Paylaş
"Kampanya gereği kargo ücretli gönderilmiştir. Almış olduğunuz bu kargo ile okulumuzu yaşatalım kampanyasına katılmış oldunuz. Vermiş olduğunuz ücretin 5 YTL’si hizmetli kargoya geri kalanı ise okulumuzu yaşatalım kampanyasına harcanacaktır. Doğudaki çocuklarımızda sizin çocuklarınızın yaşam tarzını bir nebze de olsa tadacaklar. Bu ücret okulu olmayan köye okul, masa, sıra, sandalye, defter, kitap, silgi, kalem, vb. eşyalar alınacaktır. Yardımlarınıza teşekkür eder, daha fazla yardım etmek isteyen duyarlı ailelerimiz ’4040’a ’OKUL’ yazıp mesaj gönderebilir. Bu mesajın ücreti 50 YTL’dir."
İşin garip tarafı ne bu yazının altında imza var, ne kargonun üzerinde gönderenin adı... Bir de para makbuzu kesmiş utanmazlar ve komşumuza tembih etmişler; sakın çocuk açmasın, sahibi açsın diye... Gönderen güya ’Bülten Kargo’. Her yeri araştırdım. Böyle bir kargo firması yok. Kargo firmasının yanında şu adres ve telefon numarası var: Suyolu Cad. Levent Sok.No: 9/A Pendik-İstanbul- 0216 2284949-001.
Ne böyle bir adres var; ne de böyle bir telefon numarası. Ayrıca hiçbir telefon operatöründe 4040 diye bir yardım kampanyası yok.
Muhtemelen olay şöyle gelişti: Bu şahıs apartman kapısına geliyor. Herhangi bir zil çalıyor. Eğer otomata basılıp kapı açılmazsa operasyon başlıyor. Kapı açılana kadar başka ziller çalınıyor. Bu arada evde olmayan kişinin adını soyadını zarfın üzerine elle yazıyor uyanık. Adımız soyadımız zilin üzerinde yazıyor ya...Kapıyı açan daireye gidiliyor ve filanca kişinin kargosu olduğunu ama evde olmadığını söylüyorlar. Önemli bir evrak olabileceğinin, kendilerinin bir daha gelemeyeceğini, mümkünse almalarını rica ediyorlar. Böylece 20 YTL dolandırıldık... Vatandaşlarımız bu konuda uyanık olsunlar diye sizinle paylaşmak istedim.
Şeref KARASU-0312-840 52 46
Kitapseverlere darbe
OLGUNLAR Sokak, Ankaralıların soluk alıp verdikleri bir yer... Çankaya Belediyesi burayı kitapçılara açtı. İyi de yaptı. Kentin kültürel dokusunun ayrılmaz bir parçası artık Olgunlar Sokak... Bu sokağın şimdi trafiğe açılmak istemesi akla ziyan bir davranış. Gökçek, bulvara açılan bir kapı açmak istiyor. Çankaya Belediye Başkanı Muzaffer Bey de direniyor. Şimdi kim haklı? İş, yargıda... Gökçek kitapçıları kaldırıp, kentin yıllardır kitap satışındaki cıvıl cıvıl akan yerini yok etmek istiyor. Oysa kitap bakmak için oraya gelenler aynı zamanda oradaki büfelerden yararlanıyor, banklarına oturuyor. Gökçek şimdi kentin böğrüne trafik mührünü yine Olgunlar Sokak’ta vurmak istiyor. Günah, sadece günah. Bu kente yazık.
Olgunlar Sokak mücadesinde Çankaya Belediyesi’nin yanındayız.
Selma DİLŞAT
Batı zihniyeti
ÜLKEMİZİ bölmek ve işgal etmek isteyen batı bu emelinden asla vazgeçecek gibi görünmüyor.
Ben derim ki aman ne olur ABD ve AB ile birlikte ne merdivenden aşağı inelim, ne de yukarı çıkalım.
Vatanımızı askeri, siyasi ve ekonomik olarak kuşatma altına almış olan bu batı zihniyeti bizim en ufak açığımızı ve zayıf noktamızı gördüğünde üzerimize saldırmakta bir an bile tereddüt göstermeyecektir.
Kalemizin kapısını ABD’de, AB’de görmeyelim.
Göksel KAYA
Park yapmak değil bakmak önemli
ÇEVRE sakinlerinin isteği ve benim de şahsi girişimlerim doğrultusunda, Dikmen Caddesi, Gazino durağı, ASKİ P-5 pompa istasyonu yanındaki park, 1999 yılında Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma Daire Başkanlığınca yapıldı. Bu park bir yıl kadar periyodik bakım ve sulama ile çok güzel bir görünüme kavuşmuştu.
Ancak, parkımız uzun süredir unutulmuş olacak ki, periyodik bakımları da yapılmadığından, terk edilmiş metruk bir görünüm halini almıştır.
Önerebilir miyim?
Parkımızı koruma altına almak için çevresine çit bitkisi olan likstürün, şimşir ve buna benzer bitkiler dikilemez mi
Periyodik bakımı yapılamaz mı?
Büyükşehir’in Çevre Koruma Daire Başkanlığı’na dilekçe vermeme rağmen bugüne kadar bir netice alamadım.
Remzi ÜLKER- Elektrik Müh.
Galeriler sorun
SUBAYEVLERİ’nin büyük bir bölümünde yer alan galeriler yüzünden kaldırımda yürümek mümkün değil. Hele sabah iş vakti insanların üzerlerine köpüklü su sıçratmaları yok mu? Kızmamak elde değil. Kaldırımlar insanlar yürüsün diye yapılmıyor mu? Üstelik bu tip işyerlerinin şehir dışında ve birarada olmaları daha mantıklı değil mi? Kaldırımları işgal ettikleri yetmiyormuş gibi dükkanlarının önünde 5-6 kişi birden toplanarak muhabbet etmeleri yok mu?
Bayanların rahatsız olmadan rahatça dolaşmaları olanaksız... Bu tür iş grupları medeni şehirlerde yerleşim yerlerinin dışında olmalı diye düşünüyorum. Aslında birçok insan şikayetçi ama ne yapacaklarını bilmemekte... Yetkililerin bu konuyu çözmelerini bekliyoruz.
Mehtap ÖNCÜ
Paylaş