Türkler’in seks hayatı film oluyor...

Ezel Akay, Neredesin Firuze ile girdiği sinema dünyasında hızla ilerliyor.

Neredesin Firuze, İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışma Bölümü’nde yarışıp, bir de Cannes yolcusu olmuşken, Akay yeni projelerin hesaplarını yapmaya başlamış bile. Yönetmenin kafasındaki yapımın adı da, konusu da iddialı. Film yurtdışında ‘Sex Lives of Turks’ (Türkler’in Seks Hayatı) olarak vizyona girecek, Türkiye’de ise biraz daha yumuşamış olarak ‘Türkler’in Aşk Hayatı’ olarak afişleri süsleyecek. Akay’a konuyu sorduğumda, ‘Türkler’in aslında arzu dolu olduklarını, ama hayallerini gerçekleştirmekte zorlandıklarını anlatıyorum’ diyor. Çekimlerine Eylül’de başlanacak olan filmde iki Alman oyuncu ve Neredesin Firuze ekibi rol alacak. Yalnız yoğun bir programı olan Özcan Deniz konusunda kesin konuşmuyor Ezel Akay.

11 Eylül korkutmuş...

Şu sıralar yeni filmi Hostage’ın hazırlıklarını sürdüren Bruce Willis, Zor Ölüm 4 (Die Hard 4) ile ilgili olarak olumlu konuşmuyor. Daha önceki üç filmde John McClane olarak karşımıza çıkan aktör, Zor Ölüm filmlerinin hepsinde terör unsurunun yer aldığını ve bugünlerde içinde bu tür elementler bulunduran bir film yapmanın gerçekten zor olduğunu söyledi. Zor Ölüm 4’ü boşuna beklemeyin, gelecek gibi görünmüyor...

<>Ten Ten üçleyecek

Ten Ten’in Maceraları’nın 75. doğum yılını kutladığımızı bilmeyen var mıydı? İşte bu vesileyle Steven Spielberg sevgili Belçikalı’mızı, köpeği Snowy’i, Kaptan Haddock’u ve Thomson ikizlerini beyazperdeye taşıyor. En son gelişmeler Spielberg’in bir değil, arka arkaya üç Ten Ten filmi çekeceğini müjdeliyor. Çekimlerine gelecek yıl başlanacak filmler 2006 yılında gösterime girecek. Dedikodulara göre Ten Ten rolünün en güçlü adayı, Everwood adlı televizyon dizisinde rol alan Kanadalı aktör Gregory Smith’miş.

Diane Keaton soyunduğuna bin pişman...

Aşkta Herşey Mümkün’de (Somethings Gotta Give) Jack Nicholson ve Keanu Reeves ile kamera karşısına geçen 58 yaşındaki Diane Keaton, filmde çıplak göründüğü sahneler yüzünden zor günler yaşıyor. Verdiği röportajlarda çıplak sahnelerle ilgili sorulardan kurtulamayan ünlü oyuncunun kaderi, Berlin Film Festivali’nde de değişmemiş. Keaton’ın etrafı bir anda 300 kadar gazeteci tarafından sarılmış. Farklı aksanlarda İngilizce konuşan gazetecilerin sorduğu soru ise aynıymış tabii: ‘Sizin yaşınızdaki biri için kamera önünde soyunmak nasıl bir duygu?’. Keaton bu abuk soru üzerine bir süre ne diyeceğini şaşırmış ve sonunda ‘Tuhaf. Tuhaf sorular soruyorsunuz ve ne diyeceğimi bilemiyorum,’ diyerek ortadan kaybolmuş.

Sen neymişsin be Shrek...

Koca kulaklı yeşil dev Shrek, ilk filmde elde ettiği başarının meyvelerini topluyor. Dreamworks, yazın vizyona girecek Shrek 2’nin ilk filmin gişedeki başarısını yakalayacağına o kadar emin ki, Shrek 3’ün senaryosunu daha şimdiden ısmarlamış bile. Bu yaz Shrek 2’de yeşil devin kendi halkına kavuşmak için yaptığı yolculuğu izleyeceğiz.

Beyazperde’den inciler...

‘İyi bir bakış silah kadar tehlikelidir.’ (Ateş Hattında-In The Line of Fire, Yön: Wolfgang Petersen, 1993)

Bilgisayar ‘in’, elle çizim ‘out’

Çizgi film piyasasında rekabet arttıkça şirketler de izleyicinin istekleri doğrultusunda radikal kararlar alma yoluna gidiyorlar. Bunun en son örneği Disney’den geldi ve şirket Mulan, Lilo & Stitch ve Ayı Kardeş gibi çizgi filmlerin yaratıldığı Orlanda stüdyolarında kepenkleri indirdi. Yetkililer buna sebep olarak elle çizilen çizgi filmlere olan ilginin azalmasını gösteriyor. İzleyici artık Kayıp Balık Nemo gibi filmlerde kullanılan dijital çizimlere hayranmış. Durum böyle olunca Orlando’da çizimlerine başlanan A Few Good Ghosts (Birkaç İyi Hayalet) adlı çizgi film de rafa kalkmış oldu.

Bunu biliyor muydunuz?

Lost In Translation filmiyle bu yıl En İyi Yönetmen dalında Oscar’a aday olan Sofia Coppola’nın, Oscar’a aday olmuş ilk Amerikalı kadın yönetmen olduğunu biliyor muydunuz?
Yazarın Tüm Yazıları