Vallaury’nin eseri üstüne alışveriş merkezi dikmek

İSTİKLAL Caddesi’nde inşaat iskeleleri yükseliyor.

Haberin Devamı

Serkldoryan (Cercle d’Orient) ve Emek Sineması’nın da bulunduğu blok hafızalarımıza iskelelerin arkasından el sallıyor.

“İşleri bittiğinde” ne halde bulacağımızı bilemiyoruz Emek’i. Beyoğlu Belediyesi onayladı, Emek Sineması “yukarı taşınarak” yaşatılacakmış yeni projede.

Serkldoryan’ı ancak “düzeltebiliyorlar”, malum birinci derece tarihi eser. Ama ne “düzeltmeler” gördük, karşısında durup sadece, “Bırak abi, düzeltme dağınık kalsın” diyebileceğimiz.

Kimin eseri düzeltilecek bilir misiniz?

*

Alexandre Vallaury, 1850’de Fransız asıllı levanten bir ailenin çocuğu olarak İstanbul’da doğdu.

1921’deki ölümüne kadar sadece bir kez ayrıldı İstanbul’dan; Paris’te Güzel Sanatlar Akademisi’nde mimarlık eğitimi aldı.

Paris’ten dönünce Sanayi-i Nefise Mektebi Şahanesi’nde “ilk öğretmen” unvanıyla mimarlık öğretti tam 25 yıl.

Bugün Mimar Sinan Güzel Sanatlar olarak bilinen “Akademi” binasında öğretti mimarlığı ki; zaten o bina da kendisinin eseridir.

*

Haberin Devamı

İstanbul’a, bakmaya doyulamayacak pek çok eser kazandırdı.

Vapurla Kadıköy’e doğru süzülürken Haydarpaşa’nın karşısındaki mendirekte karabatakların tünediği beyaz sütun vardır ya, hah işte Vallaury’nin imzası vardır.
Cağaloğlu’nda “İstanbul Erkek” olarak bildiğimiz, tanıdığımız şahane bina vardır; İstanbul siluetinde yeri vardır hani, hah işte o binayı Düyun-u Umumiye olarak diken Vallaury’dir.

Pera Palas’a gitmemişseniz bile görmüş, duymuşsunuzdur namını; Vallaury’nin.

Arkeoloji Müzesi’ndeki muhteşem bina... Tabii ki Vallaury’nin. Zaten Osman Hamdi Bey’le pek yakın dostlarmış. Osman Hamdi Bey, “Mimar-ı Şehir” olarak anarmış adını.

*

Bankalar Caddesi’ne uzanalım dilerseniz; o haşmetli ve estetik harikası Osmanlı ve Merkez Bankası binaları var ya... Bildiniz, Alexandre Vallaury.
Say say bitmez ama mesela Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane veya Haydarpaşa Lisesi veya bugünkü haliyle Marmara Üniversitesi binası bu büyük sanatçınındır.

Büyükada Rum Yetimhanesi deseniz Vallaury derler, Kadıköy Cemil Topuzlu Köşkü deseniz Vallaury derler, İstinye’de Afif Paşa Yalısı, Baltalimanı’nda Zeki Paşa Yalısı hep Vallaury.

*

Haberin Devamı

İşte, 1870’deki Büyük Pera Yangını’ndan sonra Beyoğlu yeniden şekillenirken Abraham Paşa da Serkldoryan’ın veya Büyük Kulüp’ün kapılarını açacağı bu binayı Vallaury’ye yaptırmıştı.

Yakın arkadaşı mimar Raimondo d’Aronco’yla beraber devrinin en önemli mimarı olan Vallaury’nin imzasını taşıyan “Serkldoryan bloğu” bundan sonra bir inşaat firmasına emanet.

Mimarların, sinemacıların, sinema âşıklarının karşı çıkışları, yürütmeyi durdurma kararları, nümayişler fayda etmedi.

Vallaury’nin eserinin üstüne alışveriş merkezi dikecek projeyi yapan firma arıtma tesisleri, stadyum, pazaryeri, site, idari bina, bordür çalışması, park ve bahçe düzenlemesi gibi işler barındırıyor portföyünde.

Ne diyelim? Bekleyelim, görelim...

Yazarın Tüm Yazıları