Türbanda 7-0’ın devamı perşembeye

FRANSIZ polisi kötü davranıyor, Kuzey Afrikalılara. Eski deyimle, Magrip’ten gelip, Fransa’da yaşamakta olanlara.

Fransız işvereni kötü davranıyor, Magriplilere. İşe kabul etmede, ayrımcılık yapıyor.

Fransız halkı kötü davranıyor. Magriplilere. Onları hor görüyor, dışlıyor, reddediyor.

Bunların sosyal toplamı var. Magripliler Fransa ile bütünleşemiyor. Bu toplamın sonucunda, bir kıvılcımla Paris’in varoşlarında başlayan Magrip terörü Fransa’da diğer kentlere yayılıyor. Yakılan arabalar, kırılan vitrinler, caddelerde kol gezen dehşet.

Toplumdan dışlanmışlığın yanı sıra, olayların temel nedenlerinden biri işsizlik. Genel olarak Fransa’da işsizlik yüzde 10 dolayında. Magripliler arasında yüzde 30’u aşıyor.

Magriplilerin hepsi değil, ama büyük çoğunluğu Müslüman.

ERDOĞAN’IN YORUMU

Çok daha derinde ve sadece Fransa’nın değil, AB bütününün incelemesi gereken olaylar şimdi diğer Avrupa ülkelerine yayılıyor.

Önümüzdeki günlerde Avrupa’yı belki daha fazla etkileyecek bu olaylara Başbakan Erdoğan’ın getirdiği yorum evlere şenlik:

‘Türbanın yasaklanmasıyla ilgili olarak okullarda başlatılan süreç, olayları fitilledi.’

Bu kadar bilimsel, bu kadar sağduyulu, bu kadar gerçekleri yansıtan bir yorum karşısında şapka çıkarmak gerek!.. Ne var ki, Fransızlar şapka çıkarmak yerine, hop oturup hop kalkıyor. Dün konuştuğum Fransızlar ‘Erdoğan tam gaf yaptı’ diyor. Bir yandan da, bu sözlerle dalga geçiyor.

Erdoğan’ın yorumuna göre, demek ki, türban serbest bırakılırsa, Magripliler işsizliği, yoksulluğu, toplumdan dışlanmışlığı filan unutuyor, Fransa güllük gülistanlık. Magripliler şen şakrak.

DURUMA GÖRE DEMOKRASİ

Şu işe bakın ki, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) türbana bakışı, Erdoğan’ın bakışıyla çelişiyor.

Türbanla ilgili AİHM’de bir pilot dava var. Leyla Şahin isimli bir öğrenci üniversiteye türbanla alınmadığı için AİHM’de dava açıyor. Türkiye’de çok konuşulan bir dava.

AİHM’de Alt Daire 7-0 gibi ezici bir ittifakla, yani davaya bakan tüm yargıçların ortak kararıyla, ‘türbanın yasaklanmasını Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırı görmüyor, bu yasağın insan haklarını ihlal etmediğini’ vurguluyor.

Birkaç ay önce bu karar açıklandığında, Erdoğan ve Abdullah Gül tepki gösteriyor, ‘böyle demokrasi mi olur’ gibisinden. İşlerine gelince, en iyisi Avrupa’daki demokrasi, yok eğer siyasal görüşlerine denk düşmüyorsa, o zaman böyle demokrasi olmaz!..

BİR GELENEK

AİHM’deki 7-0’lık karar Büyük Daire’ye gidiyor. Alt Daire’de yedi yargıç, Büyük Daire’de onyedi yargıç var.

Türban davasında Büyük Daire perşembe günü kararını açıklıyor. Çıkacak karar içtihat niteliğinde. Herkesi bağlıyor. Tartışmaları noktalıyor.

Hukuk açısından ince, ama önemli bir ayrıntı var. Alt Daire kararında, türban yasağının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni ihlal etmediğini, buna karşılık ‘yasaklamanın devletin takdir hakkı olduğunu’ belirtiyor.

Perşembe günü açıklanacak kararı bilmiyorum. Ancak, bir geleneği biliyorum. Alt Daire’de 7-0’lık bir karar varsa, Büyük Daire’de bunun tersine bir sonuç beklemek biraz güç. Ayrıca, AİHM’de hukuk anlayışı Alt Dairede başka, Büyük Dairede başka değil.

Erdoğan’ın Fransa olaylarına getirdiği türban yorumu varoşlardaki gerçeği anlamaktan çok uzak. Yoksa, Erdoğan perşembeye hazırlık mı yapıyor?..

Kaldı ki, sık sık üzerinde durduğu uygarlıklar ittifakına da aykırı.
Yazarın Tüm Yazıları