Terim’in G.Saray’ı geçmişi unutturacak

Tarihinin en kötü dönemini görüp ilkleri yaşadıktan sonra Mali Genel Kurul’da bu ilklere devam eden Galatasaray adeta kendi geleceğine kendisi yön verdi.

Haberin Devamı

Camia yetki verdiklerinin yetersizliğini görüp üzerine düşeni yaptı ve ayağa kalkmaya karar verdi. İşte bu tekrar dirilişin başlangıcı Ünal Aysal’ın başkan olmasıysa, bir diğer ayağı Fatih Terim’in takımın başına geçmesidir.
Galatasaray’ın bu sene yaşadığı değişimin izleri sahanın her metrekaresinde gözüküyor. Oysa geçen kabus gibi 3 sezonda neler yaşandı, neler. Bu sezonlar artık hatırlanmayacak çünkü bunları unutturacak bir takım geliyor. Geçmişle günümüz Galatasaray’ını karşılaştırırsak...
1 Disiplinin mumla arandığı, oyuncuların istediği maça gidip istediğine gitmediği, sanal sakatlıkların yaşandığı, tabiri caizse çiftlik olmuş bir Galatasaray varken şimdi forma için yırtınan, her maçta oynamak için zorlayan ve formanın değerini anlayan oyunculardan oluşan bir Galatasaray var.
2 Son dönemde doğru dürüst iki pas yapamayan, önde olsa bile kazanacağından emin olunmayan, taraftarın küstüğü ve ümidini kestiği bir Galatasaray varken şimdi topa maç boyunca hakim olan, kazanmayı düşünmekle kalmayıp daha fazla çabalayan, oynadığından zevk alan ve taraftarına zevkin yanında ümit veren bir takım var.
3 Oyuncuların saygı duymadığı, kendisi için oynamadığı, takıma birşeyler vermeyen ama alan hocaya sahip G.Saray varken şimdi oyuncuların ruhuna hitap eden takıma bir sistem ve mantalite kazandıran, hepsinden G.Saraylılık ruhunu anlatan ve öğreten bir teknik adama sahip bir G.Saray var.
4 Takımdan daha çok kendi geleceğini düşünen, transferleri önce takımın yararına değil de seçimi düşünerek yapan, kendi menfaatlerini ön planda tutan bir yönetime sahip Galatasaray varken, şimdi Galatasaray menfaatleri herkes ve herşeyden önce gelir anlayışı ile çalışan insanlardan oluşan bir Galatasaray Yönetimi var.


Değişimin etkisi ortada

Haberin Devamı

GALATASARAY’daki değişimin oyuncular üzerindeki etkisi de bariz oldu. Ama bazı oyuncularda bu daha göze batıyordu ve daha ilgi çekiciydi. Mesela Arda. Mourinho’dan önceki Ronaldo ile Mourinho’dan sonraki Ronaldo neyse Arda için de aynı değişim geçerli. Fatih Hoca gelmeden önce yeteneklerini kendine kullanan ve bireysel oynayan bir Arda varken şimdi yeteneklerini arkadaşları ile paylaşan ve takım oyuncusu haline dönmüş bir Arda var. Daha basit ama yerinde çok etkili olan bu Arda hem diri kalır hem de lider olur.
Sabri, tam yerini buldu desek doğru olur. Bek oynadığı zaman uzun mesafede etkinliği azalıyorken, önde oynadığında final paslarını yapamaması sıkıntı oluşturuyordu. Fakat şimdi oynadığı pozisyon Sabri için yeniden doğuş anlamına geliyor. Yeni Sabri takımın en önemli oyuncusu olur.
Milan Baros’un golcülüğüne söylenecek laf yok. Kuvvetli, çabuk ve gole direkt giden iyi bir forvet. Eksiği açığı yakalarsa ya da tavizi alırsa hemen kendini salan, diğer bir tarifle sallamayan bir oyuncu. Ama karşısında disiplinli, tavizkar olmayan ve ne istediğini bilen birileri olunca kendine gelen ve işine konsantre olan çek yıldız, o zaman seyirciyi ayağa kaldıran bir gol makinasına dönüyor. Fatih Hoca’lı Milan Baros bu sene 20’nin üzerinde gol atar.


Kaliteli transfer şart

Haberin Devamı

GALATASARAY’ın oyun sistemindeki değişim de dikkat çekici. Bunda oyuncuların temel kural olan sistemin ne olduğunu ve gerekliliklerini hem genel anlamda hem de bireysel olarak anlamış olmaları altyapının sağlam olduğu anlamına geliyor.
Oyuncuların bireysellikten uzak oynamaya başlamaları bile başlı başına bir değişim aslında. Fakat dikkate değer değişimler bununla sınırlı değil.
Takımdaki bütün oyuncuların futbolun en anlaşılır ama en zor kuralı olan basit oynamayı öğrenmiş olmaları Galatasaray’ın oyununu olumlu yönde değiştiren birinci etken.
Basit oyunu oynarken yine bütün takımın birbirine çok yakın ve bir grup halinde hareket etmesi az yorulma, ekonomik oynama ve rakibi yormak gibi artı değerlerini ortaya koyuyor.
Oyunculardaki yükselen kalite ve kaybedilen özgüvenin tekrar geri kazanılması Galatasaray’ın daha çabuk kendini toparlanmasını ve iyi oynamasını sağlayacak.
Yani ne kadar kaliteli ve iyi oyuncu eşittir o kadar zevk veren ve kazandıran takımdır.
Galatasaray’ın daha transfere ihtiyacı olduğu da bir gerçek. Çünkü uzun yıllardır yaşanan erozyonun izlerini silmek ancak yapılacak kaliteli transferlerle mümkün. Forvet ve sağ kenar oyuncusu almak Galatasaray’ı bu sezonun çok rahat favorisi yapmaya yeter.

 

Yazarın Tüm Yazıları