Paylaş
TEMA: Ormanlarımız ve doğal varlıklarımız tehdit altında, halkımızı göreve çağırıyoruz
TEMA Vakfı Genel Müdürü Prof. Orhan Doğan, TEMA Hukuk Müşaviri Av. Ömer Aykul, Prof. Tahir Öngör (Y. Jeoloji Müh.) ve Prof. İsmail Duman’ın (kimya-metalurji) yaptığı çok önemli açıklamaları ne yazık ki üç gazeteci izleyebildi. Medyamızın çevreye karşı ne kadar duyarlı olduğunun kanıtı mıydı bu? Halbuki uzmanlar, Türkiye’nin ırmaklarının, ormanlarının, madenlerinin nasıl pazarlandığını verilerle ortaya koydular. “Ormanlarımız ve diğer doğal varlıklarımız hiç bu kadar tehdit altında olmamıştı” dediler. TEMA, 2004’ten beri ‘vahşi madenciliğe’ karşı davalar açıyor. Yasa ve yönetmelikte doğa aleyhine olan çok sayıda madde hakkında yürütmeyi durdurma kararı ve iptal kararı aldı. Son olarak Danıştay 8. Dairesi’nde açılan davalar sonucunda madencilik faaliyetleri izin yönetmeliği değişiklikleri iptal edildi. Ama iktidar durmuyor; yabancı sermayeye giderek kapıları daha çok açıyor.
‘KAZANILMIŞ HAK’ NE DEMEK
Bu kez yeni bir Madencilik Yasası getirdi. Tasarının sihirli sözcükleri ‘kazanılmış hak’... Tasarıda oyun içinde oyun oynanıyor. Av. Ömer Aykul ‘vahşi madenciliğe’ yeni tanınan imtiyazları şöyle sıralıyor:
Bu tasarıda ‘kazanılmış hak’ kavramı, Anayasa Mahkemesi kararını etkisiz hale getirmek için son derece mükemmel olarak hazırlanmıştır! Bu tasarı ile iptal kararları öncesi mevcut maden ruhsatlarının tamamı ‘kazanılmış hak’ olarak kabul ediliyor. Dolayısıyla elde iptal kararına uygun bir yasa olacak ama faaliyetler iptal öncesi hukuki rejime tabi olacaktır.
BELEDİYELER DIŞLANIYOR
Tasarı ile gayrisıhhi müessese işletme ruhsatı verme yetkisi belediyelerden alınıp il özel idarelerine veriliyor; bununla muhalif ve söz geçirilemeyen belediyeler yerine, valilikler vasıtası ile yerel yönetimlerin takdir hakkı kaldırılmak istenmektedir. Yani madencilik faaliyeti önündeki tüm pürüzler kaldırılmaktadır.
Yönetmelikte oluşturulan kurul, bu kez yasa ile oluşturulmuştur. Ne ilginçtir ki, temel doğa varlıklarını korumakla görevli Çevre ve Orman Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın müsteşarları bu kurulun tabii üyesi değildirler. Bu da tasarının hiçbir doğa koruyucusu sese tahammülü olmadığını göstermektedir.
Başka ekleme ile imar planı yapılan yerlerde mevcut maden sahaları için ilgili mercilerden izin alma hükmü kaldırılmış ve böylece madencilik faaliyetinin, imar hukukundan önemli olduğu vurgulanmıştır. Sağlıklı bir yaşam oluşturmak için hayati önemi haiz olan imar planlamasının geri plana atılması kabul edilmez..
Yargı kararlarını ‘bertaraf’ etmek için yağma tasarısı Türkiye’ye ne kazandıracak. Üretilen bu madenlerle katma değer yaratılabiliyor mu, hayır.
Prof. İsmail Duman’ın şu sözlerine dikkat: “Dünyada ham cevher ihraç ederek kalkınmış tek bir ülke yoktur.”
Bu konuyu daha çok yazacağız.
Madenlerimizin karar vericileri
Madencilik sektöründeki sorunlarını araştırmak üzere çalışan komisyon üyelerinin kim olduğunu merak edenlere...
M. Altan Karapaşaoğlu (Bursa AKP), Polat Türkmen (Zonguldak AKP), Mustafa K. Cengiz (Çanakkale MHP), Halil Ünlütepe (Afyon CHP), Zekeriya Aslan (Afyon AKP), Osman Ertuğrul (Aksaray MHP), Ergun Aydoğan (Balıkesir CHP), Mehmet S. Erdoğan (Denizli AKP), Kudbettin Arzu (Diyarbakır AKP), Tahir Öztürk (Elazığ AKP), Emin N. Öztürk (Eskişehir AKP), Özlem Müftüoğlu (Gaziantep AKP), Yahya Doğan (Gümüşhane AKP), Mehmet N. Hıdır (Muğla AKP), Hasip Kaplan (Şırnak BDP), Ali Koçal (Zonguldak CHP).
DP’den ‘Büyük Türkiye Buluşması’
DP de ‘seçim sezonu’nu açmak üzere meydanlara iniyor. ‘Bahar Buluşması’ adı altında Sarıyer’deki Rize Vakfı’nda önceki gün kahvaltıda bir araya gelen yaklaşık 500 kişilik topluluğun neredeyse % 40’ı kadındı. İstanbul İl Başkanı Tekin Enerem ile GİK üyesi Orhan Keçeli’nin karşıladığı konuklar arasında eski DYP’li ve ANAP’lıların kucaklaşması ilginç görüntüler ortaya çıkardı. Keçeli, başkanı olduğu Rize Vakfı’nın kurucu üyeleri arasında Başbakan Erdoğan’ın da bulunduğunu söyledi. Tekin Enerem “Canımıza tak etti. Neyse ki seçim yakın, biraz sabır Türkiye” diyordu konuklara. DP, 28 Mart pazar günü Abdi İpekçi Spor Salonu’nda ‘Büyük Türkiye Buluşması’nda seçime hazırlığın ilk startını verecek. Cindoruk’un ‘Yedi Renk Yedi Bölge/Türkiye için el ele gönül gönüle’ mesajı işlenecek. GİK üyesi Orhan Keçeli “Yedi bölgemizden halk dansları gösterisinin de bir başka anlamı var elbette” diyor. Yeni tanıtım afişlerinde DP’nin yeni sloganında ‘İş, aş, özgürlük’ sözleri yer alıyor.
Kahvaltıda gözümüze çarpanlar eski DYP Genel Başkanı Yıldırım Avcı ile eski ANAP İl Başkanı Salih Sarı başta olmak üzere çoğu GİK üyesi olan Mehmet Yıldırım, Fuat Miras, Dursun Akdemir, Pınar Türenç, Ayşem Kalyoncu, Ali Kemal Aksoy, Aziz Fil, Selay Tozkoparan gibi isimler gördük. Eski iki partinin yöneticileri birbirlerini sevmek için böyle etkinliklerde bir araya geliyormuş. Yahya Demirel’i de sonradan fark ettik, biraz şişmanlamış...
“Süleyman Demirel nasıl?” dedik. Gayet keyifli olduğunu söyledi ve “Beş yıldan beri hazırlıkları süren Isparta İslamköy’deki, ‘Demokrasi Müzesi’ni, diğer adıyla ‘Demirel Külliyesi’nin muhtemelen mayıs ayının ortasında açılışını yapacağız” dedi. 1960 sonrasında Demirel’le ilgili tüm belge ve kitapların yer alacağını anlattı bize. Siyaset ve ekonomi üzerine ilginç değerlendirmeler yaptı, ‘hayali ihracat’ konusunda başından geçenleri anlattı. Aktarmamız gerekiyor.
Biliyor musunuz
DEMOKRAT Eğitimciler Sendikası’nın 1054 öğretmen arasında yapılan ‘Öğretmenlerimiz ne istiyor’ adlı araştırma raporuna göre, öğretmenlerin % 38’inin mesleki, % 35’inin ekonomik, % 19’unun özlük ve % 8’inin de ise demokratik sorunlarının öncelikli çözülmesi gereken sorunlar olarak gördüğü ortaya çıkarken, % 67’sinin de öğretmenlik mesleğinin itibar kaybettiğini söylediğini...
Paylaş