Üç korner bir penaltı

Adaletin, eninde sonunda bir tür uzlaşıyla tecelli ettiği mahalle maçlarının yazılmamış, tıkır tıkır işleyen kuralları vardır: Üç korner bir penaltı eder mesela.

Haberin Devamı

Futbolun adaleti yoktur!” futbol jargonunun en iddialı klişelerinden biridir. Çoğunlukla, iyi oynayıp kaybettikleri bir maçın ardından “önlerindeki maça bakacak” olan futbolcular tarafından kullanılır. Onlardan sekerse ertesi günkü manşetlerin birinde gol olur.

Kimi zaman da, yanlış hesap Bağdat’tan döndüğünde, bu defa “Futbolun adaleti işte!” denilir. Drogba’nın penaltıyı gole çeviremediği maçın ardından denildiği gibi.

Her iki kullanım da, ısrarla adaletin tesisini kadere bırakır.

Oysa o maçta, Drogba’nın o astigmat vuruşu, bile isteye yaptığını düşünmek istemedik mi? 


Üç korner bir penaltı

Bir an için bile olsa, hak edilmeyen penaltıyı, bilerek gole çevirmediğini düşünmek istemedik mi?

Öyle olsun istemedik mi?

Haberin Devamı

Futbolda birtakım hatalar yüzünden aksayan adalet, sessiz bir sözleşme gereği tesis ediliverse “Ne güzel olur!” demedik mi?

Sokağa dört tane taşla kurduğumuz iki kalenin arasında geçen çocukluğumuzda olduğu gibi… Mahalle maçlarında olduğu gibi…


E senin adamın gol diyor!

Adaletin, eninde sonunda bir tür uzlaşıyla tecelli ettiği mahalle maçlarının yazılmamış, tıkır tıkır işleyen kuralları vardır: Üç korner bir penaltı eder mesela.



Üç korner bir penaltı


*Çoğunlukla beşte devre olur, onda biter.

*9-9 olan maç 11’e uzar.

*Maça ara vermemek için gerekirse ekmek arası karnabahar bile yenir.

*Topu patlatan parasını verir.

*Maç sırasında uçak geçerse oyun muhakkak durur, uçağa bakılır.

*Kaleci orta sahayı geçemez.

*Serbest vuruş kullanılacaksa, top yere konur, üç adım açılınır.                    

*Top kiminse forvet odur.

*Kaleden kaleye gol olmaz.

*İlker Amca’nın arabasının altına kaçan topu alan oyuna başlar.

*Bire iki girilmez. Ayıptır.

*Patlak top kesilir ve illa ki kafaya takılır.

*Abanmak yoktur, teknik vurmak makbuldür.

*Beşikten atılan gol, iki sayılır.


Babaların işten dönüşü yaklaştığında “golü atan kazanır” kuralı devreye girer. Takımlarda güçler dengesi bozulursa  “Siz böyle çok güçlü oldunuz! Serdar bizim takıma geçsin!” cümlesi ile denge yeniden kurulur.

Haberin Devamı


Tartışmalı gol meselesi “Saylanmaz gol değil!” dendi mi, uzatılmaz. Biraz uzayacak olursa, hadiseye golü yiyen takımın kalender oyuncusu “Taam, taam gol!” diyerek son verir.  Sonra uzlaşmanın altı çizilir:“E senin adamın gol diyor!”.


Bu cümleyi çok özlemedik mi?

Hakemin terazisinin şaştığı yerde futbolcu tesis etse adaleti “Ne güzel olur” demedik mi?

Drogba, o golü dışarı sahiden bilerek atsaydı ne güzel olmaz mıydı?

Yazarın Tüm Yazıları