Türk istihbaratından NATO'da inisiyatif

TÜRKİYE, geçen hafta ABD'yi hedef alan terör eylemlerinin hemen ertesinde NATO içinde istihbarat alanında önemli bir inisiyatif almaya hazırlanıyor.Bu inisiyatif, geçen ilkbaharda gündeme getirilen, ancak NATO müttefiklerinin kayıtsızlığı nedeniyle boşlukta kalan bir önerinin, 11 Eylül sonrasında girilen yeni dönemde daha kuvvetli bir şekilde tekrarlanmasını öngörüyor.Söz konusu inisiyatifin başlangıcı Türkiye'nin NATO nezdindeki daimi delegesi Büyükelçi Onur Öymen'in 17 Ocak 2001 tarihinde NATO Konseyi'nde yaptığı bir konuşmaya uzanıyor. Öymen, bu konuşmada, NATO müttefikleri arasında terörle mücadele alanında işbirliğinin önemini vurguladıktan sonra, NATO ülkelerinin vize rejimlerinde terörizm tehdidini dikkate alan bir yaklaşım geliştirmeleri ihtiyacını dile getirmişti.* * *Öymen'in NATO Konseyi'nde teorik çerçevesini çizdiği bu ihtiyacın somutlaştırılması yolundaki adım, ikinci aşamada MİT tarafından atıldı. NATO ülkelerinin istihbarat örgütlerinin bir numaralı yöneticileri ilkbahar ve sonbaharda olmak üzere her yıl iki kez düzenli olarak bir araya geliyorlar. Bu toplantılarda Türkiye'yi MİT Müsteşarı Şenkal Atasagun temsil ediyor.Geçen ilkbahar toplantısında, Türkiye, Öymen'in çizdiği çerçeveden yola çıkarak şu iki somut öneriyi getirdi:NATO ülkeleri, artık terörizm ve terörist tanımları üzerinde ortak bir mutabakata varmalıdırlar. NATO ülkeleri, ellerinde terörist faaliyetlerle ilgili bütün bilgileri aktaracakları, ortaklaşa kullanacakları bir işbirliği mekanizması geliştirmelidirler. Örneğin, bu bilgilerin aktarılacağı bir veri tabanı müttefiklerin ortak kullanımına açık olmalıdır. Vize başvuruları değerlendirilirken, buradaki verilere göre hareket edilebilir. * * *Teröristlerin hareket serbestisini kesmeye dönük bu girişime NATO ülkeleri istihbarat servislerinin çoğundan elle tutulur bir yanıt gelmiyor. Bazı servisler, yanıtlarında iç hukuk düzenlerinin bu tür bir işbirliğine izin vermediğini belirtiyorlar. Çoğundan yanıt bile gelmiyor. Türkiye'nin ilkbaharda boşlukta kalan bu önerisi, ABD'de meydana gelen saldırı sonrasında girilen farklı konjonktürde yeniden gündeme geliyor.Yeni dönemin iki önemli farklılığı var: Birincisi, teröre karşı istihbarat örgütleri arasında daha etkin bir işbirliği gereği konusunda kuvvetli bir mutabakat belirmiş bulunuyor.İkincisi, NATO müttefikleri, NATO Antlaşması'nın 5. maddesinin artık terör bağlamında da işletilmesini kararlaştırdılar. Bu mutabakatların ne ölçüde kuvveden fiile çıkacağının görüleceği zeminlerden biri, NATO ülkeleri gizli servis yöneticilerinin önümüzdeki ekim ayında yapacakları sonbahar dönemi toplantısı olacak. Bakalım, Türkiye bu kez geçmiş döneme damgasını vuran kayıtsızlıkla mı, yoksa yeni bir işbirliği anlayışıyla mı karşılaşacak?
Yazarın Tüm Yazıları