlü konuşmasını CHP Lideri Deniz Baykal bir daha anımsattı.
Gerçekten güzel bir konuşma.
Özgürlükleri savunan, umudu yeşerten bu konuşmanın bir bölümünde şöyle diyor King:
"Bir rüyam var. Gün gelecek, bu ulus ayağa kalkıp kendi inancını gerçek anlamıyla yaşayacak. Şu bir gerçek ki, bütün insanlar eşit yaratılmıştır.
Bir rüyam var. Gün gelecek, eski kölelerin evlátlarıyla eski köle sahiplerinin evlátları, Georgia’nın kızıl tepelerinde kardeşlik sofrasına birlikte oturacaklar.
Bir rüyam var. Gün gelecek, Mississippi eyaleti bile, adaletsizliğin ve baskıların sıcağıyla bunalıp çölleşmiş olan o eyalet bile, bir özgürlük ve adalet vahasına dönüşecek.
Bir rüyam var. Gün gelecek, dört küçük çocuğum, derilerinin rengine göre değil, karakterlerine göre değerlendirildikleri bir ülkede yaşayacaklar.
Bugün bir rüyam var benim..."
Baykal’dan sonra geçen hafta bayram konuşmasında CHP İzmir İl Başkanı Kemal Karataş da bu konuşmaya atıfta bulundu.
Karataş, inceden Aziz Kocaoğlu’na da dokundurdu ve örgütten uzak olmasını eleştirdi.
Bu konuşma da epey yankı buldu. Güzel de... İzmir halkının, daha doğrusu toplumun geniş kesimlerinin de "Bir rüyası olduğu" kimin hatırında.
Geçen gün bir okurum anımsattı.
İzmirli dese ki; "Benim de bir rüyam var", altında neler yazılır neler:
"Bir rüyam var; kentin ileri gelenleri kendi koltuklarını değil de toplumu düşünse.
Bir rüyam var; kimse kavga etmese, sorunlar uzlaşı ve sevgi ile çözülse.
Bir rüyam var; yılan hikayesine dönen İzmir metrosu artık bitse, ulaşım çilesi sona erse.
Bir rüyam var; İzmir değerleri öne çıkarılarak gerçekten bir turizm ve fuarcılık kenti olsa.
Bir rüyam var; İzmir’in su sorunu çözümlense, artık arsenik gündemden düşse.
Bir rüyam var; kültür ve sanat merkezleri, cennet Kordon’u ile İzmir hak ettiği noktaya gelse.
Bir rüyam var; deniz kenti İzmir’de denizle halkı buluşturacak mekanlar açılsa.
Bir rüyam var; İzmir yatırım cenneti olsa, Türkiye’nin istihdam sorununun çözümüne katkıda bulunsa...
vs, vs...".
Daha öyle çok yazılacak şey var ki. Öyle rüyalar!
İzmir’in de bir Martin Luther King’e mi ihtiyacı var!
Kim bilir!
Yenİ Partİ gelİyor!
Bir yandan yerel seçimlerle ilgili yükselen tansiyon, bir yandan 29 Mart sonrası planları...
Bu planlardan bir kaçında "yeni partiler" de var.
Bir sürü isim geçiyor.
Sosyal dmokrat bir yeni parti. Merkezde bir parti. Merkez sağdan yeni bir oluşum.
Bunlar elbette 29 Mart sonuçlarına göre şekillenecek. Ama 29 Mart’ı beklemeden kurulacak bir parti var.
Yeni bir prti. Birkaç hafta içinde.
Adı da Yeni Parti.
Amblemi de hazır. Parlayan güneş.
Geçen hafta Yeni Parti için İzmir’de bir değerlendirme toplantısı yapıldı.
Temaslarda; "Biz Kaç Kişiyiz" ekibi, merkez sağ ve soldan "siyaset dışı kalmış bazı isimler" ve 9 Eylül Platformu ile görüşmeler yapıldı.
Neden yeni bir partiye ihtiyaç duyulduğu anlatıldı.
Yeni Parti fikrini destekleyenler de oldu, zamansız bulanlar da.
Ama görünen o ki; Yeni Parti birkaç hafta içinde kurulacak.
Ankara’da görkemli bir toplantı ile.
İzmir’den 30, Ege’den de 50’ye yakın otobüsün Yeni Parti coşkusuna katılacağı ifade ediliyor.
İzmir’deki toplantılarda konuşmacı eski bakanlardan Yaşar Okuyan idi.
Okuyan, Yaşar Nuri Öztürk ve Halkın Yükselişi Partisi ile ilişkisini kesti.
Yeni oluşumun içinde.
Yeni Parti’nin genel başkanlığı için de Tuncay Özkan’ın ismi geçiyor.
Özkan, halen Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklu.
Genel başkanlığı o cezaevinde iken ilan edilebilirmiş.