Tufan Türenç: Ayrılanlar görseydi

Tufan TÜRENÇ

ÇEŞİTLİ sanat etkinliklerinin ve konserlerin yapıldığı Bostancı Gösteri Merkezi'nde dün beş bin genç, siyasete ilk adımlarını atmanın heyecanını yaşadılar.

Salon tıklım tıklım... Coşku büyük...

Beş bin yeni CHP'li partiye girişlerinin mutluluğunu paylaşmak için Genel Başkan Deniz Baykal'ı bekliyorlar.

Hepsinin ellerinde CHP bayrakları, gözlerinde siyaset denen yeni bir dünyayla tanışmanın ışık dolu umudu var.

Kolay değil... Bu devirde üstelik bir pazar günü, yaşları 26'nın altında olan binlerce genç insanı bir salona getirebilmek...

12 Eylül'ün politikadan arındırma propogandasıyla yetişmiş bu genç insanlara partili olmanın, siyaset yaparak ülkeye hizmet etmenin heyecanını yeniden kazandırabilmek...

Üstelik halkın siyasetten bu kadar soğuduğu bir dönemde hiçbir çıkar sağlamadan bunu başarabilmek...

Kolay değil... Benim diyen parti kalkamaz böyle zor bir iddianın altından.

* * *

Yanımda eski İstanbul Milletvekili Algan Hacaloğlu oturuyor.

Salondaki kıpır kıpır heyecanı izledikce ‘‘Bu uzun zamandır hasret kaldığımız bir tablo. Bu kadar gencin hiçbir çıkar beklemeden burada toplanmaları siyaset adına çok önemlidir’’ diyor.

Sahneden sürekli salonu izleyen ve görevlilere talimat veren İl Başkanı Ali Topuz akın akın gelen gençleri gördükçe ‘‘Buraya sığmazdık ama Allah'tan bugün İstanbul'da tam on ilçe kongresi var’’ diye konuşuyor.

Dakikalar ilerledikçe salondaki çoşku daha da artıyor.

Yoğun istifaların olduğu yolunda haberler çıkan Esenler ve Bahçelievler'den gelen gençler sık sık ‘‘Esenler burada... Bahçelievler burada...’’ diye tempo tutuyor.

Hangi partiliye rastlasam istifaların çok abartılı olarak medyada yer aldığından yakınıyor ama arkasından da eklemeden edemiyor:

‘‘Keşke hiçbiri gitmeseydi. Güçlenmemiz lazım. Ülkenin bize ihtiyacı var.’’

* * *

Genel Başkan Deniz Baykal'ın bir iki dakika içinde salona geleceği anons edilince coşku doruk noktaya ulaşıyor.

Binlerce genç ayağa fırlayarak Carl Orff'un o insanı çıldırtan ‘‘Carmina Burana’’sı eşliğinde ellerindeki bayrakları sallıyor.

Baykal salona girerken binlerce genç bu kez ‘‘Dağ Başını Duman Almış...’’ marşını söylüyor.

Gerçekten son yıllarda parti toplantılarında pek rastlanmayan bir tablo.

Bakıyorum CHP'nin 70'lerin başlarında yakaladığı coşkuyu yaşamış olan partililerin gözleri doluyor. Baykal da heyecanlanıyor. Yaptığı konuşma bu heyecanı yansıtıyor:

‘‘Sevgili gençler... Kardeşlerim... Sizlere minnetarım... Sizlere şükran duyuyorum. Çünkü bize onyıllardan beri siyasetimizin görmediği bir tabloyu yaşattınız.’’

Keşke bu coşkuyu, gençlerin umut dolu bu heyecanını partiden ayrılanlar da görseydi.

Belki o zaman kararlarını vermek için bir kez daha değil, birçok kez daha düşünürlerdi.